Başarı kıskançlığı

Trabzonspor ve Beşiktaş yöneticilerinin son açıklamaları tam bir " başarı kıskançlığı" dır.  

O kadar da cüretkarca çıkıp konuşuyorlar ki, bu esnada dürüst bir şekilde emek sarfeden insanlara da çamur atarak, onları karalayarak, hakaret ederek, aşağılayarak birşey yaptıklarını sanan bu insanlar, toplumda bulundukları yerlere de nasıl geldiklerini ortaya koyuyorlar.  

Birtakım insanları karalayarak, onların başarılarının önüne geçerek, belki de onlara şu anda aklımıza gelemeyecek suçlamaları yaparak, hatta onların başarılarını bir şekilde engelleyerek ya da iftiralar atarak bulundukları o yerlere geldikleri açıkça ortaya çıkıyor.  

Bu tür açıklamaların nasıl sonuçlara yol açabileceği konusunda da herhalde hiçbir fikirleri yok. Zannediyorum bulundukları yerlerin kritik öneminin farkında değiller, sadece ceplerinden çıkan muhtemelen ziyan olmuş paraları düşünüyorlar.  

Ama bu taktiğin başarıyı getireceğini sanıyorlarsa çok yanılıyorlar.  

Bu zihniyetin tek bir amacı vardır, maçı kazanmak. İyi oynamış, kötü oynamış v.s. bunların hiçbir önemi yoktur . Ne yap ne et mutlaka maçı kazan, bu amaçla her yol mübahtır. her türlü iftirayı atabilirsin , insanları istediğin gibi harcayabilirsin. Yeter ki rakibini yen.  

Senden daha iyi oynayanı ve kazananı tebrik etmek gibi birşey asla yoktur. Rakibin daha iyi de olsa, sen, gayri ahlaki de olabilecek her yolu dene ve yen.  

İşte Türkiyenin zenginleri, sanayicileri ve muhteşem kaliteleri.  

Bunların karşı karşıya geldiklerinde, çalıştırdıkları emekçilere neler yapabileceklerini düşündükçe inanın tüylerim diken diken oluyor.  

Sorarım sizlere, bunların, tribünlerdeki o fanatik magandalardan ne farkları var?  

Sonra da bu yöneticilere deniyor ki "Taraftarına sahip çık"  

Güldürmeyin beni...