Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '13

 
Kategori
Güncel
 

Başbakan soruyor: Batı nerede? Tarihte Sykes-Picot hattında idi, ya bugün?

Başbakan soruyor: Batı nerede? Tarihte Sykes-Picot hattında idi, ya bugün?
 

Başbakan soruyor Batı nerede? Tarih’te ‘Sykes-Picot Hattı’nda idi, ya bugün?

Neredeyse üç yıldır şahinleşen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye ve lideri Eset hakkında attığı savaş çığlıkları arttıkça ’müdahale’ yapma olasılığı umutsuzlaşmaktadır.

Üç yıl öncesine kadar Başbakan Erdoğan Eset’e, “Reformları yürürlüğe koy, biz de senin arkanda olacağız” diyordu.

AB’ye ‘asil üye’ olmayı hedefleyen bir ülke ile Batı Dünyası’ndan dışlanan bir ülkenin liderleri arasındaki ‘tarihsel,’ ‘kültürel’ ve ‘dinsel’ nedenlere dayanan bu dostluk, Başbakan Erdoğan’ın ‘Arap Dünyası’nın lideri olma hevesinden’ kaynaklanıyordu.

‘90’lı yıllarda ‘limoni’ olan ilişkilerinin Erdoğan’ın üç kez ‘iktidar’ olmasından başka, Eset’in 68 yıl sonra ülkemize ‘tarihsel’ ve ‘duygusal’ anlamı yoğun bir ziyareti ile taraflar arasındaki buzlar erimişti.

T.C. Devleti için her gün ‘geometrik’ bir büyüme gösteren ‘ekonomik ilişkilerin’ Suriye’deki Türk yatırımlarının bir milyar dolara ulaşması oldukça dikkat çekici idi.

Ancak Başbakan Erdoğan ‘60’lı yıllardaki Süper Güçlerin liderleri gibi psikolojik savaşın gereği ‘şahin’ tutumuyla ülkemizi ifade etmesi Türkiye’nin hem Batı Dünyasında yalnızlaşmasına hem de iki ülkenin ‘ekonomik’ ve ‘askeri’ ortak çıkarlarının sıfırlanmasına neden olmuştur.

Küreselleşmiş dünyada “Çıkarlar, at izini it izine karıştırmış, kazanan tabii ki süper güçler oluyor.” Aynen tarihteki gibi…

Sayın Başbakan soruyor; “Batı nerede?” diye,

Tarih bilginizi tazeleyebilir miyim?

“İngiltere ve Fransa 1916 yılında Kahire’de yapılan Sykes-Picot Antlaşması özünde bugünün Ortadoğu’sunda, içine düştüğümüz kaosu göstermektedir.

O dönemin şartlarında dünyanın iki büyük ‘emperyalist’ gücü olan İngiltere ve Fransa’nın Ortadoğu halklarını ‘ajite etmek’ yoluyla huzurunu bozmaktır.

O günlerden günümüze kadar aynı güçler, emperyalist İngilizler, Türk Milletini ve Mustafa Kemal’i etkisiz hale getirmek, saf dışı bırakmak ve Anadolu’yu tek başına yönetmek için 20 Haziran 1922 tarihinde ; ‘Mustafa Kemal’e bir darbe indirmenin zamanı gelmiştir. O’na hiçbir biçimde merhamet edilmemelidir.” şeklinde raporlarda yer almıştır.                     

Günümüz dış politika anlayışında ‘Kraldan çok kralcı bir tutum’ sürdüren Başbakan Erdoğan ‘Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurundan olmuştur.’

İşte her savaş koşulunda ‘insan olmanın onurunu çiğneyen’ Batı Dünyası, emperyalizmin özel yarattığı düşmanlıkların ortaya çıkmasına ve uzun süre yaşanmasına da neden olmuşlardır.

04.09.2013, İzmir, Türkiye

Not: Fotoğraf Alıntıdır.          

 
Toplam blog
: 392
: 908
Kayıt tarihi
: 27.11.11
 
 

1951 Muğla doğumluyum. Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi'ni 1974 yılında bit..