Başarı "ayrıntı"larda saklıymış

Hayatımızın her safhasında yaşadığımız ve karşılaştığımız olayların ayrıntıları çok önemlidir.

Sözlükte "Bir bütünün önemce ikinci derecede olan ögelerinden her biri, teferruat, detay" diye tarif edilen ayrıntı, çok zaman birinci derecede ögelerin bile önüne geçer.

Meselâ şöyle bir soru sorayım: "Tuz, bir yemeğin, birinci derecede ögesi midir?"

Kural olarak değil... Ancak tuzsuz bir yemeğin, aynı zamanda tatsız bir lezzet oluşturduğunu söylemeye bile gerek yok. Bibersiz, baharatsız bazı yemekleri ağzınıza bile alamazsınız.

Parasal olarak da ayrıntıların değeri, aslını geride bırakır.

Hiç unutmam, eski günleri anmak adına mezun olduğumuz liseli arkadaşlarımızı yemekli bir toplantıda biraraya getirmek istemiştik. Hesaplı olsun diye arkadaşlarımızdan birinin çalıştığı kurumun sosyal tesisini seçtik.

Çorba, etli bir yemek, pilav, tatlı şeklinde klasik bir menü belirledik. Et ve pirinç gibi temel maddelerin fiyatı bize hayli uygun geldi. Yemeği ummadığımız kadar ucuza maledeceğimizin sevinci kursağımızda kaldı. Çünkü "ayrıntı" olarak adlandırabileceğimiz teferruat için yapmamız gereken harcama, iki kat daha yüksek çıkmıştı.

Bu basit bir örnek. Sizin hayatınızda da benzeri tespitler mutlaka vardır.

*****

Çarpıcı bir başka örnek inşaat sektöründen verilebilir.

Bir konut inşaatı düşünün. Yeri değil belki ama bu arada aklıma gelmişken eski günlerden çok kısa bir bilgi vermek isterim. Yeni nesiller için bunlar masal gibi ama, biz bunları yaşadık.

İnşaatta kullanılacak harç, "amele"ler tarafından karılır, sonra kürek kürek el arabalarına doldurularak taşınırdı. Tabi bir katın betonunuu dökmek aylarca sürerdi. Şimdi hazır beton firmaları bir gecede bütün katın betonunu atabiliyorlar. Ve kısa zamanda çok katlı bir binanın karkas kafesi ortaya çıkıveriyor.

Ancak bu kaba inşaatın, içinde oturulabilir bir konut haline dönüşmesi için hem daha fazla zamana, hem de daha fazla paraya ihtiyaç var. Oysa bundan sonraki yapılacak işleri tek tek ele alırsanız hepsi de birer teferruat sayılabilir. Su tesisatı, elektrik tesisatı, kapılar, pencereler, camlar, badana, boya vs.

Yeri, konumu ve özelliği ne kadar iyi olursa olsun, kimse bu iç detayları düşünülmeden yapılmış, ya da yaşamı kolaylaştırıcı özellikleri gözetilmeden inşa edilmiş bir evde oturmak istemez değil mi?

Evet, ayrıntılar önemlidir. Küçük küçük iyi şeyler üstüste geldiğinde, ortaya müspet sonuçlar çıkardığı gibi, üstüste gelen kötü şeyler de olumsuzlukları beraberinde getirir.

*****

Biz de bloglarımızı yazarken bu ayrıntılar üzerinde haklı olarak duruyoruz. Hatta tamamen ayrıntıların peşinde sürükleniyoruz bile diyebiliriz.

Sözgelimi günün en önemli haberi İran Cumhurbaşkanıı Ahmedinecad'ın ülkemizi ziyareti ve Sultanahmet'te cuma namazı kılması.

Evet anahaber İran'la Türkiye'nin en üst seviyede görüşme için bir araya gelmesi... İki ülke arasındaki sorunları ve işbirliği imkânlarını hangimiz biliyoruz ki? Zaten bunlar gazetelerin ve televizyonların gündeminde de yok. Ama işin magazin tarafı herkesin dilinde... Cuma namazı haberini televizyonlarda izlemişsinizdir.

Şimdi lehte aleyhte bir sürü yazı yazılacak. Herkes yakalayabildiği bir ayrıntı hakkında görüşlerini, aklından, gönlünden geçenleri dillendirecek ve görevini yapmış olmanın hazzını yaşayacak. Ben de kendimi bunun dışında tutmuyorum. Çünkü benim de bilgilerim sınırlı ve ben de asıldan çok teferruata girmeyi "kolay" buluyorum.

Sizin anlayacağınız, yazdıklarımızla bir anlamda siyasetin magazinine katkıda bulunuyor gibiyiz.

Belki somut olaylardan hareket ederek bazı yazılar yayınlarsak, küçücük de olsa bazı aksaklıkların giderilmesi, buna karşılık güzelliklerin de yayılması ve yaygınlaştırılması anlamında bir katkımız olabilir.

Bu düşünceden hareketle, çevremde gördüğüm iyi ve kötü ayrıntıları bir grup altında yazmaya ve yayınlamaya karar verdim.

Benzeri bir faaliyeti bütün blog yazan arkadaşlardan da bekliyorum. Böylelikle belki "işe yarar bir şey" de yapmış oluruz.