Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ekim '12

 
Kategori
Siyaset
 

Barışı kurban etmeyin

Bir bayramı daha içinden çıkılmaz sorunlar, acılar, belirsizlikler ve sıkıntılar içerisinde kutluyoruz.

Bu bayramda yine her yerde kurban edilen hayvanların kanları akacak. Kimi koyun, kimi dana kesecek; kimi inançlarının gereği, kimi vicdanını rahatlatmak için.

Peki, bizim sevgisizlikten, düşmanlık, kin ve nefretten kurumuş yüreklerimize kim su serpecek?

Kim sona erdirecek bu terörü; dağda etkisiz hale getirilen teröristi, karakollar basılıp şehit edilen askerleri, metropollerde patlayan bombaları kim durduracak?

Babasız kalan yetim çocukların, çocukları öldürülen gözü yaşlı anaların acılarını nasıl dindireceğiz?

Nasıl vereceğiz her yıl iş kazalarında yok tere yitirdiğimiz yüzlerce işçinin hesabını? Uludere’yi, Silvan’ı, Beytüşşebap’ı, faili meçhullerde alçakça öldürülen insanları nasıl unutacağız?

Şimdi tüm bu yaşananları unutup, nasıl bayram edeceğiz?

Bayramda ister koyun, ister dana, ister deve, ne kurban ederseniz edin, ama ne olur barışı kurban etmeyelim!..........

Dört bir yanımız savaş, her sabah silah sesleriyle uyanıyoruz, insanlar birbirine düşman, kişisel hırs ve çıkar,siyasetçilerin kör etmiş gözlerini ……………….

Sağır olmuş kulakları; ne otuz yıldır” belki gelir oğlum”, diye kapısını açık tutan Berfo ananın, ne de yıllardır bıkmadan, usanmadan kayıplarını arayan cumartesi analarının çığlıklarını duymuyorlar.

Duymuyorlar sesimizi, görmüyorlar ölülerimizi, hissetmiyorlar acılarımızı!

Kimileri bayram namazlarında, kimileri Cumhuriyet balolarında rahatlatmaya çalışacaklar vicdanlarını!

Hepimizin bildiği bir gerçek vardır. Dünya üzerinde ister sağa, ister sola doğru gidin, sonunda aynı yerde birleşirsiniz.

Bugün ülkemizi yönetmeye talip olan laik Kemalistler de, dindar Kemalistler de sonunda aynı yerde buluşuyorlar ve devletin yüce menfaatleri uğruna bireyi yok sayıyorlar. İnsanlar ölüyor, hayvanlar katlediliyor, doğa yok ediliyor ama onlar inatla barışa ihanet ediyorlar.

Şu karanlık günlerde en çok ihtiyaç duyduğumuz barışa, kendi egolarını, kapris ve komplekslerini tercih edenlere inat, bu ülkeye ve insanlarına karşı sorumluluk duyan tüm yurttaşların barış içinde bir arada yaşama iradesini savunmalarının, böylesi bir iklimin oluşması için çaba göstermelerinin tam da zamanıdır.

Bayramı bir fırsata dönüştürmek, tüm olumsuz koşullara, savaş baronlarına, iktidar olmayı tek amaç olarak gören siyasi partilere rağmen, akan kanları durdurmak mümkündür.

Şimdi bizler, sıradan yurttaşlar olarak ülke yönetiminde rol alan tüm yetkililerden, siyasilerden barışa katkı yapmalarını istiyoruz.

Akan kanın durması için; kimle, nasıl, hangi yöntemle görüşürseniz görüşün, yasa çıkarın, anayasayı değiştirin, yeter ki bitirin bu anlamsız savaşı!

Bizler toplum olarak her türlü fedakarlığa razıyız.

Demokratik hak ve özgürlükleri pazarlık konusu yapmayın, hiç kimseyi potansiyel suçlu gibi görmeyin, tüm vatandaşları eşit yurttaş olarak kabul edin.

Yapabileceğiniz en büyük ibadet bu olacaktır.

Bir kez olsun vicdanınızın sesini dinleyin, yurdun dört bir yanından gelen çığlıklara kulak verin, bırakın siyasi çekişmeleri ve iktidar hırsını bir kenara ve barış için bir adım atın.

Tarih sizi altın harflerle yazsın.

AYHAN ONGUN(Gazeteci-Yazar)  ayhanongun@gmail.com

 
Toplam blog
: 396
: 168
Kayıt tarihi
: 13.01.10
 
 

Barış içinde, birlikte yaşayabilmek adına insan ve emek odaklı paylaşımlardan yanayım.   Öğretmen..