Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Temmuz '11

 
Kategori
Siyaset
 

Barış,uzlaşma ve Yeni Cumhuriyet'in manifestosu üzerine...

Medya ve biz yurttaşlar yemin krizi, boykot tartışmaları ile meşgulken hükümet adına heyetler İmralı’da Öcalan ile görüşmelere devam etmişler. Bugün Gündem ve Birgün gazetelerinin manşete çektiği ve diğer gazetelerin ana sayfalarında küçültüp iç sayfalarda gördüğü habere göre, akan kanın ve şiddetin durması için önemli bir adım atılmış.

Devlet/hükümet adına Öcalan ile görüşen heyet ile Öcalan arasında ‘Barış Konseyi’ kurulması için mutabakata varıldığı öne sürülen haber Öcalan’ın ifadelerine dayandırılarak medyada yer buldu. Söz konusu haberde Öcalan’ın,“ Heyetle Barış Konseyi’nin kurulmasına ilişkin mutabakata varmış durumdayız. Barış Konseyi ne resmi bir devlet organı olacak ne de sadece sivil bir organ olacaktır. Barış Konseyi, barış çalışmaları, barışın gerçekleşmesi ve çözüm için çalışacaktır. Bir aya ve bir aydan daha kısa bir sürede Barış Konseyi kurulmalıdır. İkinci ve en önemli husus ise Anayasa Konseyi’nin kurulmasına ilişkindir.” dediği öne sürüldü.

Diğer taraftan yemin krizi ile ilgili Öcalan’ın görüşlerine yer verilen haberlerde BDP’li vekillere “Hükümet ile mutabakata vararak yemin edebilirler” denilerek yemin etmelerini salık veriyor.

Hükümet kanadından şu ana kadar Öcalan’ın açıklamaları ile ilgili herhangi bir açıklama gelmedi. Herhalde kamuoyundan gelebilecek olası tepkiler değerlendirilip ya açıklama yapılacak ya da görmezden gelinecek.

Geçmişte ‘hükümetin Öcalan ile görüştüğü’ yolunda çıkan haberlere zaman zaman sert tepki gösteren Erdoğan ve AKP hükümetinin eli seçim bittiği için şimdi daha rahat. Ortaya koyacağı politikaların karşısında direnç gösterecek yapılar olmadığına göre ülkenin en önemli sorununu çözme yönünde adımlar atabilir.

Öyle görülüyor ki Öcalan yetkililer tarafından ‘ikna edilerek’ çatışmasızlık sürecinin devamı sağlanmış. Yeni anayasa yapılması için çatışmasızlık ortamının sürmesine olanak yaratacak olan süreçte kamuoyuna yansımayan pazarlıkların ayrıntıları sanırım daha sonra yani yeni anayasa gündeme geldiğinde ortaya çıkacak.

Çok boyutlu bir anayasa sürecinden her kesimin farklı beklentileri var. Kürtlerin, Erdoğan’ın ‘başkanlık sistemi hayallerinin’, Alevilerin, sosyalistlerin, İslamcıların, liberallerin ve diğer toplum kesimlerinin beklentilerini herkesin ortaklaşabileceği bir noktada buluşturmak için zor bir süreç yaşanacağı kesin.

İktidarın geçmiş uygulamaları göz önüne alındığında gerçekten yeni anayasa yapma konusundaki samimiyeti tartışmalı. Değiştirmekten ziyade kendi egemenliğini pekiştirmek gibi bir sabıkaya sahip olan iktidara güven duymamak için onlarca neden var.

Yök, Yargı, Üniversiteler, ‘parasız eğitim’ istedi diye hapishanelerde tutulan üniversite öğrencileri, gazeteciler.

Adeta cezaya dönüşen uzun tutukluluk süreleri.

Medyayı ele geçirmek için yürütülen operasyonlar.

Basına yönelik müdahaleler…

Yandaş medyanın “Yeni Cumhuriyet’in cesur manifestosu” olarak duyurduğu hükümet programını hap gibi yutmak yerine, ‘yaptıkları yapacaklarını teminatıdır’ diyerek yazıyı noktalıyorum.

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..