Başbakan'ın BM'de yaptığı konuşma ve terör

Bu günlerde Mavi Marmara ile yatıp, Yeşil(!) Hamas ile uyanıyoruz…

Mavi Marmara’ya yapılan saldırı elbette vahşettir!

Ancak o gemiyi oraya götürenlerin hiç mi suçu yok?

Bildiğiniz gibi Mavi Marmara gemisinde 9 yurttaşımızı kaybettik...

Bu yüzden İsrail’le neredeyse savaşın eşiğine geldik.

Aşağı yukarı iki yıldan beri Mavi Marmara’da katledilen 9 yurttaşımız konuşurken, her gün üç-beş askeri ve sivil vatandaşı kaybetmeyi normal bir olaymış gibi konuşuyoruz.

Evet, PKK teröründen bahsediyorum. PKK bu ülkeye Mavi Marmara’dan çok daha ağır darbeler vuruyor. Bu örgüte her türlü desteği veren ve örgütü barındıran ABD, Kuzey Irak, AB ülkeleri ve Barzani’ye karşı tek kelime söylemiyoruz.

Hani İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin kara harekâtı ile ilgili bir şeyler söylemişti.

Ne oldu?

Kara harekâtı ABD ve AB istemediği için mi yapılamıyor?

Ülkemizde her gün üç-beş sivil ve asker ölürken, Sayın Başbakan uluslararası arenada Gazze ile meşgul...

Başbakan’ın bu hareketinin anlamı şu olsa gerek: Demek ki geride kalan ‘ustalar’ bu işi götürüyor! Ben uluslar arası arenada boy göstereyim.

Yani; kendi insanımız, ülkenin ve dünya arenasının gündemde değil...

Birkaç gün önce Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısı vardı. Bu tür toplantılarda boy gösteren liderler, genellikle kendi ülkelerinin sorunlarını konuşur. Sayın Başbakan Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısında yaptığı konuşmasında; Türkiye’nin birinci sorunu olan ve komşumuz Irak’tan, pardon ABD’den kaynaklanan terörizme hiç değinmemiştir. İsrail ve Suriye’ye ağır bir dille çatarken Birleşmiş Milletler kararlarını hiçe sayarak topraklarında PKK’yı barındıran Irak’a hiçbir eleştiride bulunmamıştır. İsrail’in Birleşmiş Milletlerin aldığı kararları nasıl hiçe saydığından ve Birleşmiş Milletlerin etkisizliğinden bahsetmiştir...

Maalesef kendi ülkemizde kan gövdeyi götürürken, Sayın Başbakan bölgesel liderliğe soyunarak, kendi ülkesinin en önemli dış politika sorununu yok saymıştır.

Komşularla sıfır sorun politikasının geldiği noktada, ülke savaşın eşiğine gelmiştir. İçte ve dışta zor günler yaşayan ülkemiz, bu çetrefilli durumdan kendisini kurtarabilecek mi?

Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözü bu günlerde çok geçerli!

 “Yurtta Sulh, cihanda sulh”

Yurt’taki sulh’u yüzlerine gözlerine bulaştırdılar.(PKK-MİT görüşmesi)

Cihandaki Sulh’u ise Hamas’ın hamiliği ve ABD taşeronluğu yüzünden kaybettiler.

Netice: Sorun olmayan tek ülke var o da Bulgaristan!

Yakında onunla da bir sorunumuz olur!