Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Kasım '11

 
Kategori
Siyaset
 

Barışamıyoruz! Fakat düşman da olmuyoruz

Barışamıyoruz! Fakat düşman da olmuyoruz
 

Bir garip ağırlık var yakın çevremdeki bazı insanlarla... Bakışları kaçırma telaşı... Sıkılma, bıkkınlık, hatta bazen utanma... Kürt meselesindeki her olay, çıkan her tartışma (Şimdi de Dersim) biraz daha ağırlaştırıyor havayı… Akşamları (TV) tartışma programları, gazetelerde çıkan her haber sonrası iş yerimizde, sokakta, kahvede, meyhanede içine düştüğümüz ortamdan bahsediyorum... Türk, Kürt, Ermeni, Türk boylarının çeşitli unsurları ve Rus çalışanları bol olan bir şirkette çalışıyorum mesela ben... Ayrıca çok çok yakın olduğum Kürt arkadaşlarım, dostlarım, yoldaşlarım ve akrabalarım var. İstesek bile vazgeçemeyiz birbirimizden… Birlikte yaşamak zorundayız.

Yakın çevredeki insanlar birbirlerinin ne düşündüklerini çok iyi bilirler. Hiç de o tartışma programlarındaki gibi olmaz oradaki konuşmalar. Belki başlangıçta öyledir. Ancak zamanla iş alaya, çivilemeye, hatta kim daha çok güçlüymüş gibi yerlere varır. Çünkü herkes ileri sürülen düşünceleri, karşı düşünceleri, soruları ve karşı cevapları bilir…

Asıl tıkanma burada… Utanma, bıkkınlık, sıkılma şeklinde gösteriyor artık bu duygular kendini… ‘’Sizin dedeleriniz katil! Sizinkiler de az katil değil! Çoluk çocuk, kadın kız doğramışsınız be! Hainlik yapmışlar!’’ İşte bu kadar kısaldı artık duygular ve tartışmalar... Kısaldığı içinde artık utanma, sıkılma ve boğuntu dönemini yaşıyoruz...

Bir arada yaşamaya mahkum insanlar olarak bundan daha zorunu bilmiyorum ben... Gözden uzak, gönülden uzak değiliz ki... Birbirimizin nişanına, düğününe gidiyoruz… Sevincine, acısına, bayramına katılıyoruz... Ekmeğimizi birlikte kazanıyoruz... İleriye bile ortak bakıyoruz birçok ikili ilişkilerde... Zor durumda birbirimize ilk koşan bizleriz.

Nasıl korunacağız bizleri boğan, geçmişten atılan bu gaz bombalarından bilmiyorum... Biz böyleysek, birbirini hiç görmeyen, duymayan insanların arasındaki nefretin çözüleceğine dair hiç umudum kalmıyor benim... Ne yazık! Oysa koyun yan yana bizleri; Görünüşüyle, yaşayışıyla birbirimizden ayıramaz kimse bizi, kim kimdir diye...

Bu kara tabloya rağmen bir şeyi de çok iyi biliyorum... Yapılması gereken her şey yapıldı. Tüm nifak tohumları atıldı. Söylenmeyen söz kalmadı. Kan döküldü. Fakat gözlerinin içine bakıp kimse daha, düşmanımsın diyemedi birbirine tanışlar arasında… Bu da bir şey diyorum; Düşman da olamıyoruz! İstesek de olamıyoruz işte. Bu açık ortada.

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..