Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

ALİ GALİP AKYILDIRIM

http://blog.milliyet.com.tr/aligalip

02 Mart '15

 
Kategori
Güncel
 

Barış güzeldir ancak bedeli vardır, hazır mıyız o bedellerle…

Barış güzeldir ancak bedeli vardır, hazır mıyız o bedellerle…
 

Barışta da kayıplar çok olur. Hazır olmayan toplumlarda, İnanç kaybedilir, toprak kaybedilir, zaman kaybedilir, para kaybedilir, gurur kaybedilir, öz güven kaybedilir.


Barış, acı çeken her kesimin en büyük arzusudur.

Barış, acıların dinmesi kuruyan otların yeniden yeşermesidir.

Ülkemizde otuz yıldır devam eden, insanlarımızı acıya boğan, gençlerimizi zamansız alan ve kazananı belli olmayan adsız bir savaşta sona gelmiş gibi gözüküyoruz. Temennimiz bu sürecin iyi işlemesi ve her aşamasının akıl çerçevesi içinde yürütülmesidir.

Ancak barışta kendi kendine olacak bir şey değil.

Fedakârlık ister, hoş görü ister, dürüstlük ister ve en önemlisi şehit yakınlarının ortak paydada olmasını ister.

Bundan dolayı da savaşın olduğu gibi barışında bir bedeli vardır.

Barışta da kayıplar çok olur. Hazır olmayan toplumlarda,

İnanç kaybedilir, toprak kaybedilir, zaman kaybedilir, para kaybedilir, gurur kaybedilir, öz güven kaybedilir. Yenilmişlik duygusu toplumun kendisini kötü hissetmesine neden olur. Barış, maddi ve manevi anlamda kayıpları göze alabilmektir.

Barış süreci içinde talepler ve beklentiler çok önem arz etmektedir.

Bu ülkede yetmiş altı milyon vatandaşımız yaşamakta ve bunların çocuklar dışında kalan kısmı bu süreci yakından takip etmekteler.

Doğal olarak her bireyin farklı düşüncesi ve tepkileri bulunmaktadır.

Kimisinde heyecan, kimisinde kaygı yaratmaktadır.

Şimdi, barışın gerçekleşmesi için hazır olup olmadığımızı test edelim.

Barışın olabilmesi için 10 maddelik bir şart öne sürülmüş. Kısacası bu şartlar şunlardır.

 1- Demokratik siyasetin içeriği ve tanımında ortak ilkeler

 2- Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutları

 3- Özgür vatandaşlığın yasal ve demokratik gerekleri

 4- Demokratik siyasetin devlet ve topluma ilişkisi

 5- Çözüm sürecinin sosyo ekonomik boyutları

 6- Çözüm sürecinin yol açacağı yeni güvenlik yapısı

 7- Kadın kültür ve ekolojik sorunların çözümleri

 8- Kimlik kavramı ve tanımı ve tanınmasına dönük çoğulcu, demokratik ve eşik mekanizmaların geliştirilmesi

 9- Demokratik cumhuriyet, ortak vatan ve milletin demokratik ölçüler ile tanınması, çoğulcu demokratik sistem içerisinde yasal ve anayasal güvencelere kavuşturulması

 10- Bütün bu demokratik hamleleri içselleştirmeyi hedefleyen yeni bir anayasa

Bu 10 maddelik şartların açılımı da yaklaşık olarak şunları içermektedir.

10 maddenin tamamında özellikle “demokratik siyasete” vurgu yapıyor.
“Özgür ve demokratik ülke inşa edilmesinden” söz ediyor,
 Sürecinin bundan sonraki aşamasında bir “izleme komitesi” olması,
Anayasa’da kimlik tanımının açık şekilde yapılması,
Kürt statüsünün anayasaya girmesi,
Yani demek istenen şu ki,

“Bu ülke artık tek bayrak, tek dil gibi söylemleri kaldırmıyor. Tekçilikten vazgeçilmeli. Tek dil, tek millet değil, ortak vatan, ortak devlet denmeli.

Devlet hem Kürt halkından hem de (yanlış ve eksik bilgilendirdiği için) Türk halkından özür dilemeli.

Kalıplaşmış deyimlerden vazgeçilmeli: Türk Bayrağı, Türk Milleti, Ne Mutlu Türküm diyene, Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur, Türkiye Türklerindir, bir Türk dünyaya bedeldir gibi.

TMK’nın (Terörle Mücadele Kanunu) kaldırılması.

Siyasal genel af. Öcalan’ın serbest bırakılması, 

Türkiye milletvekilliği, yerel parlamentolar olmalı.

Eyalet sistemi olmalı.

Öcalan serbest bırakılmazsa bile barışı yönetmesi sağlanmalı.

Hiç olmazsa şartları daha da  iyileştirilmeli.

Sınırların önemsizleştirilmesi politikası çerçevesinde serbest dolaşım düzenlemelerinin yapılması,

Eğitim sistemi baştan aşağı sıfırdan yenilenmeli. Sıkıntıların temelinde eğitim sistemi var. Andımızın kaldırılması.(Andımız kaldırıldı) Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu gibi kurumlar yanında Kürt Dil Kurumu, Kürt Tarih Kurumu gibi kurumlar da olmalı. Kürtlerden ziyade Türkler ikna edilmeli.” (Bunlar basından derlediğim “Akil İnsanların” çalışmalarını içermekte ve sürecin alt yapısını oluşturmaktadır. )

Bunlarla birlikte Köy, kasaba ve şehir  isimlerinin Kürtçe isimleriyle değiştirilip tabelalara Kürtçe olarak yazılacağı,
Asker kışlasına, polis karakoluna çekildikten sonra bölgede PKK “Asayiş Timlerinin”  görev yapması, KCK tarafından mahkemelerin kurulması ve resmi işlerin,vergi dahil KCK tarafından yürütülmesi.
Şeyh Sait’in heykelinin (Diyarbakır’a dikildi) ve diğer isyan liderlerinin heykellerinin dikilmesi ve daha önceki Kürt İsyanlarında cezalandırılanların itibarlarının iade edilmesi,
 Bölgede ki tabelalardan T.C.’nin kaldırılması,

Bölge de “Kürdistan Parlamentosunun” kurulması,

Yine bölge de “Sözde Kürt Bayrağının” direğe çekilmesi.

Kısacası barışın olabilmesi için bunların ve daha fazlasının hayata geçirileceğini bilmemiz de fayda vardır.

Bunların sonucunda da Irak-Suriye-Türkiye Kürdistanları birleşir ve “Büyük Kürdistan” hayali gerçekleşir.

Yani atasözümüzde olduğu gibi “Almadan vermek Allah'a mahsustur.”

Kendimizi bunlara hazır hissediyorsak barış bir adım ötemizdedir.

Yeni bir yazıda buluşmak dileği ile…

 
Toplam blog
: 264
: 396
Kayıt tarihi
: 28.07.14
 
 

1959'da doğdu. Sınıf Öğretmenliği okudu.1979'da Öğretmenlik görevine başladı. Hayatın; okumak, ya..