Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ağustos '14

 
Kategori
Siyaset
 

Başbkan kim olacak?

Başbkan kim olacak?
 

Başbakan Kim Olacak?

Kuşkusuz başbakanlığa AKP’den biri seçilecek. Kim seçilirse seçilsin-eğer Erdoğan cumhurbaşkanlığına  seçilirse-  davul başbakanın boynunda tokmak Erdoğan’ın elinde olacak. Erdoğan’ın amacı, kendi emrinden çıkmayacak bir başbakan olsun da parti içinden kim olursa olsun. Çünkü Erdoğan, tüm yetkileri tek elde toplamak istiyor. Başka bir deyişle yaşma, yürütme, yargı yetkisi kendinde olmalı. Hedefi ve konuşmaları bu doğrultuda; ancak Türkiye Anayasası kuvvetler ayrılığı ilkesine dayanıyor. Şöyle denilmekte :"Egemenlik, kayıtsız şartsız Türk milletinindir ve bu egemenlik haklarının kullanım yetkileri bu Anayasaya bağlı olmak kaydı ile kuvvetler ayrılığı ilkesi çerçevesinde kesin çizgilerle olmasa da yatay manada bir denklik yaratılarak yasama, yürütme ve yargı arasında paylaştırılmıştır.

Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz. Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.

Yasama yetkisi Türk Milleti adına TBMM'nindir ve bu yetki devredilemez. Yasama kısmında 1961 sisteminin getirdiği çift kanatlı meclis sistemi terk edilmiş, meclis tek çatı altında birleştirilmiştir.

Yürütme yetkisi ise, aynı zamanda devletin başı olan Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlar Kurulu'na verilmiştir.

Yargı yetkisi ise yine Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır(.Vikipedi,3. 07,2014),

Anayasa değişmeden cumhurbaşkanı yasama, yürütme, yargı’yı tek elde toplarsa Anayasa suçu işlemiş olmaz mı? Ama boğazına kadar yolsuzluklara batmış; Anayasa’nın temel ilkelerini hiçe saymış, laiklik ilkesini çiğneyerek dini politik araç olarak kullanan başbakan için Anayasa’ya göre hareket etmemek de önemli değildir.

Nasıl olsa zamanında merhum Turgut Özal fetvayı vermiş: Anayasabir kere delinmekle bir şey olmaz.Birkaç kez de –cumhurbaşkanı seçilirse- Erdoğan deler!

Cumhurbaşkanının sorumluluk ve sorumsuzluk halleri anayasanın 105. maddesinde belirlenmiştir.

Cumhurbaşkanı'nın, Anayasa ve diğer yasalarda Başbakan ve ilgili bakanın imzalarına gerek olmaksızın tek başına yapabileceği belirtilen işlemleri dışındaki bütün kararları, Başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanır. Bu kararlardan Başbakan ve ilgili bakan sorumludur. Cumhurbaşkanı'nın resmen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dâhil, yargı mercilerine başvurulamaz.

Cumhurbaşkanı, vatana ihanetten dolayı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte birinin önerisi üzerine, üye tam sayısının en az dörtte üçünün vereceği kararla suçlandırılır.(Vikipedi,29 Temmuz 2014)

Başbakanlık için birçok isim dillendiriliyor. Bu isimler ayrıca Gül öncesi ara geçiş dönemi için de konuşulan isimler olarak dikkati çekiyor. Bu isimler arasında Başbakan yardımcıları Ali Babacan ve Bülent Arınç, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile Ak Parti Genel Başkan Yardımcıları Numan Kurtulmuş ile Mehmet Ali Şahin öne öne çıkıyor. Ancak AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtuluş,geçmişteAKP  için şöyle diyordu:“AKP, Amerika’nın mandasıdır. Firavun ve Karun olmayacağız. Kamu kaynaklarını bizimkilere aktarmayacağız. Şefliğe, lider ve adamlarına karşıyız. Amerika hiçbir zaman biz Müslümanları düşünmez, hep kötülüğümüzü ister. NATO sırtımızdaki gavur leşidir.Bugün,nasılsa başbakanlığı konuşuluyor. Demek ki Karun gibi zengin, Firavun olmayı;Amerikan mandacılığını istediği için AKP’ye geçmiş.Şimdi de başbakanlığı düşünülüyor.

Bu isimler içinde Babacan, Arınç, Yıldırım ve Şahin, Ak Parti içindeki 3 dönem yasağına takılıyor. Kulislerde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nı bırakarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olan ve Ak Parti’nin İzmir’de oylarını artıran Binali Yıldırım’a jest yapılabileceği de belirtiliyor.

Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek’in iddiasına göre, Başbakan Tayip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi halinde boşta kalan başbakanlık ve parti genel başkanlığı koltuğuna Ahmet Davutoğlu oturacak. Zeyrek, AK Parti’nin yeni yönetiminin başarısızlık göstermesi halinde Abdullah Gül'den 2015’te partinin başına geçmesinin istenebileceğini ileri sürdü.

Zeyrek’in, Erdoğan’ın verdiği ipuçları ve teknik ve siyasi şartları değerlendirerek yaptığı ve Hürriyet'te yayımlanan (23 Temmuz 2014) Erdoğan, Davutoğlu' nu işaret etti başlıklı analizi şöyle:

Başbakan Tayyip Erdoğan , Cumhurbaşkanlığı seçimi bitene kadar parti içinde konuşulmasını istemiyor ama kendi açıklamalarındaki işaretler AK Parti kulislerinde, ‘Başbakan’ın aklındaki başbakan adayı’ tartışmalarını büyütüyor. Son olarak Hatay’dan dönerken ve bir TV kanalındaki söyleşide ortaya koyduğu ipuçları, partinin yeni döneminde adresin Ahmet Davutoğlu olduğu yorumlarına neden oldu.

Başbakan’ın Hatay dönüşünde yaptığı değerlendirme, şayet kendisi Çankaya Köşkü’ne çıkarsa yerine kimin geçmesini istediği yönünde önemli ‘teknik’ ipuçları içeriyor:

1) Genel başkanı milletvekili olacak: Erdoğan, 10 Ağustos’ta ya da 24 Ağustos’ta cumhurbaşkanı seçilirse Anayasa’ya göre ilk yapması gereken AK Parti ile bağlarını yasal olarak koparması olacak. Bu durumda AK Parti ilk iş olarak genel başkan seçecek. Başbakan’ın ortaya koyduğu ilk ipucuna göre genel başkan olacak kişi aynı zamanda başbakan olacak. Yani AK Parti’nin müstakbel genel başkanı AK Parti milletvekilleri arasından biri olacak. Bu durumda Abdullah Gül ve Numan Kurtulmuşgibi iddialı isimler listeden düşmüş oluyor.

2) Erdoğan’ın açıklamalarına yansıyan 2’nci ipucu, Erdoğan sonrası ‘AK Parti Genel Başkanı’ ve ‘Başbakan’ unvanlarını taşıyan ismin, aynı zamanda partiyi Haziran 2015’te yapılacak genel seçimlere götüreceği yönünde. Bu da Erdoğan’ın halefinin sadece milletvekili değil, aynı zamanda 3 dönem sorunu olmayan bir milletvekili olacağını ortaya koyuyor. 3 dönem kuralı nedeniyle 2015’te aday olamayacak bir genel başkanın partiyi seçime götürmesi partide ‘mantık dışı’ bulunuyor. Bu durumda da Bülent Arınç, Binali Yıldırım, Beşir Atalay, Ali Babacan, Bekir Bozdağ, Mehmet Ali Şahin gibi güçlü isimler de listeden düşüyor.
Sonuç:

Komşu ülkelerle sıfır sorun olacak deyip Dış İşleri Bakanlığı’na oturan Ahmet Davutoğlu,uyguladığı yanlış, tutarsız dış politikalarla çevremizde sorunsuz ülke bırakmamıştır.Çünkü Atatürk’ün “Yurtta barış,dünyada barış” ilkesi rafa kalkmış; ABD’nin “ Büyük Ortadoğu Projesi” doğrultusunda hareket ettiğinden-“ Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkanı Erdoğan’dan öyle emir almıştır Suriye’yle, Irak’la, Mısır’la,Libya’yla ilişkiler bozulmuştur.Diğer yandan Yakındoğu’da İslami terör örgütleri cirit atması sonucu Musul Elçiliğimiz ’de  49 görevliyi iki aydır İSID rehin tutmaktadır.Komşularla sıfır sorun amaçlayan Davutoğlu Türk Dışişlerinin etkinliğini sıfırlama düzeyine indirdiği için istifa etmesi gerekirken Başbakanlık için düşünülmesi,dünyada eşi ve bezeri görülmeyen bir çelişkidir.

 
Toplam blog
: 391
: 2555
Kayıt tarihi
: 04.12.12
 
 

Hüseyin BAŞDOĞAN, 1942'de Malatya- Arapgir'de doğdu.Arapgir Ortaokulunu, Diyarbakır Öğretmen Okul..