- Kategori
- Deneme
Bankta oturan adamın aklındakiler
OT dergisinden alınmıştır
Bankların demirleri soğuk olur.
Adamın biri iyi bilirdi o soğukluğu. Hele ki işlek bir bulvarda konuşan, gülen, şakalaşan, el ele, kol kola yürüyenler varsa önünden geçip giden. Hele ki yanında oturan biri yoksa...
Sıradan insanlar telefonlarının şarjı bittiğinde ya da sevdiği dizinin yeni bölümü falan çıktığında yalnız kalırlar. Ama bu adamın birinin telefonu vardır elbet. Rehberinde de birkaç numara; falanca akraba ya da muhabbetinden pek hoşlanmadığı eski okul arkadaşları. Yine de o bankta oturmayı seçer. İnsanları izlemeyi normal olmayı diler. Çünkü fiziksel bir yalnızlık olmamıştır hiç bir zaman yaşadığı. Düşüncelerinde, fikirlerinde yalnızdır bu adam. Aslında insanlar da normal falan değil. Ne o bulvardan geçenler; ne de evlerinde keyif çekenler. Herkes -miş gibi yaşıyor hayatını. Mutluymuş gibi, seviyomuş gibi, eğleniyomuş gibi...
Hiçbir zaman sorgulamaz bu insanlar aslında neyi gerçekten istediklerini. Başkalarının hayatlarını yaşarlar. Başkaları gülüyor diye gülerler; başkaları seviyor diye severler. Çünkü sorgulamanın da bir ağırlığı var. Pek kolay kaldırılabilir bir şey de değildir. Adam oturur bankında kaldırmaya çalışır ağırlığı. Sigarası sönerse bir sigara daha yakar. O da mı olmadı gider evine bir sağına yatar, bir soluna yatar. Elbet uykusu gelir rüyalara dalar.