Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Nisan '09

 
Kategori
Güncel
 

Başbuğ, ders veren öğretmen gibiydi..

Başbuğ, ders veren öğretmen gibiydi..
 

Gazeteport.com.tr'den...


Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, kürsüde ders veren bir öğretmen gibiydi.
Başbuğ, “ne”yi, “nasıl” söyleyeceğini çok iyi hesaplayarak konuştu.
Neler sorulacağını önceden kestirdiği için, soru sorulamadan, kafalarda oluşan/ oluşan soruları yanıtladı; açıklayıcı bilgiler verdi.
Başbuğ’un verdiği bilgiler, yaptığı açıklamalar, doyurucuydu.
Başbuğ, "içten", "kararlı" bir üslupla konuştu.
Kuşkusuz, herkes, Başbuğ’un sözlerini kendine göre yorumlayacak...

*****

Başbuğ, kamuoyunu meşgul eden, “kafa karıştıran” güncel konulara da değindi.
Poyrazköy’de yapılan kazılar konusunda yaptığı açıklama; Ergenekon İddianamesi'nde yer alan "gizli tanık" konusunda yaptığı yorum, bunlardan ikisiydi.

*****

Başbuğ, yapılan kazılarda çıkan silahlarla ilgili şunları söyledi:

“Poyrazköy’de yapılan kazılarda paketlenmiş olarak 5 tane boş lav silahı bulundu. Boş lav niye gömülmüş, anlamıyorum."

“Bu silahlardan hiçbiri TSK'ye ait değil. Bizim için önemli olan bu silahların TSK'nin malı olup olmadığı. "

Başbuğ’un açıklamasından anlıyoruz ki, lav silahı etkili bir silah. Öyle ki, 200 metre menzilli; 30 cm kalınlığındaki zırhı delecek güçte.
En önemlisi, lav silahını, ikinci kez kullanma olanağı yok.

Poyrazköy’de yapılan kazılarla ilgili öyle bir hava yaratıldı ki...
Orası, SAT Komandolarının eğitim alanı.
Bulunan silahların TSK ile ilgili olacağı soru işareti, kafalarda oluşmuştu!
Başbuğ, bu konuda da kesin konuştu:

“Beykoz Poyraztepe’deki arazi Milli Savunma Bakanlığı’na ait bir arazi değildir. Bu bölgeye sadece yabancılar giremez. TC vatandaşı olan herkes girebilir.”

Başbuğ’un, Ergenekon soruşturması kapsamında yapılan kazılarda çıkan silah ve mühimmatla ilgili yaptığı açıklama ile “kuşku”ları dağıtacak nitelikteydi:

“1986 yılına kadar TSK’nın gömülü silah ve mühimmatı vardı. 1986’da o dönemde alınan karar çerçevesinde bu silah ve mühimmatın tümünün toplatılarak depolara alınmasına karar verildi ve bu işlem 1989 yılında tamamlandı. TSK’nın hiçbir yerde gömülü silah ve mühimmatı yoktur.”

Başbuğ, “Yanlış anlaşılmasın!” dedikten sonra, Poyrazköy’de yapılan kazılarda bulunan silahlardan Emniyet’te de olduğunu söylemesi, anlamlıydı.
Bu da. yeni bir tartışmanın kapısını açmasın!

*****

Başbuğ, Ergenekon İddianamesi’ndeki "gizli tanık"a bir eleştiri getirdi:

“İddianamede öyle bir nokta var ki... İkinci iddianamede 1993 yılında Bingöl’de meydana gelen olayla ilgili gizli tanığın ifadesi var. Gizli tanık, ne kadar güvenilir. Olay var, olayın suçlanan kişilerle organik ilişkisi yok. Sadece bir gizli tanık.. Onu destekleyen delil de yok. Neticede, bir iddia konulmuşsa, iddianameye ismi geçen kişilerle ilişkisi de konulmalı ki, bir anlamı olsun. İddianamenin sadece gizli tanık ve itirafçılara dayandığını görüyoruz. Bu da insanı bir noktada düşünme noktasına sürüklüyor.”


****

Başbuğ’un açıklamaları bugünden başlayarak tartışılacağa benziyor.
Herkes, “bakış açısı”na göre, bu konuşmada, karşı çıkacağı, destekleyeceği yönler bulacaktır.
Göreceğiz!...

* Bugün 9 askerimiz şehit oldu.
Şehitlere Tanrı'dan rahmet, ailelerine de başsağlığı dilerim.
* Hikmet Sami Türk'e geçmiş olsun.

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..