Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Nisan '13

 
Kategori
Siyaset
 

Barıştan bu kadar mı korkulur?

Barıştan bu kadar mı korkulur?
 

Batıda ki akil adamlar, nereye gitse tepkiyle, dışlamayla karşılaşıyor.

Bu kadar mı korkulur barıştan? Savaş bu kadar mı çok sevilir? Kanın akıp durmasından nasıl mutluluk duyarsınız? İnsan hayatı daha mı önemsizdir toprak parçasından?

Yazık, tek kelimeyle yazık!..

Tamam anlıyorum, duygusal akılla düşünüyorsunuz; ama bu kadar insafsızı olur duygusal aklın?

Lütfen, elinizi vicdanınıza koyun, empati yapın, sorunu anlamaya çalışın!..

Ama nerede!

Varsa yoksa, toprak parçası, ataların mirası...

Barışa tepki gösteren milliyetçi ve ulusalcılar, adeta 90'lı yıllardaki mücadeleyi özlüyor; hasretini çekiyor...

2002'de AKP hükümeti devraldığında sorunun bittiğini söylüyorlar; PKK'yı bitirmekle sorunun biteceğini sanıyorlar..

Şehit haberleri alındığında, milliyetçi ve ulusalcı kesimin bir söylemleri vardı, bilmem hatırlar mısınız?

Edebi bir dil, bir duygusallık içeriyordu; bir cehalet ve acımasızlık içeriyordu: "Kubilay'ı şehit oldu diye Menemen'i yakan Mustafa Kemal'i özledik."

Yani, istiyorlardı ki, şehit haberleri geldiğinde, o bölgeyi yakın yıkın, öldürün bitirin, çoluk çocuk demeyin!..

Hem akıldan yoksun, hem vicdandan...

Dünyadaki hiç bir toprak parçası, hiç bir ata mirası, hiç bir din, hiç bir ideoloji insandan önemli değildir.

Anlayın lütfen, 'Mustafa Kemal'in askeriyiz' diye bağrışıp duranlar...

Nazife Ananın Suçu: Oğluna Kazak Göndermek

Kocaeli'nin Gebze ilçesinde ikamet eden 77 yaşındaki Nazife ananın oğlu PKK'ya katılır.

Oğlundan haber alamayan Nazife ana, yaşadıkları bölgeye çalışmaya gelen işçilerin oğlunu tanıdıklarını öğrenir.

İşçiler dönerken, oğluna göndereceğin falan var mı, diye sorarlar.

Nazife ana, bir fotoğraf resmi, bir adet kazak ve erzaktan oluşan bir paket hazırlar, işçilere teslim eder.

İşçiler emaneti teslim edemeden yakalanır, paketten çıkan Nazife ananın resmi de Nazife anayı ele verir.

PKK'ya yardım ve yataklıktan yargılanmaya başlar.

6 yıl hapisle cezalandırılmıştır; ceza 2 yıl 1 aya indirilmiştir.

12 gün cezaevinde yatar; ailesinin dilekçe ile itirazı sonucu, cezası ev hapsine çevrilir.

Cezasını evinde çekmektedir; ayağında elektronik kelepçe takılıdır. Evden dışarı çıkması yasaktır; elektronik kelepçe buna izin vermemektedir.

Elektronik kelepçe, bildiğimi prangadır; ayak bileğine takılır; pranga gibi ağır değildir, ama prangadan daha acımasızdır; cezayı her an teninde hissetmek gibi...

Ya işte ülkem böyle saçma sapansın!..

77 yaşındaki yaşlı kadını, sırf kazak gönderdi diye cezalandır..

Ağlayacak kadar vahim durumun, kahkahayla gülünecek kadar da basit...

-Mustafa Yıldırım - 20.04.2013

 
Toplam blog
: 480
: 715
Kayıt tarihi
: 03.11.12
 
 

Konyalıyım. Edebiyat okudum. Amatör yazar ve şairim. ..