Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Şubat '10

 
Kategori
Güncel
 

Başbakanın verilerindeki hesap

Başbakanın verilerindeki hesap
 

Hesap yapmayı öğrenin, hesaplaşmayı!


Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Show TV’de canlı yayınlanan Siyaset Meydanı Özel programında şunları söyledi. (12 veya 13 Şubat, 2010 gecesi yayımlanmıştı)

“.. Biz öyle bir adım attık ki, 230 bin işçiyi kadrolu işçi statüsüne geçirdik. Bu olay kırılma noktasıdır. Belli bir sendika 600 milyarlık geliri kaybediyor her ay. Yılda 7 buçuk trilyon lira kaynaktan mahrum kalıyor.
Bana bir teklif yapılıyor. İzmir'de mi çalışıyor, gönderin Muş'a. Bunu yapan sendikacı söylüyor.”

Bu oturum, ertesi gün epeyce gazetenin köşe ve haber yazılarına konu oldu. Benim okuyamadığım daha pek çoğu olabilir. Okuduğum yazıların hiçbirinde başbakanın hesabını yorumlayan yoktu. Yani başbakanın kamuoyunu aydınlatmak için verdiği bilgiler güme gitmek üzere. Bu hızla gündem değiştirince...

Düşünsenize, başbakanımız iki ayı ve ülke sınırlarını aşan bu işçi eyleminin kimi sendikaların gelirlerini kaybetme telaşından beslenmesi ihtimalini ima ediyor ve sendikaların dudak uçuklatan gelirlerine dair bir bilgiyi kamuoyuyla paylaşıyor ama bu paylaşım yankı bulmuyor, ses getirmiyor, yorumlanmıyor. Yazık!

Gerçi benim de kafam karışmadı değil. Başbakan, bir yandan, bir sendika”nın oldukca yüksek tutardaki gelirini kaybetmesinden söz ediyor, diğer yandan sendika yetkilisinin kendisine yaptığı işçileri istifa ettirme önerilerinden. Madem sendikalar gelirlerinin derdindeler, istifa eden işçi gayrı sendika aidatı da ödeyemeyeceğinden, gelir kaybı olmaz mı?

Yok yok, siyaset yapmayacağım. Yapacağım basit bir hesap. Sayın başbakanımızın verdiği bilgiler doğru olacağına göre size birazdan yapacağım hesabın verileri tartışmasız. Tekrar belirteyim ki siyaset yapmıyorum. Sadece, bu hesabı bilemediniz 5. sınıf öğrencisinin yapabilmesi gerektiğinden, ama 4. sınıftan başlayan sınav dolu hayatımızda en çok çaktığımız ve uluslararası eğitim ölçeğine göre dipte süründüğümüz Matematik eksikliğimizi bildiğimden yapıyorum.

Ne de olsa pek çoğumuzun öcü gibi korktuğu Matematik alanında parlak bir öğrenciliğim, mühendislik diplomam ve üstüne de Teorik Fizik yükseği yapmışlığım var. Bunu , 5. sınıf düzeyi bu hesabı doğru yapabileceğimden kuşkunuz olmasın diye söylüyorum sadece.

Ben hesabı yaptım da, sonuçları yorumlamada çaktım. Belki bir anlayanınız bana yol gösterir. Bizim kuşak, iktisat, işletme gibi bölümlere burun kıvırırdı. Gözümüz hukuk, siyasal, mühendislik ve tıpdan başkasını pek görmezdi. Herhalde o nedenle yorumlamada yetersiz kalıyorum.

İşte aklıma düşen soru, işte hesap:

Soru: Bir işçinin, her ay sendikaya ödediği üyelik parası (aidat) kaç liradır?

Verilenler :

“230 bin işçiyi kadrolu işçi statüsüne geçirdik.”

“Belli bir sendika 600 milyarlık geliri kaybediyor her ay. Yılda 7 buçuk trilyon lira kaynaktan mahrum kalıyor.”

Çözüm:

Sendikanın aylık kaybı: 600.000.000.000TL (altıyüzmilyarLira)

İşçi sayısı 230.000

Bir işçinin aylık üye aidatı : 600.000.000.000TL / 230.000 = 2.608.695TL

Yani, kış, yağış, ayaz, gece gündüz açıkta aylardır eylem yapan bu işçi, her ay sendikasına 2.608.695TL (yazıyla iki milyon altıyüzbin lira) kadar para ödüyormuş! Bu işçilerin aylık geliri ise, 2000TL brüt bile değil bildiğim( Başbakan 1600TlLdiye açıklamış ama ben kendi kulağımla duymadım)

Bu işçinin, sadece sendikasına, tastamam ayda 2.608.695TL cıvarında aylık ödeme gücü var (!) demek.

Gözüm yok! Yok da, o kadar parayı, hem de her ay, sendikaya ödeyebiliyorlarsa daha niye çalışıyorlar anlamadım ben.

Hergün işe gidip fabrikaya tıkılacağına, gez dolaş dünyayı, ye iç eğlen her ay o kadar parayla.

O kadar para gezmeyle, yemeyle bitmez, hayrına bir iki aç da doyurur, bir iki çocuk da okut artık.

“Yahu TEKEL işçileri 230.000 kişi mi ?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Daha az deniyor.

Oooooo! Gerçek böyleyse benim hesap iyice şaşar. Şaşar da sonucu beni hepten şaşırtır.

Çünkü 100.000 işçi varsa diyelim, aidat 6.000.000 Liraya (altımilyonTürkLira) yükseliverir.

Siz şaşırmadınız mı? İnandınız mı her ay, milyonTL düzeyinde aidat ödenebildiğine?

Geçtim işçileri, geçtim sendikayı falan. Kim öder bu tutarda aidat? Niye öder, neye öder, kaç yıl öder?

Cevabını veremediğim bu soruları benden başka soran olmadı korkarım.

Sorgulamanın, irdelemenin yok edildiği muhafazakarlık, biat kültürüyle uyutulup bilimin temeli Matematikte yerlerde sürünen halkım, bu hesabı yapamamıştır.

Bir basit hesabı yapamadığından: Özelleştirmenin sonucu ne oldu bilmez mesela.;2B, yeni imar yasası, yeni köprüler, davetle iş vermeler; kaçak yapılaşmayla kazanılan rantların hesabı ise daha karmaşıktır, onları nasıl yapsın!

Hele o yere göğe koyamadığımız demokraside oy verme hakkımızın birbirimizle eşit bile olmadığını nasıl anlayabilsin! Seçim sorununun %10 barajı değil, aslında aynı sayıda oya bir lidervekili olmaması olduğunu; Diğer bir deyişle, seçmenlerinin %25'inin yaşadığı şehirlerin TBMM'deki lidervekili sayılarının, en azından TBMM'nin %25'i olması gerektiğini nasıl hesaplayabilsin.

Hele savaştan çıkmış, yeni kurulan, borç içinde yoksul bir yavru cumhuriyetin, hem Osmanlının borçlarını öderken hem de tek kuruş borç almadan, yaptığı onca fabrika, işletme, liman, demiryolu, okul, müze, kültür merkezi, üniversite falan ardından 35-60 milyon insanın öldüğü söylenen İkinci Dünya Savaşında tek vatandaşının burnunu kanatmadan, sınırlarına tek mermi attırmadan barış içinde kalarak pek çok bilim adamı ve sanatçıya da kucak açıp onlarla bilim ve sanatta da ilerleme kaydettiğini; Ama bütün bu kazanılanların son 7 yılda satılıp savıldığını, bunca satışdan alınan paranın yetmeyip aynı son 7 yılda , bu 7yıla gelinceye kadar yapılmış borcun 6-7 katı daha fazla üstüne borç yapıldığını nasıl hesaplayabilsin.

Uzar gider bu döküm.

Bu hesap bilgisiyle Matematikten çakarız tabii.

Ülke yönetimine çakmamız da bundan.

 
Toplam blog
: 41
: 1621
Kayıt tarihi
: 29.05.07
 
 

Doğaya, sanata, spora, bilime ve ülkeme bağlı; doğruya, gerçeğe, akla yönelik; uluslara saygılıyı..