Başbakan açıkladı. Kriz bizi teğet geçmiş!

Sayın Başbakan Recep Tayip Erdoğan krizin ABD baş gösterdiği ve Avrupa ülkelerine yayıldığı sırada, krizle ilgili hiçbir söylemde bulunmadığı yakın tarihimizde görülür.

ABD başlayan finansal kriz, bize gelinceye kadar Reel krize dönüşünce, Sayın Başbakan ve kurmayları Krizin bizi teğet geçeceğini söylediler. Bu teğet lafını öylesine süslediler ki; Halk teğet mi geçti yoksa delerek mi geçti bir türlü anlayamadı!

Neydi bu süslü laflar; <ı>hamdolsun ki ayağımız yere sağlam basıyor Ekonomik yapımız çok güçlü, bu nedenle kriz bizi <ı>teğet geçer! Gibi…

Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hala krizin <ı>teğet geçtiği konusunda ısrarlı! Sayın Başbakan Erdoğan, Bağcılar'da yaptırılan ''212 İstanbul Power Outlet Alışveriş Merkezi''nin resmi açılış töreninde yaptığı konuşmada; Bu sözlerini şu cümle ile destekliyor. “Bu kriz bizi teğet geçti dediğimiz zaman dalga geçenler, şimdi oturup yeni muhasebe yapıyorlar. Kriz hakikaten teğet geçti'' …

Sayın Başbakan’ın ağzından kriz yorumuna devam edelim.''Şu anda birçok uluslararası kuruluş açıklama yapıyor. Bu açıklamalarda Türkiye'nin 2010 ve sonrasında dünyanın en hızlı büyüyen ülkeleri, ekonomileri arasında yerini alacağı ifade ediliyor. Kredi derecelendirme kuruluşları aynı şekilde. Eylül 2008'den bugüne kadar, yani küresel krizin çıktığı günden bugüne, aralarında Yunanistan, İspanya, Portekiz, İrlanda, Rusya ve Meksika'nın da bulunduğu yaklaşık 40 ülkenin kredi notu toplamda 100 kez düşürüldü. Aynı dönem içinde yalnız 14 ülke için 20 adet kredi notu artışı yapıldı. Türkiye, küresel kriz sürecinde notu artabilen işte bu 14 ülke arasında yer alma başarısını gösterdi. Bunu ben söylemiyorum, dünyanın kredi derecelendirme kuruluşları söylüyor. Bu, yere emin, kararlı bir şekilde basmak suretiyle geldiğimiz noktadır. Özellikle finans kuruluşlarından bunu dinliyoruz. Vaka budur, gerçek budur. Umutsuzluğa kapılmadan, karamsarlığa asla prim vermeden elbette temkini elden bırakmadan biz yolumuza devam ediyoruz. Küresel kriz şartları içinde biz hiçbir zaman felaket tellallığına prim vermedik.''…

İşte krizin teğet geçtiğinin delili!

Şimdi biraz da gerçeklere bakalım. ILO’nun açıklamalarına göre: Krizin başlangıcından 2009 yılının sonuna kadar tüm dünyada 27 milyon kişi işini kaybetmiş. Dünya nüfusu yaklaşık 7 milyar. Bizim nüfusumuzda 70 milyon(Hesabın basit olması açısından 70 milyon aldım) yani, dünya nüfusunun yüzde biri bizde yaşıyor. Ancak konu işsizlik olunca 27 de biri gelip bizi buluyor! Tüm dünyada 27 milyon insan işini kaybederken, biz neden 1 milyon kişiyle en ön sırada yer aldık? Kriz teğet geçtiği için mi?

ABD’de finansal alanda kriz çıkarken, bizde nasıl reel sektöre kaydı? Gelelim bizim finansal kurumlarımızın karlılığına; bizdeki finansal kurumlar halktan topladıkları parayı kime sattılar? Devlete! Ayrıca halka yaptıkları tüm hizmeti en pahalısından satarak karlarına kar kattılar. Ne vergi verdiler bilen var mı? Ulaştırma Bakanına göre bankalar karlarından zekât vereceklermiş! Zekâtın ölçüsü dini mi, finansal mı?

Krizin başkenti ABD 2009 yılının son çeyreğinde yüzde 6 lık bir büyüme sağlarken, biz o oranda küçülmeye devam ettik. Krizin başkenti büyümeye geçmişken, biz neden küçüldük?

Biz tüm dünyada küçülme rekorları kırarken, Çin gibi ülkeler yüzde 8 lik büyümeyi kayıp yıl olarak lanse ediyorlar. Ya bizi görseler ne yaparlardı acaba?

Kredi derecelendirme kuruluşları bizim kredi notumuzu yükseltti. İyide o zaman niye bize sıcak para gelmiyor. Hala yüksek faizle borçlanmaya devam ediyoruz? Hala IMF ile anlaşma zemini arıyoruz? Geçenlerde yapılan bir açıklamaya göre; IMF’nin bizden başka müşterisi kalmamış!

Teğet geçen krizin bir diğer göstergesi de 2008 yılı sonunda 132 milyar dolar olan ihracat, 2009 yılı sonunda 101 milyar dolara düştü. Tabi buna paralel olarak ithalat da düştü. Düşen ithalat kalemleri arasında Sanayi üretimi için gereken ara mamullerin başı çektiği bilinen bir gerçek.

Daha birçok dalda krizin teğet geçtiği(!) nokta var! Onları da bir başka yazı konusu yapalım.