Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '15

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Bas gaz tatlım bas gaza!

Bas gaz tatlım bas gaza!
 

Kazasız Belasız ...


Başlığıma göre hareket edilirse sonunda ne olacağı meçhul, bu konuda yorum yapmak çok doğru değil. Ama eğer son zamanlarda ehliyet almaya karar vermişseniz sizin için bir şeyler ifade edebilir sanıyorum.
 
Yazılı sınavı atlattıktan sonra geçtiğimiz hafta sonu direksiyon sınavına girdim. Sınavdan çok insanı yoran, sınav öncesi muhabbetler oluyor. Hele ki yakın çevrenizin çoğu bu sınavdan geçmişse.
 
Sonunda ne olacağını bilmediğiniz için ne öğrenirsem kardır, ne kadar az hata o kadar çok puan diye düşünüp herkesin fikrini alıyorsunuz. Tabi bunlarla da sınırlamıyoruz kendimizi elimizde internet gibi bir mecra (bilgi havuzu) oku bakalım sınavda neler yapman lazımmış, neler yapmaman lazımmış. 
 
Tam olarak bu durumları atlattıktan sonra sınav günü geldi. Sınav saatimden 20 dk. kadar önce alandaydım. Benden önceki aday indi ve ben arabaya doğru yöneldim. Arabanın  ön koltuğunda ve arka koltuğunda olmak üzere iki müfettiş, sürücü koltuğunun arkasında da senin hocan oturuyor.
 
Asıl komedi burada başlıyor. Çünkü 'dank ediyor', hayat sana bir kez daha hiçbir şeyin kitaptaki gibi işlemediğini gösteriyor.
 
Asıl yapman gereken 3 temel işlem var. Park etmek, en az 25 m. geri gitmek, ve yokuşta geri gitmeden arabayı kaldırabilmek. Ama trafik bunlardan mı ibarettir arkadaşlarım? Bir de senin gibi kaç tane sürücü adayı vızır vızır dolanıyor. 
 
Müfettişler yavaş sürmenizi istemiyor, hocanız zaman dolsun diye yavaş gidin istiyor ama sınavdan önce bunlardan haberiniz yok. Çünkü kimse size; aman arabayı 3. vitese çıkar da iyi kullandığını görsünler gözlerine girersin demez ... 
 
İyi polis, Kötü polisi oynuyor bir de müfettişler, olaya bak sen ... Biri iyi olduğuna dikkat çekiyor biri berbat olduğuna, tam bir duygu karmaşası yaşatıyorlar sana.
 
Zorunlu yarım saatimi doldurduktan sonra en sevimli halimle arabadan indim. Belli bir süre şokta oluyorsunuz tabi, o yarım saatin muhakemesini yapıyorsunuz içinizde. Düşününce aslında o araştırmalar dinlemeler pek de ehemmiyetli değilmiş. 
 
Çünkü adamlar yıllardır bu işi yapıyorlar arabayı vites attırıp sürebileceğinin az çok bilincindedirler zaten. Acaba bakalım stres halindeyken, biri seni konuşturuyorken nasıl kullanıyorsun ya da başkasının hatasıyla karşılaştığında durumu idare edebiliyor musun?
 
Anlıyorsun ki; bu üç durumda kendi içerisinde farklılık göstereceğinden önceden hiç kimse sana yardımcı olamazmış. Olaylar sen kendi yörüngende kendi şartlarında yol alırken gelişecek  ve ona göre davranmak zorunda kalacaksın.
 
Aslında değinmek istediğim nokta bambaşka. Bu sadece çok küçük bir örnekti. Hepimiz hemen hemen her konuda başkalarının fikirlerini alıyoruz. O konuda tecrübe sahibidir, başından öyle bir şey geçmiştir diye önemsiyoruz.
 
Mesela;
 
Üniversiteye gitmemişsek; Nasıl bir yer? Ortam nasıl? İyi bir üniversite midir? ...  vs. sorarız.
 
Evlenmemişsek; Evlenmek nasıl bir duygudur? Evlenirken ne yapmam lazım? Düğün en güzel nerede olur? ...vs. sorarız.
 
En çok da uzun süreli ilişkisi olan kimseden; Nasıl bu kadar uzun sürdü? Sırrı nedir? diye sorarız ama o işler daha da karışık.
 
Söylemeye çalıştığım şey şu; Evet hayat hepimiz için bir sınav ama ne yazık ki hepimiz aynı cevap anahtarına sahip değiliz. Kimimize 'tarih' çok zor gelirken kimimiz 'hayat bilgisi'nden çakıyoruz.
 
Fikir almak ruhsal olarak rahatlamamız açısından önem taşır. Fakat, bizi biz yapan değerlerimize zarar vermediği miktarda.
 
Sen A üniversitesinde kötü tecrübe edindin, ben de edineceğim diye bir şey yok!
 
Sen kır düğünü yaptın çok eğlendin, ben de eğleneceğim diye bir şey yok!
 
Sen çok sabırlıydın belki, ilişkin 6 senedir sürüyor, senin yaptıklarını yaptığımda ilişkim uzun sürecek diye de bir şey yok!
 
Kendi Öz Değerlerimiz Önemlidir,
 
Aynı Dünyada Yaşadığımız Farklı Hayatların Bilincinde Olalım,
 
En güzel tecrübeler sizinle olsun,
 
MatmazelLola
 
Toplam blog
: 12
: 362
Kayıt tarihi
: 27.11.14
 
 

MatmazelLola; hayata dair küçük şeyler üzerine kişisel blog sayfasıdır.   Şahsi gözlemler..