Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '08

 
Kategori
Güncel
 

Barroso’dan hava

AB Komisyonu Başkanı Barroso Ankara’ya geldi, TBMM’de konuşma yaptı. Konuşmasında üstü örtülü nasihat de vardı tehdit de. Neyse ki nezaket gösterip, <ı>Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir... diye başlayıp devam eden bizim tekerlemeyi, bize hatırlatmadı.

Adet olduğu üzre; sırtımızı sıvazlamaktan, hava vermekten de geri kalmadı.

Peh, peh, peh... Olmamış çocuğun yaşı gelmiş elliye...
Elli yaşındakine nasihat mi kâr eder, azar mı, tehdit mi, kötek mi?

1970’in kaçıydı hatırlamıyorum... Bir öğrenci toplantısında, Ortak Pazar’ı savundum diye yuhalanmıştım; ama yılmamış, Türkiye için zorunluluk olduğu’nu inatla savunmuştum. Ta ki Kıbrıs Rum kesiminin AB’ye kabul edildiği 2004 senesine kadar. Bu benim AB maceram; otuz yıldan eksik değil.

Geç, geç, geç...

Ne AB’nin nimeti, ne Avrupalının iki yüzü.

Hava vermeye gelince...
Kimileri halâ ıkına sıkına hava tutmaya talip. Ya atılan kazıklardan ders çıkartılmamış ya da alışkanlık yapmış.
Oysa... Ben gibi sade vatandaşın, hava tutacak halimiz kalmadı artık; fıkranın kahramanı Rebeka gibi...

Rebeka'nın havası...

Rebeka’nın zengin, genç ve yakışıklı komşu oğlu Mişon’da gözü vardır.
Allanır, pullanır karşısına çıkar olmaz. Laf atar olmaz; çiçekler, gülücükler atar olmaz. Hava atar, omuz atar yine olmaz. Olmaz babam olmaaaaz...

Zaman, akıp gitmektedir. Gece-gündüz, Mişon’un dikkatini çekmek ve kendisiyle evlenmeye ikna etmek için çareler düşünür.

Son bir yol kalmıştır; Mişon’un gözüne veya gönlüne değil, çıkarına hitap etmek... Denemeye karar verir.
Her sabah, Mişon’un işe gidiş vaktinde, evlerinin önündeki küçük bahçeye çıkıp teneffüs hareketleri yapmaya başlar.

Bir gün, iki gün, üç gün... derken Mişon dayanamaz sorar:

- Rebeka! Kuzim sen ne yapiyorsin her sabah, her sabah boyle?

Rebeka:

- Hava tutarim Mişon...
- Nasil yani?
- Her sabah, içime havayi çekeriiim, çekerim; sonra bidahaki sabaha kadar hiç bi’şey yemem, içmem.
- Nasiill?
- Ben boyle beslenirim; hava ile...

Mişon düşünmeye başlar... Rebeka güzel değildir fakat akıllıdır. Hem sonra... yemeden içmeden hava ile besleniyor... çok ekonomik.
Günden güne Rebeka’ya hayranlığı artar ve onunla evlenmeye karar veriir.

Rebeka amacına ulaşmıştır; düğün, dernek... derken gerdek.

O gece Mişon, daldığı derin uykudan geç vakitlerde uyanır. Canı tekrar çekmiştir. Elini gezdirir, Rebeka yatakta yoktur. Kalkar, mutfaktan sızan ışığa doğru yürür.

Bir de ne görsün?

Rebeka, yiyeceklerden ne var ne yok masaya yığmış, büyük bir iştahla tıkınmakta.

Hayretler içinde sorar:

- O ne! Rebeka? Hani sen hava tutayidin; bu ne hal?

Rebeka nın cevabı:

- A kuzim! Bende hava tutacak hal mi biraktin.


Bekir Ali

 
Toplam blog
: 141
: 926
Kayıt tarihi
: 30.04.07
 
 

Türk san'at müziği dinlemeyi, okumayı, yazmayı ve paylaşmayı seviyorum. Kamudan emekli inşaat mühend..