Bardağa dolu tarafından baktığını söyleyenler boş tarafın da hesabını vermek zorundadırlar

Sen olanla övün, ben olmayanla dövüneyim… Bardağın boş tarafı niye boş? Dolu tarafına bak, mutlu ol. Çığlıkları boş ver, kahkahaları duy. Sorunlardan kaçış için uydurulmuş abuk sabuk bir söz. Tabii ki her şeye olumsuz bakmak doğru değil. Arabesk şarkılar eşliğinde acı gözyaşı nereye kadar. Her şeye olumsuz bakmak insanı çıkmaza sokar.

Tamam da bardağın boş tarafı durup dururken boş kalmadı herhalde. Bardağın dolu tarafı kahkaha ise boş tarafı da gözyaşı. Gözlerini kapat, mutlu olanlara bak, lay lay lom yaşa. Belki bardağın dolu tarafı boş tarafı sayesinde doldu. Dolu tarafı dolduğu için boş tarafı boş kaldı. Belki sen 300 liralık adidas ayakkabı giydiğin için benim ayakkabım yok. Bu durumda senin adidasını mı örnek alalım?

Bardak tamamen dolu olsa bu tartışma hiç olmayacak. Sen bardağın dolu tarafına bakıyorsun; çünkü dolu bardakla içmeye alışmışsın. Bardak tamamen boş ise neresine bakacaksın? Tamam, dolu tarafından bak; ama boş tarafını da unutma. Bizler boş bardaklara alışmışız. Yok, görmedik bardağımızın dolduğunu. Onun için gözümüz hep o boşlukta.

Konulara olumlu yaklaşmak, eksileri değil artıları görmek, pozitif olmak elbette doğru yaklaşım; ama bunu yapanlar dolu bardaklara alışıyorlar ve bardakları hiç dolmayanları göz ardı ediyorlar. Küçük başarılarla yetinip bunlara hak etmedikleri değerler vermek de cabası. Bardağın dolu tarafı söylemi art niyetli insanlar için de bir yararlanma alanı olup hırsızların/sömürücülerin kandırma tuzağı olabilir.