Başbakan Erdoğan cumhurbaşkanı olmalı mı?...

Çankaya Köşkü'ne 16 Mayıs 2007de kimin çıkacağı hala belli değil. Konu çeşitli spekülasyonlara da hayli açık. Yaygın kanı Sn.Tayyip Erdoğan'ın köşke çıkma planları yaptığı yönde. Kendisi ise kamuoyunda adaylığının olgunlaşmasını bekler görüntüde bir duruş sergiliyor."Ben de olabilirim, bir başkası da " diyor.Orasını biz de biliyoruz ama adaylar kim onu bilmiyoruz.

AKP grubunun hiç kuşkusuz Sn.Erdoğan'ın adaylığına ve cumhurbaşkanı olmasına karşı bir tavır koyması imkansız gibi görünüyor. Sn.Erdoğan'ın yokluğunda başbakan aday da(A.Gül) belli olduğuna göre ,teoride herşey normal görünüyor. Normal olmayan ise önümüzdeki yılların siyasi vizyonunu gösteren bir seçime yaklaşırken ,tansiyonu yükseltmeden adayların şimdiden ortaya çıkmayışıdır. Futbol deyimi ile zamandan çalmak için top sürekli tribünlere atılıyor. Cumhurbaşkanını halk seçmeli diyenler de var ancak kararı yine bu meclis verecek.

Cumhurbaşkanlığı makamı neden bu kadar değerli?Bu makamın ilk sahibinin M.K.Atatürk olduğu düşünüldüğünde ve siyasal islamın temsil eden birisinin bu makama oturması ile son kalenin de alınacağı teorisi ,Çankaya Köşkü'nü olağan bir devlet görev yeri olmaktan çıkarıyor. Hilafetin ve saltanatın kaldırılması, tekke ve zaviyelerin kapatılması, şeriye mahkemelerinin kaldırılması, medeni kanun, kılık kıyafet kanunu gibi Cumhuriyet devrimlerinden bazılarının bile hala tartışılmak istendiği bir döneme girdiğimizi de gözden kaçırmayalım.

Peki Sn.Erdoğan cumhurbaşkanı olabilir mi?..En doğal haklarından biridir, tabi ki olabilir. Kendisini başbakan yapan özellikleri cumhurbaşkanı olmasına da yeter. Anayasanın 101.maddesine göre;40 yaşını dolduran ,yüksek öğrenimini yapmış ve milletvekili olan veya milletvekili seçilme yeterliliğine sahip her T.C vatandaşı cumhurbaşkanı olabilir diyor.

Cumhurbaşkanının andiçmesini düzenleyen 103.maddesi ise şöyle:"cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, anayasa, hukukun üstünlüğüne,demokrasiye,Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı,milli dayanışma ve adalet anlayış içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma büyük Türk milleti ve tarih huzurunda,namusum ve şerefim üzerine andiçerim."

Mayıs 2007de bu andı okuyan biri olacak, ama kim hep beraber göreceğiz?...