Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

E. Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Öztürk

http://blog.milliyet.com.tr/emeklibirsubay

25 Temmuz '07

 
Kategori
Anılar
 

Baş ölmez

Baş ölmez
 

"Davari saydin mi kiz?'
"Saydim ana. Bir eksik var!..."
"Aman 'Baş ölmez' olmasin?..."

Suleyman Cavus, anamlara bir keci vermis. Yillardan 1930-32. Kecisini vermis. Bir sartla:

"Yagi, sutu sizin olsun. Yavrulari da. Ama kecimi geri isterim..."

Anam;

"Suleyman Cavus iyi adamdi. Bizden yag istemedi. Sadece kecisini geri verdik. Bizim kecilerin hepsi Suleyman Cavus'un verdigi -Baş ölmez- sayesinde oldu..."

Internet de biraz arastirdim. Sivas'in Aydogan koyunu tanitan bir site var: www.e-aydogan.com Emekli öğretmen Halil Bozkurt ile emekli albay Mahmut Erol "Baş ölmez" i anlatmislar:

"Baş ölmez sistemi: Bu sisteme bir gelenek demek de mümkün değil. Ancak zorla da olsa köylerde uzun süre hatta bazı köylerde cumhuriyetin kurulduğu yıllara kadar devam etmiştir. Değerli araştırmacı yazar Prof. Necdet Sakaoğlu’nun “Anadolu Beylerbeyi Ocaklarından Kösepaşa Hanedanı” adındaki eserinde uzun uzun anlatılan bir Köse Mustafa Paşa vardır. İşte bu baş ölmez sistemi bu paşanın köylere kabul ettirdiği bir sistemdir. Sistemin özü şudur. Paşanın adamları köylülere bir inek verirmiş. Bu inekten doğan yavrular köylünün olurmuş. Ancak paşanın adamlarına her yıl belli bir miktarda yağ verilirmiş. İnek devamlı yaşıyor ve doğuruyor kabul edilir ve yağ istenirmiş. Şayet inek ölürse bedeli alınırmış. Bu sisteme baş ölmez sistemi denirmiş. Talep edilen yağ miktarı biraz fazla olduğundan köylüler sıkıntıya düşerlermiş. Bir söylentiye göre bir yıl köylüler kendi aralarında o yıl yağ vermemeyi ve bu durumu gidip paşanın adamına söylemeyi kararlaştırmışlar.Paşa ve adamları köylülerle yüz yüze görüşmezlermiş. Köylüler Divriği’ye gitmişler, Paşa’nın yahut temsilcisinin huzuruna çıkmışlar, bir paravananın arkasından bir ses çok sert bir tonla “ne istiyorsunuz” diye sorunca köylülerden konuşmaya memur edilen kişi bu sert ton karşısında “biz bu yıl yağ vermek istemiyoruz” demeye cesaret edememiş ve şaşırarak “bu yıl yağınızı eritelim demi getirelim yoksa eritmeden mi getirelim, onu sormaya geldik” demiş. Paşa da “eritin de getirin” demiş."
 
Toplam blog
: 798
: 2506
Kayıt tarihi
: 25.07.06
 
 

Harp Okulu 1974 mezunuyum. 1983'de Kurmay Subay olarak mezun oldum. 1987 yılında Silahlı Kuvv..