Başbakan'ın "durmak yok" sözüne inat Duran Adamlar!!

Başbakan Erdoğan'ın bir sloganı vardır hani: Durmak yok yola devam, der her konuşmasının sonunda...Tayyip Erdoğan muhalifleri bu slogana inat şimdi de "duran adam" eylemleri başlatmışlar...

Aslında ben şu günlerde yazlıkta, internetten uzakta "yüzen adamı" oynuyorum da, yine de televizyonlardan Türkiye gündemini almaya devam ediyoruz, maalesef...

Gezi Parkında "yatan adam"ların çadırları kaldırılıp gönderilince, eylemlerini "Duran Adam"a dönüştürdüklerini öğreniyoruz. Şimdi de meydanlarda duruyormuş bu arkadaşlar... Niye duruyorsunuz, diye sorsak acaba ne derler?...

Başbakan "durmak yok" dedi diye duruyoruz, derler mi merak ediyorum. Hoş, durmanın kimseye faydası yoksa da zararı da yok. Madem bir şey yapmak istiyorsunuz vurup kırmak yerine "durun" daha iyidir elbette...

Ancak, bu eylemlerin başlama nedenine, başladıktan sonra aldığı şekle ve her haliyle oldukça geniş katılımlı bir organizasyon oluşuna bakınca bu "durma"nın rakının şişede durması gibi bir durma olduğu anlaşılıyor.

Bu arkadaşları çadırlarda yatıran "irade" şimdi de "durma"larını istemişse, istediğini elde etmek adına yeni eylem yolları da belirleyecektir.

Yürümek, vurmak, kırmak, yakmaktan sonra durmak geldiğine göre bunun ardından "yan gelip yatmak" gelmelidir... Ne var ki, yan gelip yatmak zaten bu ülke entelijansiyasının ezeli işi olduğundan yeni bir yol bulunması gerekecektir.

Dilerim ki, bu "duran adam" eyleminden sonra, hiç alışık olmadığımız ama çok ihtiyacımız olan "düşünen adam" eylemleri başlatılsın.

Belki o zaman, bu yapılanların kime ve neye hizmet ettiğini düşünür ve hiç haz etmedikleri demokrasiyi rafa kaldırmak için her yolu deneyen "lobi"lerin ekmeğine yağ olmaktan vazgeçer, duran gençlerimiz...

Ama zor işte, hem de çok zor... Bu ülkenin eğitim çarkından vuran adam, kıran adam, yakan adam, yatan adam ve duran adam çok çıkar ama "düşünen adam" az çıkar.

Sistem buna ayarlanmıştır zira... Öyle ki, bugünün iktidarı bunu değiştirmek adına ne yapmaya çalışsa karşısında "düşünmeyen adam" yetiştirmek göreviyle görevlenmiş kadroları buldu ve buluyor.

Öğrencilerine iki satır kitap okutmayı beceremeyen(çünkü kendi de okumuyor) öğretmen, yukardan aldığı emirle, bacak kadar çocukları "Gezi Parkı" eylemleri adına sokaklara döküyor.

Yok, yok, Rodin gelse bu ülkenin mermerinden zor yontar düşünen adamı... O kadar serttir bu ülkenin yarım aydınlarının kafası!

Bu yüzden biz bu canlı "Duran Adam" heykellerine mahkumuz!