Barış'a doğru...

Bu gün 1984'ten beri Türkiyenin güneydoğusunda patlak veren, 40 binden fazla insanımızın canına mal olan, 1, 5 insanı evinden yurdundan göç ettiren, ülke de ekonomik ve sosyolojik bir enkaza neden olan savaşın bitmesi adına belkide şu ana kadar atılan en olumlu adım atılıyor.

A.Öcalan'ın örgüte iletilen mesajı çerçevesinde kesin bir rakam verilmemekle beraber bugün PKK'nın silahlı eyleme karışmamış 4 militanı ile Avrupa ve Kürdistan federe bölgesinden ;mahmur kampından da 28 kişi haburdan Türkiye'ye giriş yapacak.

Kuşkusuz bu girişin öncesinde Amerika, Türkiye, Kürdistan federe yönetimi ve PKK arasında birtakım anlaşma ve görüşmelerin yapılmış olması muhtemeldir.

Özellikle DTP nin bu girişi "teslim olma" değil 'de "eve dönüş" kavramı çerçevesinde dile getirmesi bir bakıma sürecin daha az hasral atlatılması için gösterilen bir gayret olarak karşımıza çıkmaktadır.

Gelen grubun kimi kesimlerce"hain" kimilerince "kahraman" olarak tepki almalarınıda Türkiye gerçeğinde normal karşılamak lazım, ama ne olursa olsun bu ülkenin son 25 yılına damga vuran bu savaş ve çatışma ortamının bitmesi adına olumlu bir gelişmedir.

AKP hükümetinin "Kürt" sorununa yaklaşımı ülke siyasi tarihinin belki de en olumlu politikalrı arasındadır.

Akan kanın biran önce durması ve ülke evlatlarının birbirilerini bpğazlamalarının önüne geçilmesi tüm siyasi hırs ve idolojik yaklaşımların üstündedir; bu anlamda bu son gelişmelerin her kesimden destek bulması ve topyekün dönüşlerin sağlanması için ne gerekiyorsa yapılması gerekmektedir.

Elbette ki Türkiyenin hassasiyetlerini göz önünde bulundurmak lazım, bu savaşta evlatlarını kaybeden annelerin acısınıda anlamamız lazım;ama başka annelerin de aynı acıyıyı yaşamamalrı için herkesin üstüne düşeni yapması gerekmektedir.

Türkiye bu barışı sağlarsa bölgenin en istikrarlı ve en güçlü ülkesi olma adına da çok ciddi bir adım atmış olacaktır;yıllardır hep tepemizde sallanan bir "sopa" gibi duran Kürt sorunu ve PKK artık dış güçlerin elinde bize karşı kullandıkları en büyük kozu da kaybedecekler.

Ermenistan, Suriye ve şimdi de içerdeki Kürtler ile sağlanan barış yıllardır bizi uğraştıran en önemli sorunlar değil miydi.

Evet son dönemlerde İsrail ve Azerbeycanla yaşanan olumsuz politikalar belki de bu sürecein en sıkıcı tarafı, ama ilerleyen zaman içerisinde iki ülke ile de ilişkilerin normalleşeceğinden ümitliyim doğrusu.

İsrail ile startrejik ve askeri anlamda Türkiye 'nin ciddi ortak noktaları vardır, Azerbeycan ise duygusal anlamda Türkiye için önem arz etmektedir.

Evet son olarak, dilerim bugün Türkiye'ye giriş yapacak "barış" grubu ülekenin sonsuz barışının ilk adımı olur.