Başbakan Erdoğan nereye doğru koşuyor?

Başbakan Erdoğan’ın son dönemde üstün performansıyla ‘makro ekonomide’ ve ‘uluslararası’ arenada elde ettiği başarıları yükselen bir grafik göstermektedir.

Başbakan Erdoğan, İslam Dünyası’nda haklı olarak kazandığı ‘popülarite’ ve ‘pozitif imaj’ ile‘örnek lider’ olarak algılanmakta ve sevilmektedir..

Ortadoğu ve ABD veya AB Ülkeleri arasında ‘karizmatik’ ve‘ileri görüşlü’ karakter yapısı ve gerçek ‘maestro’ kimliğiyle ‘kültürden kültüre’ ‘senkronizasyonu’ sağlamaktadır.       

Son dönemde ise ‘çözüm süreci’ çalışmalarında her aşamaya yoğunlaşması ve çok sıkı takip içinde olması; üzerindeki ‘stres katsayısının’ sürekli artmasına neden olmaktadır.

Başbakan Erdoğan, ‘çözüm süreci’ aşamasındaki ‘alkışlar’ ve ‘iltifatlar’ ile ‘abartılmış’ kimliği rakiplerini ‘kibirle’ ezmeye başlıyor.

Başbakan Erdoğan haftalık grup toplantısında yaptığı konuşmalarında kendini ‘rakip liderlerden daha üstün’ gördüğünü; kullandığı ‘sıfat’ ve yaptığı ‘benzetme’ ile‘sakınmadan, çekinmeden’ ortaya koyuyor.   

Dolayısıyla Başbakan Erdoğan, partisinin il ve ilçe başkanlarına ‘süreci’ anlatırken,“Bugüne kadar hangi Başbakan Kürt vatandaşına, ‘Kürt kardeşim’ dedi. Şu anda Türkiye’de tarih yazılıyor” diye konuşan Erdoğan, ‘tarihi de aşıyor.’

Başbakan Erdoğan, ‘Çoban Sülü’ lakabıyla da tanınan eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i İşçi Partisi’nin ‘koyunu’ olmakla suçlayarak ‘kantarın topunu kaçırıyor.’

‘Mükemmel’ olduğuna dair inancı koruyabilmek için ‘Kamer Genç Olayı’nda olduğu gibi yorum yaparken ‘aşağılayıcı’ ve ‘agresif’ olabiliyor.

Recep Tayyip Erdoğan’ın, grup toplantısında ‘Kamer Genç’ olayını dile getirirken T.C. Devleti’nin Başbakanı olarak kullandığı sözcükleri, kim kabul edebilir ki?

Başbakan Erdoğan, “Benim dilim O şahsa, milletvekili ya da adam demeye varmıyor. Bu müsvedde tarafından Genel Kurul’da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımıza, bakan sıfatından daha önce bir hanımefendiye, bir eşe, anneye ağza alınmayacak ifadelerle saldırı düzenlendi. Bu saldırıyı, bu edepsizliği, bu şenaati şiddetle kınıyoruz” diye konuştu.

Büyük bir ‘öfke’ içinde olan Başbakan Erdoğan, CHP Milletvekili Kamer Genç’i ‘hiç saymakta,’ kişiliğine ‘çakma.’ ‘insan kopyası’ gibi anlamlar yüklenmektedir.

Kamer Genç’in ‘ağza alınmayacak’ hakaret içerikli ifadesi olmadığı gibi; ‘organize saldırı’ asla söz konusu değildir.

Genç’in, ‘terbiyeden yoksun,’’utanmaz,’ ‘sakınılacak’ bir kişi, saldırı da ’İğrençlik,’ ‘kötülük’ ve ‘alçaklık’ şeklinde anlamlandırılmış.

Ancak 30 Nisan 2013 tarihli TBMM Genel Kurul ilgili dokumanlar irdelendiğinde konunun ‘demagoji’ yöntemiyle nasıl saptırıldığı görülebilir.

Anımsatmak istiyorum ki; “Eğer birine iftira atıp vicdansızlık edersen,

Bu seni ölünceye kadar düşündürür.”

Mustafa Kemal Atatürk; “Efendiler, padişahlıktan Cumhuriyet’e geçebilmek için, herkesin bildiği üzere, bir geçiş dönemi yaşadık. Bu dönemde iki düşünce ve görüş, birbiriyle sürekli olarak çarpıştı” demişti.

90 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk’ünTBMM’nde işaret ettiği ‘cumhuriyet karşıtlarına’ günümüzde CHP’li Kamer Genç ‘yalnız’ ‘yapayalnız’ mücadele veriyor Bakan Fatma Şahin’lere karşı...

02.05.2013,İzmir