Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Nisan '07

 
Kategori
Özel Günler
 

Barışın bayramı

Barışın bayramı
 

Bir lider düşünün ki, ülkesinin toprakları işgal altındayken milletine umut aşılasın. Bir lider düşünün ki, halkının alınyazısının bağımsızlık olduğuna inansın ve başta kendi ülkesinin insanlarına, sonra da tüm dünya insanlarına bu inancı yaysın..

Atatürk’ün(1881-1938) önderliğindeki Türk bağımsızlık mücadelesi, dünya coğrafyasının bugünkü temellerini atan zor bir asalet savaşıdır.

23 Nisan 1920 Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kurulduğu gündü. O günün geleceği bir ay öncesinden belliydi. Ankara, kurulacak meclisin üyelerini hazırlamak için hazırdı. Tüm halk meclisin toplanacağı binaya akın etmişti. Alkışlar ve büyük umutlarla meclisin kuruluşu ilan edildi.

Atatürk uzun süren bağımsızlık mücadelesine yalnızca ideolojik olarak değil, yürekten de bağlıydı. Bu uğurda ölümü bile göze alırdı. Annesinin vefatının ardından yaptığı konuşmada; annesinin artık toprak olduğunu ama milli egemenliğin sonsuza kadar yaşayacağına inandığını, bu keder anında bile bir tek bu inançtan kuvvet aldığını söyledi.

Cumhuriyet özlemi duyan Atatürk’ün felsefesi monarşi ve oligarşi gibi yönetim biçimlerine zıttı. Atatürk’e göre bir millet ancak ve ancak kendi özgür iradesiyle yönetilebilirdi.

Atatürk’ün halkına aşıladığı bu felsefe ve yüklendiği sorumluluk ile geçirdiği zor yıllar 24 Ağustos 1923 yılında Lozan Barış Antlaşmasının yürürlüğe girmesiyle sona erdi. Artık Türk devleti askeri, ekonomik ve siyasi özgürlüğe kavuşmuştu.

Meclisin kurulmasının 4. yılında Atatürk, bu önemli günün bayram ilan edilmesini istedi. 1924 yılından itibaren her yıl, takvimler 23 Nisan’ı gösterdiğinde Türkiye’nin her yerinde Milli Egemenlik Bayramı kutlanacaktı.

Yıl 1929’u gösterdiğinde Atatürk, milletinin bu özel gününü çocuklara armağan etti. Dünyada ilk ve tek olarak çocuklara armağan edilen bu bayram, çok büyük bir anlam taşıyordu.

Bu toprağın insanlarının yöneticisine bile boyun eğmeyeceğini savunan Atatürk, saltanatlığı kaldırarak ve uzun yıllar süren savaşları zaferle bitirerek bu ülkeyi dinamik bir yapıya kavuşturmuştu. Bu dinamizmi o günün çocuklarıyla sürdürebileceğine emindi.

Atatürk’ün çocuk sevgisi herkes tarafından biliniyordu. Atatürk’ün manevi çocuklarıyla ilişkisi, o yıllarda yaşayan kişilerin anı kitaplarında yer almaktadır. Atatürk, her fırsatta “bugünün küçükleri, yarının büyükleri” diyerek çocukların toplum gelişimi için ne denli önemli olduğunu belirtmiştir.

Bağımsızlığı ilan etmek sadece bir başlangıçtı. Ülkesini yarının gençlerine ve geleceğin liderlerine emanet edecek olan Atatürk, bugünü onlara, karşılaşabilecekleri tüm güçlükler için şimdiden bir teşekkür olarak sunuyordu.

23 Nisan o günden bu yana “Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak tüm ülke çocuklarınca büyük bir coşkuyla kutlanır.

1979 yılının UNESCO tarafından “Dünya Çocuk Yılı” ilan edilmesiyle, Türkiye yeni bir projeye imza atar ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını uluslar arası bir platforma dönüştürür. Bu proje, her yıl Türkiye’nin kutladığı bayramı diğer dünya ülkelerinin insanlarıyla da paylaşmak olmuştur. 1979 yılında 23 Nisan SSCB, Irak, İtalya, Romanya ve Bulgaristan’dan gelen çocuk katılımcılarla birlikte kutlanmıştır.

Bu oluşum, ardı ardına geçen tüm yıllarda bir gelenek halini almış ve tüm dünya insanlarının bayramı olarak kutlanmaya devam etmiştir. Bugüne kadar 87 ülkeden yaklaşık 18.500 kişi konuk olmuştur.

Her yıl 23 Nisan haftası, çeşitli dünya ülkelerinin çocukları Türkiye’yi ziyarete gelir. Milli kıyafetleri ve gösterileriyle Türkiye’yi şereflendirir.

1979’dan 200’e kadar Türkiye’nin başkenti Ankara’da misafir kabul eden bu coşkulu gün, artık diğer büyük illerimizin ev sahipliğiyle ayrı bir heyecana dönüşüyor.

Bu yıl 53 ülkenin katılımıyla gerçekleşen Çocuk Bayramına Antalya ilimiz ev sahipliği yapıyor.

Bu uluslar arası şenliğe 8-14 yaş arası çocuklar katılıyor. Her ülkeden ortalama 20 çocuk ve 6 yönetici davet ediliyor. Konuk edilen çocuklar 15 Nisan’da ülkemize gelerek önce yolculuk yorgunluğunu üzerlerinden atıyor. 16 Nisan’da dünya çocuklarının kaynaşması başlıyor.

Atatürk anıtına çelenkler konuluyor. Ülkeleri temsilen birer çocuk ve lider Antalya ilinin temsilcileri olan Belediye Başkanı ve Valiyle buluşuyor.

Bu programda ülkenin başkenti Ankara’ya da gidiliyor. Ankara’da Atatürk’ün mozolesinin bulunduğu Anıtkabir ziyaret edildikten sonra, konuklar ülkenin Başbakanı ve Cumhurbaşkanı tarafından ağırlanıyor.

Çocukların bu bayramında Türkiye’de bir başka güzel olaya daha tanıklık ediliyor. Türkiye Cumhurbaşkanı, temsilen bir çocuğu makamına oturtuyor. Temsili çocuk başkan, ülkesindeki ve dünyadaki tüm çocuk arkadaşları adına dileklerde bulunuyor. Umut dolu bu küçük başkan, barış dileklerini, gelecekle ilgili beklentilerini ve büyüdüğünde hayallerini nasıl gerçekleştireceğini duyuruyor.

23 Nisan’da ülkelerini gösterileriyle temsil edecek olan dünya çocukları 22 Nisan’da genel bir prova yaparak heyecanlarını yeniyor. 23 Nisan geldiğinde dev bir genç izleyici grubu, hayranlıkla ülkelerin temsillerini izliyor.

Yalnızca gösteriyi izlemeye gelenler değil, Türk ulusal kanallarını izleyebilen tüm insanlar evlerinden bu görsel şölene ortak olabiliyor. Özellikle Türkiye’nin ulusal kanalı olan TRT, 23 Nisan programlarını her yıl canlı olarak gösteriyor.

Tüm dünya çocuklarının buluştuğu bu platformda, kendilerine yakışır şekilde eğlenmeleri için programları büyük bir özenle hazırlanıyor. Piknikler, konserler, ödüllü yarışmalar düzenleniyor.

Türkiye’nin bu ulusal günü sadece belirlenen şehirde kutlandığını sanmayın. Tüm şehirlerde, şehirlerin meydanları ve spor salonlarında büyük organizasyonlar düzenleniyor. Bu özel günde, tüm şehirlerin en işlek sokaklarında yürüyerek halkı selamlayan ve sevimlilikleriyle göz dolduran gençleri görebilirsiniz.

2007 yılında katılmak isteyen tüm çocukların davetli olduğu bir resim yarışması düzenleniyor. Yarışmanın konusu; “Barış İstiyorum”.. Körpecik beyinleri ve akıl almaz hayal dünyalarıyla çocuklar, “Barış”ı resmederken yaratıcılıklarını da ortaya seriyor.

Tüm dünya görüşlerine saygıyı ve dünyada barışı müjdeleyen bu güzel buluşmanın en etkileyici yanı ise; kardeş seçimi..

Türkiye’de ilköğretim alanında eğitim veren okullar yıllardır yurt içinde ve yurtdışında kardeş okullar seçiyor. Bu okulların öğrencileri birbirlerine her konuda destek oluyorlar ve ortak projeler yürütüyorlar.

23 Nisan’da Türkiye’ye gelen öğrenciler için de aynı güzel paylaşım geçerli. Bu yıl da, Antalya’da yerleşik bulunan 50 okulun öğrencileri kendine birer kardeş seçiyor. Antalya’da yaşayan gönüllü çocuklar, dünyanın dört bir yanından gelmiş farklı dil, din ve kültüre sahip yaşıtlarını evlerine konuk ediyor. Bir Türk evine misafir olarak giden çocuklar, bu vesileyle; Türk ailelerinin günlük yaşamına ortak olarak kültürlerini daha iyi öğrenme fırsatı buluyor. Arkadaş olmak için aynı dili bilmenin gerekmediğini öğreniyor, başka coğrafyada yaşayan insanlarla kaynaşmanın ve iyi diyaloglar kurmanın kazançlarını görüyor.

Bu kültürel buluşma hem kardeş okul hem de kardeş çocuk projesiyle dünyayı küçülterek, çocukların birlik, beraberlik duygularının gelişmesine katkıda bulunuyor. Bir 23 Nisan coşkusunu hep beraber yaşayan çocuklar, ileri ki yıllarda da bu paylaşımı sürdürüyorlar.

İnanıyoruz ki; günümüzde pek çok otorite tarafından asrın lideri kabul edilen Atatürk’ün geleceğini emanet ettiği dünyamızın güzel meyveleri olan çocuklar, bir gün dünya barışını destekleyen büyük projelerle her birimizin anısına mucizeler gerçekleştirecekler. El birliğiyle dünyaya güzellikler katacak ve yapıcı projelere öncü olacaklar.

Globalleşen dünyada tüm dünya çocuklarının ellerinin iyilik ve güzellik için kenetlenmesi, kardeşliklerinin yüz yıllarca devam etmesi dileğiyle..

 
Toplam blog
: 68
: 931
Kayıt tarihi
: 30.12.06
 
 

Yazmadan duramaz. Öğrenmeden duramaz. Sevmediği yerde durmaz.   ..