Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '10

 
Kategori
Futbol
 

Baros yetmez! Galatasaray 2-4 Ankaragücü

Baros yetmez! Galatasaray 2-4 Ankaragücü
 

Bu fotoğraf her şeyi anlatıyor...


Galatasaray, Milli Takım arasından sonra kendi sahasında Ankaragücü'nü misafir etti. Sonuç 2-4. Ankaragücü galip.

Öncelikle Ankaragücü'nden başlamak istiyorum çünkü Galatasaray'a dair söyleyeceğim çok şey var. Ümit Özat, benim sevmediğim bir şekilde futbol oynattı takımına. Ben defans oyununu sevmem. Galatasaray'ın her atağında, 10 kişi defans yapan bir Ankaragücü vardı. Hani bu Galatasaray'da Baros'un defans yapması gibi bir şeydi. Bir adam topu ayağına aldığında etrafını 4 kişi sarıyordu. Böyle futbol zevkli olmaz ama Anadolu kulüpleri bu şekilde istediklerini alır. Ankaragücü de böyle yaptı. Galatasaray defansı da zaten kendi yarı sahalarında rakip futbolcu yok diye ileri çıktı ve golleri yedi.

Zekalarını kullandılar ve maçı aldılar. Tebrik etmek gerekiyor.

Galatasaray'a gelirsek...

İlk golde top durmuş durmamış falan filan. Ne fark eder? O topu durdurup vursa yine aynı gol yenilecek. Tamam, o golün geçerlilik kazanmaması gerekiyor fakat defans da arkadan adam gelirken resmen uyuyor. İkinci golde Özgür ceza sahası dışından rahat rahat topuna vuruyor, onun önüne geçen yok. Üçüncü golde Ufuk çıkıyor ve müdahale etmiyor -tabii defans adamı çoktan kaçırmış o ayrı mesele-, Sestak geliyor golü atıyor. Dördüncü golü söylemeye bile gerek yok, Galatasaray tamamen salmış, Turgut geldi attı.

Ufuk, tamamen refleksle, saçma bir hareket yaparak kırmızı kart gördü. Ne gerek vardı? Bu maçta takımı 10 kişi bırakmasını da geçtim, haftaya derbide olmayacak.

Defans hattına bakarsak, resmen uyudular. Rakip hücum oyuncuları az kişilerdi ama ellerini kollarını sallayarak yarı alana da girdiler, kaleye kadar da gittiler, gollerini de attılar. Var mı böyle bir şey? Defans toparlandı diyorduk önceki haftalarda, bir Lucas Neill eksikliği bir takımın defansını bu kadar etkileyemez. Bence sorun psikolojik.

Orta sahada, ilk zamanlarda çabalayan, sonra bırakan bir Misimoviç, sol tarafta başlayan, pek de pozisyonu olmayan Pino, benim çok fazla göremediğim bir Mustafa... Sağ kanatta Sabri bence etkiliydi, en azından mücadele etti. Ayhan, her zamanki istikrarını korudu, 2.golde güzel bir orta da yaptı.

Milan Baros... Siz ne derseniz deyin, bana göre sahanın yıldızı oydu. Tek başına takımı sırtladı. Çalıştı, çabaladı, herkesten daha istekliydi. 2 tane güzel gol attı. Fakat tek başına yetemedi. Vücudu dayanamadı, sakatlandı ve çıktı. Bütün hareketlerinden, hakeme tepkilerinden bile hırsını anlayabilirsiniz. Haftaya Fenerbahçe derbisinde olmayacağı söyleniyor, eğer bu doğruysa Galatasaray'ın vay haline.

Frank Rijkaard'a tepki gösterildi fakat onun suçu yoktu. Takım ofansif oynadı, birçok pozisyon buldu, rakip kaleye oldukça sık gitti fakat top kalenin içine girmek istemedi. Ben Rijkaard'ın suçlu olduğunu düşünmüyorum. Sahada bu kadar isteksiz, ruhsuz futbolcular olduktan sonra Rijkaard'ın yapabileceği bir şey yoktu. Uyuyan defans hattını o mu uyandıracak?

Galatasaray'ın işi çok zor... Haftaya Fenerbahçe deplasmanına gidecek bir Galatasaray var. Sizce şansı nedir? Onu sizlerin yorumuna bırakalım. Fakat Galatasaray, defansını bu şekilde sürdürürse, bu kadar disiplinsiz oynarsa, bu kadar berbat bir futbol ortaya koyarsa, gerçekten işler hepten kötüleşecektir. Galatasaray, yeni stadına ligin ona yakışmayan sıralarında gidecektir...

Ne diyelim, Galatasaray'ın yolu açık, Allah yardımcısı olsun...

 
Toplam blog
: 313
: 1350
Kayıt tarihi
: 21.03.07
 
 

1996'nın ilkbaharının dünyaya getirdiği birçok çocuktan biriyim. Milliyet Blog'da yazmaya yaşım h..