Başbakan gitti gidiyor mu?

Rüyaları betimlemek psikologların işidir.

Zaman zaman gördüğümüz rüyaların bilimsel bir anlamı olup olmadığını en iyi onlar bilir.

Cumhurbaşkanı dün gece rüyamda makamına davet etti beni.

Gitmez miyim?

Gittim..

Oturttu beni misafir koltuğuna ve yumuşak bir söylemle kuzenime değindi..

- "Amcaoğlun Başbakan'a hitaben yaralayıcı şeyler yazıyor. Biz tanıyoruz onu. İyi dir ama söyle ona yazmasın öyle şeyler. O, senin söylediklerini önemser. Onu ancak sen vazgeçirirsin".

- " Peki efendim" dedim ve yanından ayrılıp Başbakan'ın odasına geçtim.

Ayaküstü şunu söyledi bana Başbakan;

- "Ben fazla birşey söylemek istemiyorum. Söyle ona yazmasın"..

Rüya bu ya..

Cumhurbaşkan'ıyla da konuşuyoruz, Başbakan'la da..

Valla, güzel olmuyor da değil di laf aramızda, rüyada da olsa..

Devam edelim rüyamıza..

Gittim kuzenime ve yaşadıklarımı anlattım.

Teklifleri olumlu bulduğunu ve olumlu eleştiriler yazacağına söz verdi..

Uyandım tabi..

Rüya işte..

Kuzen, bilgi donanımlıdır. Farklı yerlerde olması gerektiğini hep söylerim kendisine..

Bizim kuzen dahil birkaç köşe yazarına göre Başbakan "gitti gidiyor".. 

Yahu durun!..

Gezi olayları sonrasında bizler de" ha gitti ha gidecek" dedik. Hala yerinde duruyor.

Üstelik Ankara'da Atatürk Orman Çiftliğinde 60 dönüm arazi üzerinde yeni Başbakanlık binası yapılıyor. Hem de Şubat 2014'de teslim edilmek üzere.

Bırakın onu.

Partisinin kapatma davasıyla ilgili hususu gündeme getirerek, Anayasa Mahkemesi'ne "yeniden yargılama" amacıyla başvuruyor Başbakan. Amaç 'masumiyetin' kayıt altına alınması..

Sizler, ister "ha gitti gidiyor" deyin, ha "ha gitti gidecek" deyin..

Yeni bir alternatif bulmadıkça ve özellikle de Washington "evet" demediği sürece, sizler yırtınıp, kendinizi yerden yere de vursanız iktidar'ın bi yere gideceğe benzemiyor.

Yanılıyor olabilirim..