Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Eylül '08

 
Kategori
Güncel
 

Barış Çanı

Barış Çanı
 

Çanakkale Şehitlik Anıtı


Bugün 1 EYLÜL : Dünya barışın gününü kutluyor; gene de barış bir türlü dünyaya yerleşmiyor. Aslında kutlayacak barış da yok. Barışın yolunu gözlüyoruz hep birlikte; umut ve dualarla; hiç olmadığı kadar pespaye ve kımıltısız. Böyle hazırcı köyüne uğrar mı acep ‘barış’...!? 

Çanlar barış için çaldı.

Dünya Barış Günü 1 Eylül olsa da, Dünya Barış Çanları bugün 21 Eylül'de çalındı. Dünyada henüz 19 ülkede barış çanı bulunmaktadır. Türkiye "Barış Çanı" olan ülkelerden biridir. Törende, Bakan Ertuğrul Günay, "Sadece Barış Çanı çalarak değil, hangi dinin mabedi olursa olsun orada barış için dua etmek lazım. Dünyanın bütün okullarında barışı öğretmek lazım" dedi. Bence de bugün her inancın mabedinden, her insanın kalbinden barış için bir dua yükselmeli.

'Dünya Barış Çanı Derneği', dünya barışının tesisine katkıda bulunmak amacıyla 1954 yılında Chiyoji Nakagawa tarafından kuruldu.

New York'taki Birleşmiş Milletler Binası önündeki ilk Barış Çanı dünyada kalıcı bir barışın gerçekleşmesi umuduyla, Birleşmiş Milletler Üyesi 65 ülkenin özellikle çocuklardan toplayarak hibe ettiği metal para ve madalyonların eritilmesiyle yapıldı.

Barış Çanı'na ev sahipliği yapan 19 ülkeden birisi de Türkiye. Ankara'daki Barış Çanı, Botanik Park'ta kuruludur.

Barış, maalesef doğanın bize bahşettiği bir var oluş biçimi değil. Barış toplayabileceğimiz doğal bir ürün değil. Barış, var oluşun sadece bize özgü bir tezahürüdür. Hayvanlar ihtiyaçlarının güdüsünde ve güçlerinin yettiği kadar kavgacıdırlar. Bunun dışındaki sakin hayvan ortamı barış bilincinden değil yaşamsal bir ihtiyaç veya tehlike olmadığındandır. Oysa insan en güçlü olsa bile, yaşamsal ihtiyaçlarını kavga yerine barış içinde sağlamayı tercih edebilecek tek canlıdır. Barış, sadece insan toplumunun emeğiyle üretilebilecek bir huzur ortamının adıdır. Savaşlardan sonra yapılagelen sözleşmelerden daha öte bir şeydir. Barış insan olma kimliğinin en önemli özelliğidir. Barış, yaşamı cennet yapan mimarın adıdır...

Barış, ancak saldırı savaşlarıyla yok edilebilecek toplumsal bir nitelik hâlidir. Bu güçlüğünden dolayı tüm savaşlara kutsal bir kulp takmak adettendir. Böylece erdemli bir kılıf geçirilen savaş özünde barışçıl olan insan vicdanında meşrulaştırılmaya çalışılır. Şükürler olsun ki insan aklı en kötü barışın savaştan hayırlı olduğunu görebilir olmuştur artık. Gene de saygı duyulacak savaşçılar vardır. Gasp etmeyi değil, barış içinde bağımsızlığı amaç edinen savaşçılardır bunlar. Zaten bu tür savaşlara katılımı sağlamak için bir kutsiyet vermeye de gerek yoktur. “Bağımsızlık karakterimdir” diyen herkes ve her ulus bu savaşlara gönüllü katılır. Şu da apaçık bir gerçektir ki, gasp savaşları olmasa, bağımsızlık savaşları da olmaz. Bu yüzden savaşın olmadığı yerde barışa gerek kalmaz mantığı doğru bir algılama değildir. Aksine, barışın tutunamadığı yerde çıkar savaşlar. Sürekli ve güçlü bir bilinçle barış içinde yaşamayı hedeflemeliyiz ki, savaş en ahmak çözüm önerisi olarak budala insanların demokratik bir ifade hakkından ibaret kalsın.

Çevrenizdeki dünya karma karışık, anlamsız bir dalaş içinde kim kime dum duma patlak bir davul gibi yuvarlanıp duruyor olabilir; her şeye rağmen siz kendi yüreğinizi huzur ve barış içinde açabiliyorsanız, çevrenizdeki dünyaya da barış ve huzurdaki hayırlı güzelliği hissettirmeniz mümkündür. Kendimizle barışık, çevremizle barışık... Tıpkı Atatürk’ün paslanmaz özdeyişinde olduğu gibi: “YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ”

Kimse sizin yüreğinizi açıp içine barış ve huzuru yerleştiremez; ve eğer kalbinizin kapısı somut olsun soyut olsun her türlü şiddete, yani fiziki veya sözlü şiddete kapalıysa, hiçbir gerçekliğin bahanesi barışı kalbinizden söküp alamaz.

İsteyin!  Her anın barışın kalbinizdeki gücüyle geçmesini isteyin.
İman edin!  Siz yaşadıkça barış ateşi kalbinizden dilinize vuracak; sönmez bir kandil gibi insanlık yolunu aydınlatacak.

Barış zamanında bir yumurta, savaş zamanında bir öküzden daha bereketlidir. (Alman Atasözü)

( Muharrem Soyek)

 
Toplam blog
: 363
: 1765
Kayıt tarihi
: 04.08.08
 
 

Parasız yatılı Darüşşafaka Özel Lisesi'nde iki yılı hazırlık sınıfı olmak üzere yedi buçuk yıl ok..