Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '09

 
Kategori
Güncel
 

Başbuğ'un 2004 Mart konuşması ve...

Başbuğ'un 2004 Mart konuşması ve...
 

O şimdi asker!


Bugün (15 Nisan 2009) medyadaki köşelerin çoğunda Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un dünkü konuşması üzerine değerlendirme ve yorumlar var. Görünen o ki, genelde onaylanan bir konuşma ve hatta ara sıra TSK’ ya çatmayı görev bilen kesimde bile adeta bir düş kırıklığı var. Kavgacı, bir gün önceki 12. dalga gözaltına almaları eleştiren, aba altından sopa gösteren bir konuşma beklentisinin boşa çıkmasından kaynaklanan bir düş kırıklığı... Ben Başbuğ’un dünkü konuşmasını yorumlamak yerine, o konuşmaya farklı bir açıdan bakılmasını önereceğim.

Bilindiği gibi ABD, BOP projesini açıkladığında ve özellikle de 2002 seçimlerinde kurulalı henüz 1 yıl olmuş ve lideri milletvekili bile değilken Beyaz Saray’da devlet adamı gibi ağırlanmış olan AKP’nin iktidar olmasından sonra, Türkiye için bir rol olarak ılımlı İslâm’ın dillendirildiği günlerde, İlker Başbuğ Genelkurmay 2. Başkanı olarak Washington’da ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz, Başkan’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı (daha sonra Dışişleri bakanı) Condoleezza Rice, yardımcısı Stephen Hadley, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın iki numaralı ismi Bakan Yardımcısı Richard Armitage ve diğer Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle bir araya geldikten sonra yaptığı basın toplantısında, muhatapları ile BOP’u da görüştüğünü bildirerek ılımlı İslâm ve Türkiye’ye biçilen rol konusunda şunları söylemişti:

“Türkiye'nin model olma gibi bir iddiası yok. Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu tarih olan 1923'ten beri laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti oldu. İslam devleti modeli gibi kavramlar ortaya atılıyor. Hem laiklik hem ılımlı İslam devleti bir arada olmaz. Ya biri ya diğeri olur. Biz anlattık, Türkiye'nin laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu. Bunun dışındaki düşüncelerin uygun olmadığını düşünüyoruz. Bu muhataplarımızca çok iyi anlaşıldı.” (20.04.2004- Cumhuriyet)

Başbuğun işte bu kısa ve öz konuşmasından yaklaşık iki hafta sonra konuşmasının son cümlesinde ifade ettiği gibi “muhataplarınca çok iyi anlaşıldığı”, Dışişleri Bakanı Colin Powell’ın bir açıklamasıyla doğrulanmış oldu. Powell, cehenneme çevirdikleri Irak ile ilgili bir açıklama yaparken Türkiye’nin bir İslâm Cumhuriyeti olduğunu konuşmasının arasına sıkıştırıverdi! Bu bir anlamda İlker Başbuğ’a yanıt niteliğinde idi ve “Biz (ABD) ne diyorsak odur!” anlamına gelmekteydi. O sırada A. Necdet Sezer C.Başkanı, Tayyip Erdoğan Başbakan ve Abdullah Gül Dışişleri bakanıydı. Powell’ın bu küstah açıklamasına sadece Sezer tepki göstererek “Türkiye bir İslâm Cumhuriyeti değil, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir” dedi.

Powell’ın bu açıklaması karşısında T.C.’nin Başbakanı ve Dışişleri Bakanı susarken, ertesi gün Powell’a haddini bildiren bir asker vardı: Ege Ordu Komutanı Org. Hurşit Tolon. “80 yıllık Türkiye Cumhuriyeti'ni ve onun temel niteliklerini bilmiyorlarsa bundan sonra öğrenirler. Türkiye'nin temel niteliği, laik, demokratik, sosyal hukuk devletidir. Bunu 50 senedir dostumuz ve müttefikimiz olanlar bilmiyorsa herhalde bundan sonra öğrenir” O şimdi “asker” değil biliyorsunuz, o şimdi gözaltında!

Bu zorunlu özetten sonra asıl konumuza dönmek için gelelim ABD Başkanı Barack Obama’nın geçen haftaki Türkiye ziyaretine. Bilindiği gibi Obama yaptığı konuşmalarda Türkiye’nin laik ve demokratik niteliğine vurgu yaparak Başbuğ’un 5 sene önce verdiği dersi ancak şimdi anlayabildiklerini kanıtlamıştı. Gerçi ondan önce Dışişleri bakanı Clinton ve büyükelçi Jeffrey de ABD’nin Türkiye için artık ılımlı İslam söyleminden vazgeçtiğini açıklamışlardı ama Başkan Obama ne de olsa ilk ağız...

İşte Org Başbuğ’un 14 Nisan günlü konuşmasını bu süreci göz önüne alarak değerlendirmek gerekir diye düşünmekteyim. 5 sene önce Türkiye için ılımlı İslâm modeli öngören ABD’ye hem de Washington’da- “Avucunuzu yalarsınız!” diyen, arada geçen sürede ABD’nin her türlü abanmasına karşın, sonunda ne dediğini “çok iyi anlayan!” ABD’nin bizzat Başkanının ağzından 5 sene sonra Ankara’da, TBMM’de “Evet, Türkiye laik ve demokratik bir cumhuriyettir” demesine tanık olan bir İlker Başbuğ konuşmasıydı dünkü konuşma.

Kendinden emin, kendine güvenen, dünya jandarması ABD karşısında haklı çıkmış olmanın verdiği kararlılıkla ve sorunlara bir askerden çok akademik açıdan yaklaşan bir konuşmaydı... Bir süredir kavgacı bir asker portresi çizerek AKP’nin değirmenine su taşıması için yapılan tahrik ve tuzaklara düşmeyecek kadar da deneyimli... Ayrıntılara gelince... Başka bir yazıya.

 
Toplam blog
: 195
: 688
Kayıt tarihi
: 04.10.07
 
 

Dünyanın internet sayesinde küçüldüğü günümüzde büyüyen sorunlara ilişkin duygu ve düşüncelerimi pay..