Başbakan geliyor “pon pon”ları saklayın

Bir basketbol sever olarak ailemi ziyarete gittiğim Ankara’da, kardeşimin “maça bilet var” haberini duyunca sevinçten zıpladım. Yeni yapılan Ankara Arena ya gidip Türkiye-Rusya maçı öncesindeki Yunanistan – Porto Riko maçını izleyeme başladık. Maç çekişmeli geçiyor, periyot aralarında ve molalarda “Pon- Pon” kızlar yani dans grubu gösterilerini yapıyordu.

Yunanistan maçı bitti, bizim maçın başlamasına yarım saat süre var ama sahada olması gereken dans ekibi bir türlü çıkmıyor, bir gariplik var. Maçın başlamasına az kala “Başbakanımız Salona gelmiştir” anonsuyla işin rengi belli oluyor. Açılış törenine Müslüm Gürses’i koyan AKP zihniyeti ve bu zihniyetten çekinen, yaranmaya çalışan Federasyon, maça başbakan geliyor diye “ponpon” lar saklamış. İlla ki maçlarda “ponpon” kızlar olacak diye bir beklenti yok ama bizim maçtan önceki iki maçta olan dans ekibini, hem de seyircinin en coşması gereken milli maçta başbakan geliyor diye saklamak hakikaten garabet. Üstüne üstlük maç iftar saati sonrası başladığı için “orucu bozar” diye korkmaya gerek yok. Tunus- İran maçında bile gösterileri kaldırmaya gerek duyulmazken, Başbakan geliyor diye kaldırmanın anlamı ne? Başbakan seyrederken fotoğrafı çekilir de “yanlış” olur mu diye saklanmış? O zaman İran’lı seyircilerin yaptığı gibi arkanı döner, arkadaşınla konuşur, bakmazsın. Ama 30 Ağustos’a katılmayan birinden fazla mı “empati” bekliyorum.

Maç bitiyor 750-1000 arası seyirci Başbakanı protesto etmeye, ıslıklamaya başlıyor. Bir ara tepkiler o kadar yükseliyor ki Başbakan’a teşekküre giden Hidayet, Başbakan ile konuşamadan dönüyor, zira başbakan salondan hızla “ayrılıyor”. Ertesi günkü gazetelere ve haberlere bakıyorum. Pon-pon kızlardan bahseden birkaç haber varken, protestolara hiç bahsedilmiyor. Sihirli bir el bu haberi de saklıyor. Bazen kendimi suyu yavaş yavaş ısıtılan kurbağa gibi hissediyorum, bir şeyler değişiyor ama “yavaş” olduğu için "haşlandığımızın" farkında değiliz.

Bakalım bu akşamki Yunanistan maçına da Başbakan gelirse ne olacak? Bence “pon-pon” yerine “haka” dansı koyalım aralara. Yoksa “haka” da Başbakan’a “ayıp” mı olur?