Başbakan Erdoğan Davos’u dağıttı.

Hamas ne kadar teröristse İsrail de o kadar terörist. Bu oligarşik düzenlerde İsrail ne kadar meşru ise Hamas ta o kadar meşru.

Başbakan çocuk katillerine, liberal seçim düzenekleri üzerinden seçim kazanan Hamas’ın en az kendileri kadar meşru olduğunu hatırlattı, Gazze’nin suyunu kesen katil İsrail devleti temsilcisine gereken tepkiyi gösterdi.

Başbakan Tayyip Erdoğan bugüne kadar hangi yanlışı yaparsa yapsın, ya da bugüne değin yaptığı gafları, unutacak değiliz ancak mağdurun yanında sergilediği ahlakı davranışı da takdir etmek gerekir; Türkiye’nin İsrail’le yapılan silah anlaşmalarından daha önemli değerleri olabileceğini gösterdi.

Obama'nın, göstermesi gereken tepkiyi başbakan verdi. Soğuk savaşa Obama’dan sonra ikinci darbeyi dün Başbakan Erdoğan vurdu, güvenlikçi oligarşiler düşünsün dursun artık..

Sermayenin toplantısında Başbakan Erdoğan Filistin sorununda utangaç kalan AB’nin yerine de AB değerlerinin damgasını vurmuştur.

Başbakan diplomatik ikiyüzlülüğe rest çekmiştir.
“Nasıl zalimin kim olduğuna bakılmazsa, mazlumun kimliğine de bakılmaz.” Mazlumun yanında Davos’ta gereken tavır konulmuştur, uluslararası diplomasiymiş, diplomasi duygusallığı kaldırmazmış, kasım paşaymış falan filan ne derseniz deyin, Dünya’da AB’de olacaksak bu şekilde olmalıyız; duygularımızla, mazlumun yanında, eğriye eğri, doğruya doğru ve vicdanımızla. Çifte standart içermeden hem içerde hem dışarda.

İsrail’e net bir şekilde dur denmiştir; Ortadoğu’da, dünya’da tek yol barıştır. İsrail ve benzerleri yarın dünkü gibi davranamayacaktır.

“Gazze'de “fosfor bombaları”nın altında can veren çocuklar, Yahudi toplama-yok etme kamplarında gaz odasına gönderilen çocukların kardeşleridir.”