Barış, bu kadar mı zor o coğrafya da?

45 yaşındayım ve kendimi bildim bileli Orta Doğu' nun bir küçük alanında birbirine diş bileyen iki tarafın savaşının hep sürüp gittiğini gördüm. Hep ölüm vardı o coğrafya da, hep çocukların, üç dinden zengin eserler bulunan ve İsa Peygamber' in "Sana tokat atana diğer yanağını da dön" dediği topraklarda küçük bedenleri ile toprağa verildiğini tv ekranlarında izledim durdum.

Ne tezattır ki savaşın bir tarafında yer alan İsrail; halkı yıllarca Hitler' in kıyımını yaşamış, işkenceler görmüş, gaz odalarında yok edilmiş bir ülke. Yani bir gece ansızın bir yerlerin bombalanmasının, milyonlarca sivil insanın günlük yaşamını sürdürdüğü bir yere binlerce asker ile girmenin, savaşın sesinin ne demek olduğunu bilmesi gereken bir ülke. Gerçekten bir şeyleri anlamak oldukça zor, ne olursa bu savaş bitecektir? ne zaman üç dinin kesişme noktası olarak barışı hakeden o topraklarda savaş sanayisini doyuran savaşçı ruh, elini günahsız insanların kanında yıkamayı bırakacaktır? Ne olursa bu coğrafya da çocuklar babalarının arkasına sokulmalarına rağmen vurulup ölmeyecek, ellerine sapanlar yerine Orta Doğu' nun nadir açan çiçeklerini alacaklardır?

Aslında ne dersek diyelim günahları sadece o coğrafya da doğmak olan çocukların minicik cenazelerini görmek dahi savaşan ve kendilerince birşeyler öne sürerek bu savaşı meşrulaştıran bu insanları durduramıyorsa o coğrafya da bir filmi tekrar izlemek gibi acılar yaşanmaya devam edecek ve tüm Dünya seyirci kalmaya devam edecek gibi. Saygılarımla...

Diğer Blog yazılarım için