Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Şubat '12

 
Kategori
Siyaset
 

Başbakan’ın “dindar gençlik” söylemi ve laiklik?

Önce şu soruların cevaplarını bir vermemiz gerekiyor:

- Türkiye, laik ve bir hukuk devleti mi?

-- Evet, T.C. Anayasası öyle diyor…

- Laiklik, din ve devlet işlerinin ayrı tutulması demek midir?

-- Evet; Türkiye Cumhuriyeti’nin 6 kuruluş ilkesinden biri LÂİKLİK’tir…

- Bu ülkedeki çoğunluk nüfusa sahip biz Müslümanlardan başka, bu topraklarda yaşayan; burada doğup büyümüş, iş kurmuş, birbirleriyle evlenmiş, devlete vergi veren ve askerlik yapan Hıristiyan Rum, Ermeniler ile Musevi Yahudiler var mıdır?

-- Evet vardır!.. Mevcut T.C. Anayasası ile verilmiş tüm yasal haklar, bu insanları da kapsıyor!..

O halde; “Ateist değil, dindar gençlik yetiştireceğiz” diyerek, Düz Liselilerin tüm haklarını İmam – Hatip Okulları’na tanıyan bu iktidar sahipleri, Anayasa (Laiklik) suçu işlemişler midir, işlememişler midir?

Yıllardır devlete bağlı ve devlet bütçesinden pay alan “Diyanet İşleri Başkanlığı”nın konumu ve işlevleri, Anayasa’nın Laiklik İlkesi’yle bağdaşıyor mu, bağdaşmıyor mu?

O dinî kuruluşa ayrılan kaynaklardan; devlete vergi veren insanları olan Cem Evlerine, Hıristiyan Kiliselerine ve Musevi Sinagoglarına da pay veriliyor mu?

Verilmiyorsa, bu sizce Anayasa’ya uygun bir uygulama mıdır?

Böyle düşünceler, uygulama ve söylemler oldukça, bu rahatsız edici sorular da tabii ki gündeme gelecek ve yapılan uygulamalar sorgulanacaktır…

Durduk yerde, kafasının arkasındaki düşüncelerini bir öfke sonucu açığa çıkarıveren sayın Başbakan, bizce çok büyük bir yanlışa düşmüş ve kendi kendini ele verip, iktidarın esas niyetinin sorgulanmasına sebep olmuştur...

Bakınız, 3 Şubat 2012 Cuma günkü gazetelerde; daha düne kadar iktidara destek olan, her icraatlarını onaylayan Hasan Cemal, Mehmet Altan, Mehmet Ali Birand ve hatta Milli Görüş’ten dönüş yaparak bugünlere gelen Ahmet Hakan, sayın Başbakan’ın bu “Dindar gençlik yetiştireceğiz” sözünü kıyasıya eleştiriyorlardı… Başbakan’a en sert tepki ise, Habertürk TV’deki “Söz Sende” programında; “Senin görevin İslâmcı Gençlik yetiştirmek değil, özgürlüklerin önünü açmaktır! O nesli yetiştirecek olan, o gençlerin kendi aileleridir!” diyen İslâmcı Yazar İhsan Eliaçık’tan geldi…

Tarafsız ve Anayasal mecburiyeti olan iktidar sahiplerinin, her hafta Cuma günleri basın ordusu eşliğinde, her hafta değişik camilere gidip Cuma Namazı kılmalar; Atatürk’ün gösterdiği “Yüzünüzü Batı’ya Çevirin” vasiyetine rağmen, uçaklar dolusu gidip gidip de, Ortadoğu’da ne kadar dine dayalı olarak yönetilen ve demokrasi dışı ülkelerle işbirliği yapmalar, bir gün elbette tepki çekecekti… İşte bugünkü tepkiler de bunun kaçınılmaz sonucu gibi geliyor bize?

Bu ülkenin hür, demokrat, hukuka saygılı ve laik insanları; ister “Dindar” olurlar, isterlerse “Ateist” olurlar! Bu konu kimseyi ilgilendirmediği gibi, bilhassa laik olması mecburi olan iktidarı hiç ilgilendirmez ve vazifesi de değildir!..

Elhamdülillah ben de Müslümanım! Ama bizler Hıristiyan, Musevi, Dürzî, Putperest ve hatta Ateist olanlara da saygılı olmak zorundayız!.. Buna en çok da, “seçilmiş yöneticiler” dikkat etmelidirler ki; görevdeyken Anayasal suçlar işleyip de, ileride iktidardan düşünce, Anayasa’yı ihlâlden yargılanmasınlar…

03 Şubat 2012/ Sakin KOŞAR.

 
Toplam blog
: 191
: 753
Kayıt tarihi
: 09.08.08
 
 

16/07/1951 Bozüyük / Yatağan / Muğla doğumlu, 1970 Isparta - Gönen mezunu, 1986 Anadolu Üniversit..