Başbakanım, Bizi Üniversiteli yap!

Temel: Lise mi bitti! Ne yapacağım şimdi Fadime.

Fadime: Buldum! Başbakanımız seni de üniversiteli yapsın.

Dursun: Uyyy! Başbakanım, beni de KTÜ ’lü yapsın o zaman.

Temel: Haklısın Fadime. Ya! Dursun seni alsa bile en fazla 6 yıl dayanır. Sonra fikrini değiştir ve seni kovar…

Dursun: Başbakanın sürekli bir şeyleri değiştiriyor, buna da bulur bir şeyler..

***

Bir önceki yazımda eğitim sisteminizdeki eksikliklere değinmiştim. Birçok konuda yıllar öncesine kadar eksiklikler olduğu gibi eğitim alanında da olmuştur. Ama şunu da belirtmeliyim ki AKP hükümeti zamanında Milli Eğitim Bakanlığımız başta olmak üzere birçok kurumda düzenleme yapılmış ve eğitime verilen önem ön plana çıkartılmıştır.

Güzel düzenlemeler yapılmıştır evet ama bunun yanı sıra yanlışlarda olmuştur. AKP döneminde Türkiye’de üniversitelerin sayısı artmıştır ve yetmediği düşünülerek birçok öğrenciye Üniversite kapısı açmak için taban puanlar düşürülmüştür. Dahası da olmuştur ve üniversitelerin kontenjanları her sene artmıştır. Tabi ki ben de liseyi bitiren öğrenci konumundayken üniversiteyi erken kazanıp erkenden bitirmek isterdim.

Doğrudur. Fakat eksiği var fazlası yok…

Başbakanımız bu konuda güzel adımlar atarken bazı şeyleri de eksik düşünmüştür. Üniversite öğrencisi olabilmek için yeterli kapasitede olmayan ve sınavlarda yeterince puan alamayan birçok öğrenci de üniversite sıralarına gelmiştir.  Burada yanlış olan, o öğrencilerin bu sıralarda oturması değil, oturtulmasıdır.

Öğrenciler zaten eğitim düzeylerinin üstünde bir yerde öğrenime başlamışken üniversitelerdeki eğitim eksiği de onları daha aşağılara sürüklemektedir. Durum böyle olunca öğrenci hem bölümü okumakta zorlanıyor, hem de aileye daha fazla yük olur hale geliyor. Her iki taraf için ve en önemlisi ülkenin eğitim grafiğinin aşağıya düşmesi adına bu durum birçok olumsuzluğa yol açmıştır.

Başbakanımızın eğitim alanında 2011 yılında çıkartılan af ile geçmişte üniversitelerde eğitime ara veren kişilerin yeniden üniversitelere geri dönebilmesi güzel bir olaydır. Fakat geriye dönen kişilerin de yukarıdaki gibi olumsuzluklarla karşılaşması mümkün olduğu gibi sırf üniversitelerin düzenini bozmak için üniversiteye geri dönen kişiler de olmuştur. Bunlardan bazıları üniversitelerde atılma olmadığı için birçok siyasi eylemlerle isim yapma çabalarına girmiştir, başarılı olanlar da olmadı değil.

Bir hafta önce başbakanımız bir basın açıklaması yaptı ve üniversiteden atılmanın kalkmasının birçok olumsuzluğa neden olduğunu anlamıştır. Tebrik ediyorken sucu olmayanlarında cezalandırılmasının yanlış olacağını ve ilerde bunun içinde pişmanlık duymaması için önlem almasını saygıyla hatırlatırız.

Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 2011 yılında çıkarttığı af yasasının artık üniversiteleri 4 yılda tamamlayamayanlara iki yıl daha ek süre verilerek 6 yılda, hazırlık okuyanlar 7 yılda tamamlamaları gerektiğini şeklinde düzenleyeceğini belirtti.

Tebrikler başbakanım, güzel bir düşünce. Hem öğrencinin ailesi için hem de geleceği için. Çünkü olması gereken budur, milyonlarca öğrenci olacağına gerçekten eğitimli sadece birkaç yüz öğrenci olması ülkeye daha çok şey katacaktır. Elbette bu başarı, öğrenciyle birlikte birazda üniversitedeki öğretim görevlilerin ders konusundaki ilgileriyle alakalıdır.

Başbakanımızın bu doğru hareketini tekrar tebrik ediyoruz.

Ama şimdi size sormazlar mı? 

“ÖSYM, yaptığı sınavlarda, tüm öğrencileri üniversiteye yerleştirme çabası içinde olursa, sizce 6 yılda üniversite bitirebilir mi?”

İstisnaları saymazsak kaide aynıdır. Bitiremez!

Ne zaman gelişiriz:

“Doğru sandığımız birçok yanlışı, yanlış olarak kabul ettiğimiz zaman.”

Saygılarımla

Hasan Güçlü -  61saat.com'daki yazım