Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mart '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Başbakan durmadan konuşuyor!.. (2)

Başbakan durmadan konuşuyor!..   (2)
 

Şakşakçı gazeteler başlık atmış: “Başsavcı’nın memleketi Şanlıurfa Erdoğan’ı bağrına bastı”

Olay nerelere gidiyor; Türkiye Cumhuriyeti ‘nin başsavcısı, memleketi olan Şanlıurfa ile, Şanlıurfa’da ailesiyle, hemşerileriyle vurulmaya çalışılıyor!.. BİNdirilen kalabalıktan başbakan sarhoş olmuş vaziyette, konuşuyor, konuşuyor, konuşuyor…

BİN’ dirilmiş kıtalar (deyim başbakana aittir), gerçekleri saklar… Sadaka ekonomisi ile oluşturulmuş kalabalıklara güvenmeyin. Ne demiş atalarımız; “ Taşıma suyla değirmen dönmez!”

“Kapatma kararı verecek olanlar bu vebali kaldıramaz."

Dava henüz hazırlık aşamasında, AKP’ nin kapatılıp kapatılmayacağı belli değil, “Kapatma kararı verecek olanlar” diyor. Panik had safhada. Korku bacayı sarmış…

“Ülkeyi düşünmek sadece iktidar partisinin görevi değildir.”

Ülkeyi düşünen iktidar partisinin icraatları ortadadır. Bunları burada sıralamaya ne yerimiz ne de zamanımız müsaittir. Ama merak etmeyin Sayın Başbakan; Ülkeyi sözde değil özde düşünenlerin sayısı sandığınızdan çok fazladır. Bundan hiç şüpheniz olmasın!

“Millet iradesini hiçe sayarak hukuk tesis edilemez. Bu talihsiz girişimin hukuki zemini olmadığı gibi millet vicdanında hiçbir meşruiyeti de yoktur”

…!!!

“Bunun utancından kurtulamayacaklar!”

Neyin utancından kurtulamayacaklar? Utançtan kurtulamayacak olanlar kimler?

Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhuriyet Başsavcısı bir parti için kapatma davası açmış. Gerekçelerini sıralamış. Klasörler dolusu iddianameler hazırlamış. Ve… Bu bir utanç oluyor!... Sorumsuzluk, haksızlık, garabet oluyor; meşruiyeti ve hukuki zemini olmayan bir işlem olarak kabul ediliyor…

En üzücü olanı ise, Cumhuriyet’in savcısı, gayri hukukî bir işlem yapmış olmakla suçlanıyor…

Yazık ki ne yazık!

“16 milyon 500 bin insanın iradesini hiçe saymak var mı ya var mı?”

Elbette 16 milyon 500 bin insanın oylarına saygımız var ancak unutmayalım ki; Hitler’de demokratik bir seçimle iş başına gelmişti!.. (Teşbihte hata olmaz)

Seçimle iş başına gelen iktidarların her yaptıklarını meşru kabul etmek mümkün değildir. Bunun sonucunda da ülkelerin savcıları var, yargıçları var, Anayasa mahkemeleri var. Kısaca Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Guguk değil… Gereken yapılmalıdır. Alnı AKPak olanın da sonuçtan korkmasına, paniğe kapılmasına gerek yoktur…

“Demokrasi bu kadar ucuz mu?”

Mevcut AKP Demokrasisi’nin, ülkeye nasıl pahalıya patladığını yaşayarak görmekteyiz vesselâm…

Bir tarafta hukuka ve hukukçuya saldırmak, diğer taraftan da adaletin her şey olduğunu savunmak…

“Adalet her şeydir ve buna her zamankinden çok daha muhtacız.”

Buna hiç şüpheniz olmasın Sayın Başbakan; Bir ülkede adalet yani hukukun üstünlüğü ilkesi her şey demektir. Bizler adalete güveniyoruz ama siz ve yandaşlarınız bırakın adalete güvenmeyi; davanın sonucunu beklemeden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhuriyet Başsavcısını sözlü saldırılarınızla yerden yere vurdunuz. Sevgisizce, âdeta nefret saçarak…

Cumhuriyetin Savcısı hedef haline geldi!..

Aldığı tepkiler nedeniyle can güvenliği tehlikeye girdiği için korumalarının sayısı artırıldı…

Devam edecek…

 
Toplam blog
: 516
: 1080
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

1955 Ankara doğumluyum. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. İstanbul'da uzun yıllar..