- Kategori
- Siyaset
Başbakan: Referanduma götürürüm...
“Parası olan bastırıp kurtulacak, parası olmayan da askerlik yapacak... Bunun altına giremem. Referanduma götürürüm.”
İnsanı hayata bağlayan, yaşamı anlamlı kılan en ulvi duygulardan biri de şüphesiz “güven”dir. Bir kişiye, bir kuruma güvenirseniz, ona inanırsınız. Bu sayede hem sizin hemde oluşturduğunuz toplumun mutluluk çizgisi yüksek olur. Güvenin olmadığı yerde hiçbir iş doğru olmaz. Yaptırılan işlerde genelde zora ve şiddete dayanır.
Bir gencin eş adayında aradığı ilk şey dürüstlük, ağzından çıkanı kulağının duyması ve söylediği sözün arkasında durmasıdır. Söylediği bir şeyin arkasında durmayan iki günde tamamen ters dönen kişilere halk arasında ne derlar bilirsiniz.
Sözünün arkasında durmamak insanın güvenilirliliğini kaybetmesine neden olur ki, bu başına gelebilecek en kötü şeydir. Bir daha dilinle kuş tutsa kaybettiği o güveni kazanması çok da imkan dahilinde değildir. Bu tür insanlar ne kadar olumlu işler yaparsa yapsın asla inandırıcı olamazlar. Bosch firması kurucusunun “müşteri güvenini kaybetmektense, servetimi kaybetmeyi yeğlerim” sözü bu konuyu yeterince açık anlatıyor.
Genel seçimlerden önce CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bedelli askerliği mutlaka getireceklerini vadetmiş, hatta bir yasa teklifi de vermişti. 16 – Mart – 2011 günü gazeteciler bu yasayı başbakana sordular. Aldıkları yanıt ise aynen şöyle idi.
“Bunun neresi proje? Böyle ayak üstü proje mi olur? Bedelli askerlik ne getirir, ne götürür... Benim vatandaşımın belli kesimini madur etmeyeceğine inansaydık bunu hallederdik. BEN TAYYİP ERDOĞAN OLARAK BÖYLE BİR SORUMLULUĞUN ALTINA GİREMEM. Parası olan var, olmayan var. Parası olan bastırıp kurtulacak, parası olmayan askerlik yapacak. Seçimden sonra referanduma götürürüz.
Başbakanın bu günkü tavrı ise belli...
İzmir 2011