Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Şubat '09

 
Kategori
Siyaset
 

Başbakana limon ve yumurta

Başbakana limon ve yumurta
 

Sevgilerimle


14.02.2009

Birçoğumuzun bildiği gibi yemeklerin bazılarına yumurta ve limonun karışımı ile terbiye yapılır. Yemeklere hafif ekşilik ve renk verir. Mesela sulu köfte terbiyesiz olmaz. Etli kereviz de terbiyeli şahane olur.

Bu gün sevgililer günü.( Milattan sonra 270 yılının 14 Şubat gününde Hıristiyan şehitliğine gömülen Aziz Valentine ‘nin bilmem kaçıncı ölüm yıl dönümü.)

Mahzunum. Bu mahzun halim bana bir kır çiçeği verecek sevgilimin olmayışından değil elbette. Çevremde çok sevenlerim ve sevdiklerim var. Ben tüm insanları ayırt etmeden seviyorum. Humanistim. Hatta her şeye rağmen başbakanımızı da seviyorum. Yaptığı bunca siyasi hataya karşın ve Türkiye’yi bu hale getirmesine açlığa yoksulluğa karşın içimizden birisi ve de Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı diye seviyorum. Onun o külhan bey ağzıyla konuşmalarına gülüp geçiyorum. O, bir başbakan gibi değil de halkın içerisinden birisi gibi davranıyor. Bu da birçok kesimin anlayacağı dil olduğundan yalan yanlış, ona prim sağlıyor.

Bazen merak etmiyor değilim. Başbakan ikide bir elhamdülillah Türkiye çok iyi yolda yola devam der de, bu kadar aldığı ah karşısında nasıl müslümandır o beni düşündürüyor işte. Müslümanlıkta komşun aç yatarken senin ettiğin dua kabul olmaz denir. Denir de, Türkiye’de bu kadar aç, işsiz insan varken başbakan neye hamdolsun der bunu çözemiyorum.

Başbakanın kendisini, yakınlarını, etrafını zengin etmesine, yasaları çiğnemesine, tek adam olmasına alıştım ama hakaretli sözlerine alışamadım bir türlü. Bu beni çileden çıkartıyor. Bu gün basına düşen şu sözlerini ona ve bulunduğu makama yakıştıramadım doğrusu.(Bazen Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı olduğunu hatırlaması veya birisinin ona hatırlatması gerek..) “İncinme gönül incinme” diyen bir insan incitmemelidir de aynı zamanda.

Gazeteci yazar Bekir Coşkun’u kastederek “ bazıları köpekleriyle yatar kalkarlar” demiş. Bence, Bekir Coşkun’un köpekleri ile yatıp kalması:

Emperyalist güçlere vatanı parsel parsel satanlardan,

Düşmanla iş birliği içinde olanlardan,

Cumhuriyeti yıkıp yerine şeriat yasaları ile idare edilecek bir Türkiye yapmak isteyenlerden,

Bayrağa, şehitlerimize saygısı olmayanlardan,

“Ne mutlu Türküm” diyemeyenlerden,

Milleti, laikler Müslümanlar,

Alt kimlik üst kimlik diye ayırt edenlerden çok daha iyidir Sayın başbakanım.

Anladığım kadarıyla köpekleri sevmiyorsunuz. Oysaki atlar asil, köpekler sadıktırlar. Ben iki cinsi de birçokları gibi severim. Hayvanları sevmediğiniz belli. Bir zamanlar bindiğiniz at, sizi yere düşürmüştü hatırlarsanız.

Bu gün benim Milliyet Blog’ta 100.cü yazım bu.Yani dalya diyorlar ya, işte benim dalyam.. Oysaki dalya mı daha farklı yazmak isterdim. Ne yapalım kısmet böyleymiş. Bu arada Milliyet Blog yöneticilerime, editörlerime gönül dolusu teşekkürlerimi ve sevgilerimi yolluyorum. Bana sabrı ve doğru yazmayı öğrettikleri için. Başlangıçta bir iki yazım bazı nedenlerden dolayı dönmüştü. Galiba çok ileri gitmiştim.. İlk zamanlar iki yazımın dönmesine kızmıştım ne yalan söyleyeyim. Sanırım Tuncay Güney ile ilgiliydi birisi. Sonraları sakinleşip yazıdaki hatalarımı buldum ve o tarihlerden sonra daha dikkatli yazmaya devam ettim. Ben profesyonel bir yazar değilim elbette. Burası bana bir okul gibi oldu. Diğer yazarlarımızın yazdıklarını elimden geldiğince dikkatle okumaya çalıştım. Onlardan gelen yorumlar da beni hem mutlu kıldı hem de daha çok yazmaya teşvik etti. Uzun lafın kısası, burada geniş bir ailemin olduğuna inanıyorum. Zaman zaman eleştirilerimiz olsa da bunlar asla hakaret içermiyor. Kendimi artık yalnız hissetmiyorum tüm acılarıma rağmen. İyi ki varsınız diyorum.

Hepinizi seviyorum ve sevgiyle kucaklıyorum…

 
Toplam blog
: 375
: 801
Kayıt tarihi
: 30.04.08
 
 

İstanbul Kadıköy doğumluyum. Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, önya..