Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mart '09

 
Kategori
Gönüllülük
 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kredi Kartı Borçlularını Aşağılayamaz..!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kredi Kartı Borçlularını Aşağılayamaz..!
 

“TÜKORDER” TÜKETİCİYİ KORUMA BİLİNÇLENDİRME DERNEĞİ GENEL BAŞKANIÖner SAMANLI


Kredi kartı mağdurlarına yönelik Başbakan tarafından yapılan açıklama çok yanlış, aşağılayıcı ve etik değil!

Başbakan böylesi bir açıklama yapabilme yetkisini milletten almamıştır, kınıyoruz!

Bilinen odur ki, doğruluk ve dürüstlüğün ölçüsünü Başbakan değil, yalnızca Allah bilir...

Heyhaaat!


Allah'ın o yüce vasfının yetkisine sataşanlara...

Kredi kartı mağdurlarını sahtekarlıkla tanımlayan, yurttaşını aşağılayan her kim ise ona yazıklar olsun!

Kriz en fazla vatandaşı vurdu. Evdeki hesap çarşıyı hiç ama hiç tutmaz oldu. Yorgan bedeni hakikaten örtmüyor. Vatandaş bırakın maaşını tam ya da zamanında almayı son bir yıldır bir çoğu eksik maaş alıyor…

Evet ülkenin Başbakanı son iki yılda ülkede cereyan eden ekonomik krizden habersizmiş gibi, işini kaybedenlerin sayısının son dönemde arttığını bilmiyormuş gibi, kapanan fabrikaların kredi yüzünden bankaların pençesinde kıs kıs kıvranan sanayicilerden haberi yokmuş gibi “Ben kredi kartı mağduru diye bir terim kabul etmiyorum” diyor. Başbakanın bu ifadesi tamamen yanlıştır. Sorunları görmezlikten gelmek büyük bir ayıptır, milletten aldığı oyların içerisindeki kredi kartları mağdurları esnaf, memur, işçi, köylü, öğrenci tüm ülke insanının ah-u zarını bedduasını almaktır.

Yazıklar olsun bu menfur açıklamaya..

Sizi bir Tüketici Örgütünün Genel Başkanı olarak, AIlah’a ve Milletin vicdanına havale etmekten başka bir çıkar yol bulamıyorum. Bu milletten özür dilemeye davet ediyorum…!


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın,

Kredi Kartı Borçlarına İlişkin Olarak, Eskişehir’de Yaptığı, Talihsiz bir Açıklamadır.


Kredi kartı borçlularına da değinen Başbakan Erdoğan, "(Kredi kartı mağdurları) ifadesini kullanıyorlar. En akıllısı bile kullanıyor. Kusura bakmasınlar kredi kartının mağduru olmaz. Kredi kartı sebebiyle borçlananlar olur. Kredi kartıyla borçlananları şöyle bir farklı yere koyuyorum, onlara da dürüst gözüyle bakmam. Kredi kartı kullanıyorsan fazlasını kullanma. Zaman zaman bunu yaptılar. Şimdi diyorlar ki (bunları bağışlayın, affedin, bunun üzerine çizgi çekin). Nasıl çekeceksin? Kart mağduru olmayıp da alın teriyle kazananın hakkı ne olacak? Kredi kartı mağduru diye bir kurum oluşturacaksınız, bunların bedelini de onlara ödeteceksiniz. Biz burada emanetçiyiz. Siz bize bir emanet veriyorsunuz, biz bu emaneti adil biçimde kullanmak, kullandırmak zorundayız" demiş, çok acı, çok incitici ve ACİLEN MİLLETİMİZİN BU FERTLERİNDEN ÖZÜR DİLENMESİ GEREKEN BİR KONU., Genel Başkan olarak şahsen ayrıca “TÜKORDER “ Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Merkezi ve Şubelerimiz adına esefle karşılıyorum.

KONUYA İLİŞKİN “TÜKORDER” BASIN AÇIKLAMASI İSE AŞAĞIDAKİ HUSUSLARI İÇERMEKTEDİR.

Evet ülkenin Başbakanı son iki yılda ülkede cereyan eden ekonomik krizden habersizmiş gibi, işini kaybedenlerin sayısının son dönemde arttığını bilmiyormuş gibi, kapanan fabrikaların kredi yüzünden bankaların pençesinde kıs kıs kıvranan sanayicilerden haberi yokmuş gibi kredi kartı mağduru bu ülkenin vatandaşını aşağılayıcı, ve doğru dürüst olmak gibi bir mukayesecilik içerisinde değerlendirici ifadeleri kullanabiliyor ise bu husus milletin ilgili fertlerini aşağılamak, hakaret etmek, dışlamaktır.

“Ben kredi kartı mağduru diye bir terim kabul etmiyorum” diyen bir Başbakanı, bizde Türkiye’nin, Tüketicilerinin Sivil Toplum Örgütü olarak kınıyoruz, yakıştıramıyoruz…!


HERŞEY ORTADA, GÜLLÜK GÜLÜSTANLIK BİR ÜLKEDE YAŞAMIYORUZ…

BAŞBAKAN KREDİ KARTI MAĞDURLARINA KIZMIŞ... EL İNSAF YANİ !

Kriz en fazla vatandaşı vurduğu unutulmuşsa. Evdeki hesabın çarşıyı hiç ama hiç tutmadığı görülemiyorsa, Yorgan değil, çul vatandaşın bedenini hakikaten örtmüyor ise, vatandaş bırakın maaşını tam ya da zamanında almayı son bir yıldır unutmuş ise, bir çoğu eksik maaş alıyorsa , vergiler, sigorta primleri, telefon faturaları esnaf ve tüccar, mazot parası çiftçi, öğrenim kredisi bile öğrenci tarafından kredi kartı ile ödeniyorsa, asgari net ücretin 477. TL. olduğu ülkede, milletin vekili 8000 TL. almakta ise ve buna rağmen o TBMM’deki vekillerin bile birçoğunun kredi kartı mağduru olduğu bilinmekteyse, bu tür açıklama ile milletin heyecanını biçmek, milletin kredi kartı mağdurlarını, aşağılayıcı ifadeleri işveren piyasalarında sarf etmek, abesle iştigaldir.

Vatandaş kredi kartına yükleniyor günü gelince ödeyemiyor ve kara listeye giriyor sonrasında ‘kredi kartı mağduru” oluyor. Ancak, bu ülkenin Başbakanı da çıkıyor: “Ben kredi kartı mağduru lafına kızıyorum. Önce ayaklarını yorganlarına göre uzatsınlar” diyen Başbakana soruyoruz, Millet artık “Anam Ağlıyor” diye bile feryat edemiyor.

Bunun nedeni de kamuoyunca malumdur,


Milletin yorganı yok, milletin bir kısım azınlığı dışındaki kısmı zeval içerisinde, millet çul altında, çulu ayağından kısadır…

Vatandaş ne yapacağını bilmiyor çaresizlik içinde kredi kartını çare görüyor.

Böyle olunca tek kurtuluş yolu kredi kartı oluyor. Sonra ister istemez kredine kartına yükleniliyor. İstersen kullanma, kış gelmiş odun kömür gerek, okullar açılmış çocukların okul ihtiyaçları bitmiyor…

Elektrik, doğalgaz faturası dersen geçen yıla oranla yüzde 70’in üzerinde zam yemiş. Vatandaş tüm bu olan biten karşısında sanırım kredi kartını sırf zevk olsun diye kullanmıyor. Ancak olan işte tüm bunlardan sonra oluyor…

Kredi kartı son ödeme günü geliyor ancak ödemesi ne mümkün. Sonra al sana ‘kredi kartı mağduru” Ancak, şunu peşine belirtmekte yarar var. Elbette, gelirinin üzerinde keyfi harcama yapan, zevkine harcama yapıp günün gelince ödemekte güçlük çekenleri bu mağdurlar sınıfına almıyoruz…

Kredi kartı yüzünden vatandaşın bankaya olan tek hane rakamlardan üç haneli binli milyonlu rakamlara ulaşmış…

Ülkemizde ki kredi kartı sayısı 38 milyon civarında olduğu söyleniyor.

Kredi kartı kullananların 1 milyar 850 milyonluk borçları yasal takibe düşmüş. Her iki üç yılda bir kredi kartı kabusu yaşanıyor. Bu kabusun yaşanmaması için de kredi kartı konusunda köklü çözümler getirilmesi gerekiyor.

Kredi kartı faizlerinin aylık mevduat faiz oranının 2 katını geçemeyeceğine ilişkin kanun teklifi olumlu bir gelişme gibi gözükse de tek başına etkili olamayacağı görüşü hakim.

Öte yandan, yaşanan sıkıntıların büyük bir kısmı kredi kartı limitlerinden kaynaklanıyor. Vatandaşın gelirinin 3-4 kartı limitler veriliyor. Asıl sorun da kredi kartı limitinden kaynaklanıyor…

Hükümetler bu sıkıntıyı bile bile konuyla ilgili bir türlü yasal düzenleme yapmıyor. Son dönemde bu konuyla ilgili yasal düzenlemeler getirildiği söyleniyor. Ancak buna canlı şahitlik yapan biri olarak öyle olmadığını kesin kez söyleyebiliriz.

Çünkü daha bundan birkaç gün önce aylık ortalama bin YTL geliri olan devlet memuruna işçiye üstelikte istemediği ya da müracaat etmedi halde maaşını çektiği banka tarafından 5 bin YTL limitli kredi kartı postalandığını defalarca görmekteyiz.

Düşünün bir kere, bin YTL geliri olan vatandaşa 5 bin YTL’lik limite sahip kredi kartı hangi akla hizmetle verilebiliyor…

Hükümetin öncelikle bu konuyu ciddi bir şekilde ele alması gerekiyor. Sen bunları hizaya sokmayıp üstelik, ortada var olan bir gerçeği ‘kredi kartı mağdurlarını tanımıyorum’ diyerek sorumluluktan kurtulamazsınız…

Başbakan bu yöndeki açıklamasını dün yapmıştır.

Milletimizin dikkatine bir kez daha sunuyoruz..

, "(Kredi kartı mağdurları) ifadesini kullanıyorlar. En akıllısı bile kullanıyor. Kusura bakmasınlar kredi kartının mağduru olmaz. Kredi kartı sebebiyle borçlananlar olur. Kredi kartıyla borçlananları şöyle bir farklı yere koyuyorum, onlara da dürüst gözüyle bakmam. Kredi kartı kullanıyorsan fazlasını kullanma. Zaman zaman bunu yaptılar. Şimdi diyorlar ki (bunları bağışlayın, affedin, bunun üzerine çizgi çekin). Nasıl çekeceksin? Kart mağduru olmayıp da alın teriyle kazananın hakkı ne olacak? Kredi kartı mağduru diye bir kurum oluşturacaksınız, bunların bedelini de onlara ödeteceksiniz. Biz burada emanetçiyiz. Siz bize bir emanet veriyorsunuz, biz bu emaneti adil biçimde kullanmak, kullandırmak zorundayız"

Başbakanın yukarıdaki talihsiz açıklamasını kırmızı puntoyla yazarak, yüz kızartıcı bulduğumuzu, kredi kartı mağduru tüketicilerin onuruyla oynandığını algılıyor ve tepki veriyoruz. Atalarımızın dediği gibi “KÖTÜ SÖZ SAHİBİNE AİTTİR” diyoruz. :

Evet ülkenin Başbakanı;

Son iki yılda ülkede cereyan eden ekonomik krizden habersizmiş gibi,
İşini kaybedenlerin sayısının son dönemde arttığını bilmiyormuş gibi,
kapanan fabrikaların kredi yüzünden bankaların pençesinde kıs kıs kıvranan sanayicilerden haberiniz yokmuş gibi
“Ben kredi kartı mağduru diye bir terim kabul etmiyorum” diyorsanız.
Sayın Başbakan, bu ifadeniz tamamen yanlıştır, aşağılayıcıdır…
Sorunları görmezlikten gelmek büyük bir ayıptır,
Milletten aldığın oyların içerisindeki kredi kartları mağdurları esnaf, memur, işçi, köylü, öğrenci tüm ülke insanının ah-u zarını bedduasını almaktır.
Yazıklar olsun, Sizi AIlah’a ve Milletin vicdanına,
TBMM’de de bulunan Kredi Kartı Mağduru Milletin Vekillerine, havale etmekten başka bir çıkar yol yok…

ÖNER SAMANLI

“TÜKORDER” TÜKETİCİYİ KORUMA VE BİLİNÇLENDİRME DERNEĞİ GENEL BAŞKANI

 
Toplam blog
: 295
: 3087
Kayıt tarihi
: 22.08.08
 
 

Prof.Dr. Öner Samanlı, yıllarını eğitim ve öğretim faaliyetlerine adamış, birçok bilimsel makalen..