Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '09

 
Kategori
Güncel
 

Basın göreve

Basın göreve
 

Cumhuriyet Bayramı'nız kutlu olsun!...


Rahmetli Barış Manço’nun “Dağlar, Dağlar” adlı özlemli bir şarkısı vardı. O dağlar ki, heybetli görüntüsüyle hangi ressamlara konu olmamıştır. Kimisi Ulu’dur, kimisi de Nemrut’tur tarih kokar benim memleketimde… Birde Güney Anadolu’da uzanan sarp ve yamaç dağlarımız vardır ki, oralarda ayazın keskinliğinde nice şehitler vermişizdir, teröristlerin kör kurşunlarıyla…

Açılıp, saçılıyoruz bir bilinmez yolculuğa sindire sindire… Kemikler sızladıkça şehit analarının gözyaşları dinmiyor. Yürekler küskün ve gazilerin takma bacakları fırlatılıyor verilen madalyaların sönen parıltılarında…

Dağdan indi şehre… Hani, ABD’nin Irak’a girdiği süreçten itibaren gelişen politikalara bağlı olarak ortaya atılan “Büyük Ortadoğu Projesi” kapsamında, Irak’tan sonra, İran, Suriye ve Türkiye’ye sıra gelebileceğini yazmıştık ve yazmışlardı. Yoksa senaryo sindire sindire sahneye mi konuluyor? Meğerim, en hızlı yargılama ve sonuçlandırma bizim ülkemizdeymiş de bizim haberimiz yokmuş!...

Basın Özgürlüğü’nde yine gerilere düştük ama Allah’tan “ En hızlı yargılanma” da sanırım birinciliğe oturarak, “Guinness Rekorları Kitabı”na geçeriz!... Keşke Ergenekon ve Fener davalarını da böyle sonuçlandırsaydık, işte o zaman uzun yıllar kimse bizden birinciliği alamazdı!...

Anlayacağınız “Dağ Fare Doğurdu” Fareler her yerde cirit atıyor. Lağım fareleri ise, okyanusun ötesinde kim bilir kimlerin etini kemirmek için sinsi sinsi bekliyor.
Televizyonda, Erdoğan ve Baykal’ı Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın oğlunun düğününde nikâh masasında, nikâh şahidi olarak gördüm. Mutlu oldum. “Üç çocuk” ve “Açılım” sözcüklerini işitemeden görevlerini tamamlayıp, ayrıldılar. Acaba, iki lider kameralar karşısına geçince "Ahlaksızlaştılar" mı, dersiniz?

Biraz da “Parti İçi Demokrasisi”nden bahsedelim; Şu son gelişmelerden sonra, acaba kaç milletvekili bizim tahmin edipte henüz açıklanmayan “ Açılımı” ne kadar biliyorlar ve son gelişmelerden sonraki tepkileri nelerdir? Parti liderleriyle aynı fikirde olmaya mecburlar mı, yoksa kendi şahsi özgür fikirleri var mı? Buradan basını göreve davet ediyorum. Haydi, yapın şu anketide, parti içi demokrasisini hep birlikte bir an önce öğrenelim. Siz ister misiniz? Sanırım Ak mı, kara mı? İşte o zaman belli olur..

Şovun ardından gelen açılımın alfabesine mola verildiği ilan edildi… Vitesler bir ileri, bir geri, bazen de boşta bekliyor... Hazmettire hazmettire dedikleri bu olsa gerek!... Umarım şerit ihlali yapmadan, Cumhuriyetin fazileti ışığında sonsuzluğa kadar Misak-ı milli sınırlar içinde, bağımsız ve milli birlik içinde tüm etnik halkımızla birlikte, yan yana mutlu yaşarız. Atatürk’ün “ Bağımsızlığı için ölümü göze alan millet, insanlık haysiyet ve şerefinin icabı olan bütün fedakârlığı yapmakla teselli bulur ve elbette esaret zincirini kendi eliyle boynuna geçiren miskin, haysiyetsiz bir millete nazaran dost ve düşman nazarındaki mevkii farklı olur” sözünü, sanırım anlayan anlamıştır.

Cumhuriyet Bayramı’nızı en içten duygularımla kutlarım. Saygı ve sevgilerimle…

25 Ekim 2009/Bursa
Ertuğrul Erdoğan
 
Toplam blog
: 300
: 466
Kayıt tarihi
: 06.05.08
 
 

Ertuğrul Erdoğan, 1958 yılının sonbaharında Ankara'da doğdu. 1968 -1980 yılları arasında babasını..