Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mayıs '09

 
Kategori
Siyaset
 

Başbakan sıkışıyor…

Başbakan sıkışıyor…
 

YOL AYRIMINDA


Ekonomik kriz giderek ağırlığını hissettiriyor. Bunu sokağa çıkan herkesin görmesi mümkün. İhracatın hızını kesmeden gerilemeye devam etmesi en önemli gösterge. Türkiye ekonomisinde birkaç ay önce öngörülen 2009 için %4 büyüme tahmini, %4 küçülme olarak revize edildi bile. Bu %8 gibi bir fark demektir ki, Bu sert düşüş 2001 de hükümeti düşürmüş ve bazı partileri siyaseten gömmüştü. Yani ekonomik kriz teğet geçmemiş tam tersi tam ciğerimizden vurmuştur.

Kriz öncesi birikimi olan gelişmiş ülkeler kendi ekonomilerine uygun modeller üretmiş gerekli tedbirleri almış ekonomik sisteme milyonlarca dolar pompalamıştır. Bu sayede kendilerine uygun tedbirleri aldıkları için bir- iki yıl içersinde kendilerini toparlıyacakları kesindir.

Biz ise 7 yıldır konjüktür icabı epey yoğun bir şekilde ülkeye gelen yabancı parayı har vurup harman savurduk. Sokaklara kurulan kredi kartı satış stantları bu görüşü teyit etmektedir. Birkaç zenginin cebini doldurmak, düşman gördüğümüz ülkelerin halklarının mutluluğunu sağlamak adına çılgınca tüketmeye teşvik edildik.

Tabii bando mızıka ile gelen krize de ağostos böceği misali yakalandık. Önlem diye ortaya koyduğumuz otomobil, beyaz ve elektronik eşyadaki ÖTV indirimi ise yine o birkaç zengini düşünen önlemlerdi. Halkın elinde kötü gün için (eğer varsa) birkaç kuruş birikimide alıp zengine vermenin bir yolu idi.

Bu kötü durumdan biraz olsun çıkmanın belkide kolaylıkla uygulanabilecek tek yolu IMF ile yapılacak yeni bir standby olacaktı. Ancak, artık IMF de görmüş ki beşyüz milyon doları çoktan aşmış olan toplam borç hükümetin mevcut politikaları ile ödenememe riski taşımaktadır. Hal böyle olunca IMF vereceği borç için ABD de çok uzun yıllardır uygulanan vergi tahsil usüllerinin Türkiyede de uygulanmasını istiyor. Nedir bunlar?

IMF, beyan ettiği gelirle orantısız harcama yapanların takibe alınmasını, Türkiye’de de Amerikan Gelir İdaresi IRS gibi çok güçlü bir yapının kurulmasını istiyor. Yani beyan ettiği gelirden çok fazla harcama yapanlara “nereden buldun” sorusunun sorulmasını, bu kişiler çapraz takibe alınarak varsa vergi kaçaklarının cezai yollarla tahsil edilmesi isteniyor.

İşta IMF ile görüşmelerin tıkandığı nokta bu. İktidar böyle bir karar alırsa tabii dir ki ülke için hayırlı olacak, halkın sırtına bindirilen acımasız dolaylı vergiler azalacak, gelir esasına dayalı vergiler çoğalacağı için toplum rahat bir nefes alacak.

Böyle bir sistemi, şimdiye kadar bu sakat sistemden nemalanan bir kısım arkası karanlık zengin takımı istemez. Büyük ölçüde onlara dayanan iktidar da getirmez.

IMF türü kuruluşların gelişmekte olan ülkelerin gerçek yararına bir şey yapmalarının kendi kuruluş amaçlarına uymayacağını biliyoruz. Bu günkü durumda IMF ile halkın çıkarları aynı noktada birleşmiş görünüyor.

İşta sayın başbakanın asıl sıkıştığı nokta buradadır. Şimdi önünde iki yol var. Ya ABD deki gibi çok güçlü bir gelir idaresi kurup halkın tamamını vergi şemsiyesi altına alacak ki bu bir ölçüdede olsa vergi adaletini sağlıyacak, veyahutta şimdiki gibi verenden alıp, alamadığını da dolaylı vergiler yolu ile masum halktan almaya devam edecek.

İşte sayın başbakan seçim arifesinde şimdi. Ya kendinin ve partisinin siyasi geleceğini, ya da bir ölçüde de olsa halkın refahını seçecek.

Pazar, Mayıs 10, 2009

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..