Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mayıs '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bankamatikte iken yanınıza biri yaklaşırsa...

Bankamatikte iken yanınıza biri yaklaşırsa...
 

Çok da uzun sayılmayacak bir süre önce, günlük hayatımıza giren ve “bankamatik” olarak isim verdiğimiz banka ATM cihazları ile ilgili yüzlerce olay, benzetme, suç ya da şehir efsanesi türetildi, durdu toplumda.

ATM cihazlarıyla yapılan dolandırıcılık, hırsızlık, usulsüzlük ya da gasp olayları polis kayıtlarında kabarık sayfalar oluşturdu.

“Bankamatik memurları” diye bir kavram da sanıyorum sadece bizim ülkemize özel bir konseptle üretildi. Yozlaşmış bürokratik çarkların, dişlileri arasından çekilip, alındı. Bir kez olsun işe gitmeden, günü geldiğinde parasını çekmek için bankamatik sırasına girme vicdansızlığını gösterenler, hiç de azımsanacak miktarlarda değillerdi.

Gün geldi, bankamatik kartlarının ardından kredi kartları bizleri esir aldı. Bunlar da, bankamatik kartlarının her yaptığı işi yapıyor, üstüne üstlük elde-avuçta olmayan paralarla insanlara zevk-ü safa sürdürebiliyorlardı. Hesapsız ve kitapsızların çok canı yandı kredi kartlarından. Nice ocak söndü, nice intihar ve bunalım yaşandı ülkenin dört bir yanında.

Faturalarımızı, kart borçlarımızı, aidat, taksit, kira ve bilumum ödemelerimizi yapmak için mesai saatleri içinde, banka sıralarında beklemekten kurtulduk. Eskiden bankamatikler sadece para verirken artık para alır noktaya da geldiler. Hatta sadece para almaktan da öte fon almak ya da bozmak, senet alıp-satmak, mevduat açmak, döviz ya da altın alıp satmak hep mümkün oldu bankamatiklerin tuşlarında.

Efendim gelelim sadede. Bugün öğrendiğim bir bilgiye göre ki bunun doğruluğunu, tecrübe edip, sağlamadım. Niye yapmadım, birazdan anlatacağım, bir soygun anında yapılabilecek çok önemli bir şey varmış:

Günün herhangi bir saatinde ya da özellikle bir gece yarısı ve sakin, el ayak çekilmiş bir ortamda, ATM önünde işlem yapmaktasınız. Ve siz işleminizi yaparken façası kaymış bir tip geldi yanınıza ve zor kullanarak ya da herhangi bir silah tehdidiyle, çekebileceğiniz tüm parayı çekmenizi ve kendisine vermenizi istedi. Düpedüz bir gasp hadisesi yani.

Sustalı bıçağın ya da ucuna mermi sürülmüş namlunun soğukluğu adeta tüm vücudunuzu buz kestirdi. Göz ucunuzla şöyle bir çevreye baktınız ama nafile.

İşte böyle bir durumda yapmanız gereken şu imiş: Bankamatik kartınızı, kart haznesine sokuyor ve şifrenizi tuşluyorsunuz. Ancak bir farkla. Şifre kodunuzu tersinden giriyorsunuz. Mesela şifreniz “1234” ise, siz o anda “4321” olarak tuşluyorsunuz.

Ne mi oluyor? ATM cihazı istediğiniz miktarda parayı size veriyor ama bu arada da en yakın polis merkezine otomatik ihbar kodu geçiyor. Ve sizin maharetinize kalmış olan oyalama süresi esnasında da güvenlik birimlerinin olay mahalline intikali gerçekleşiyor.

Değerli okurlar, bu bilginin doğruluğunu, yukarıda da belirttiğim gibi test etmedim. Başıma toplanacak olan polis memurlarına neyi, nasıl izah edebileceğimi bilemedim doğrusu. Bence siz de denemeyin. Ancak, umarım olmaz ama, gün gelir de böylesine zor bir durumu yaşamak zorunda kalırsanız, aklınızın bir köşeciğinde bulunsun efendim.

Şifreyi tersten yazacak ve emniyet güçlerinin yetişmesi için aklınıza gelebilecek oyalama taktiklerini uygulamaya sokacaksınız. Bu kadar...

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..