Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Kasım '15

 
Kategori
Etkinlikler / Festivaller
 

Basın Müzesi Şiir Dinletisi ve Ozan Yahya Bilican

Basın Müzesi Şiir Dinletisi ve Ozan Yahya Bilican
 

Dün, TGC Basın Müzesi Şiir ve Musiki Günleri etkinliğinde “Atatürk, Öğretmen ve Barış” temalı şiirler ve şarkılar okundu, özel olarak hazırlanmış olan  belgeseller sunuldu. Yakın zamanda aramızdan ayrılan Mualla Orhon ve Gülten Akın’la 14 Kasım 1950’de aramızdan ayrılan Orhan Veli anıldı.

Ahmet Özdemir ve Mualla Tetik’in yönettiği etkinlikte Erol Akdı'nın düzenlemesinde  İTÜ Konservatuarı öğrencilerinden Elif İnce, Tolga Karaslan, Elazığ Konservatuarından Dilan Gönül ve Av. Birsen Berata Atatürk’ün sevdiği şarkılardan mini konser verdiler.

Konuşmacılar: “Bizlere birimizi sevip saymamızın, inanmamızın, dayanmamızın, sevgi ve hoşgörüyle birlikte yaşamamızın yollarını öğreten öğretmenlerimiz, bir gün değil, her gün başımızın tacıdır.” dediler.

Barış konusunda, Atatürk’ün, “Yurtta barış, dünyada barış” özdeyişi anımsatıldı. “Barış, kötülükten, kavgalardan, savaşlardan kurtuluş, uyum, birlik, bütünlük, sükûnet, sessizlik, huzur içinde yaşamaktır.” denildi.  Ahmet Özdemir, kaleme aldığı bir yazısındaki Âşık Sefil Selimi’nin Barış Destanı yönetim masasındaki İkili tarafından okundu.

Silâh yapan fabrikayı himden sök
Sevgi yap saygı yap barış yap barış
Öldüren her şeyi denizlere dök
Sevgi yap saygı yap barış yap barış

Bombalar çürüsün gürültü bitsin
Cephedeki asker evine gitsin
Oğlan kız büyütsün düğünler etsin
Sevgi yap saygı yap barış yap barış

Zamana köstek vur çarkı dönmesin
Falân öldü filân kaldı denmesin
Huzurun yerine zulüm inmesin
Sevgi yap saygı yap barış yap barış

Bir kıssadan bin hisseye sahip ol
Binit araçları ne kadar da bol
Akılsız başıyın saçlarını yol
Sevgi yap saygı yap barış yap barış

Madem dünya döner biz de dönelim
Ya taksiye ya eşeğe binelim
Yer yüzünde her tarafta bunalım
Sevgi yap saygı yap barış yap barış.

Eğer aydın isen aydın didişmez
İlmi bilen âlim tezada düşmez
İlkel olmayanlar siperler eşmez
Sevgi yap saygı yap barış yap barış

Bir evden on erkek savaşta kayıp
Onlara dua et etmezsen ayıp
Milyonda bir sızı bin acı duyup
Sevgi yap saygı yap barış yap barış

.........

Biraz soluklanıp duralım hele
Vakit sabah ola sabah hayrola
Madem ayaküstü verdik az mola
Sevgi yap saygı yap barış yap barış.

Şimdi gün gören sen haddini tanı
Velveleye verip durma dört yanı
Cihan savaşının gelmişken sonu
Sevgi yap saygı yap barış yap barış.

Bu vatan o vatan ya bu insanlar
Düşünen hisseder hisseden anlar
Kötülüğe kurban gitmesin canlar
Sevgi yap saygı yap barış yap barış

Yokluğu çekmeden var olan sizler
Ne maksatla hangi gayeyi izler
Ceddinin kemiği mezarda sızlar
Sevgi yap saygı yap barış yap barış

Benim anlattığım binlerin biri
Kabul et mazur gör birkaç tabiri
Ne yık maşatlığı ne yap kabiri
Sevgi yap saygı yap barış yap barış

Yepyeni bilgiyle dolsun kafalar
Tarihe mal oldu koçak efeler
Zaman çarkı seni beni ufalar
Sevgi yap saygı yap barış yap barış

Sefil Selimî'ye hasret bu hasret
Vahdete vahdettir kesrete kesret
Eğer ki Yaradan verirse nusret
Sevgi yap saygı yap barış yap barış…

Basın Müzesi için rekor sayılabilecek şiir ve sanatseverlerin izlediği etkinlikte söz alıp şiir, şarkı okuyan, anekdot anlatanlardan kimi adlar şunlar oldu:

M. Güner Demiray, Mustafa Kuşcuoğlu, Asuman Soydan Atasayar, Meral Dalaman, Erol Akdı, Ata Türk, Muhsin Durucan, Latif Mahmat, Yahya Bilican, Taner Karataş, Nihayet Ağçay, Nuran Kaçar Araz, Yıldız Tuncel, Fatma Demirkaya, Erol Akdı, Bekir Akbulut, Güngör Kırmızıgül, Erol Dolu, Dilşade Güngör, Durani Koçağa, Necati Mumay, Aynur Çoşkunırmak, Şükrü Disanlı, Belkıs Yıldız Erk, Şengül Yıldırım, Cumhur Yücel, Hanife Pehlivanoğlu, F. Gülnur Bağrıyanık, Gülay Pertez, Erol Pertez, Metin Özer, Hüseyin Dal, Gülşen Şenderin, Enver Hergüler, Galip Uyar, Aynur Adıbelli, Yeter Akıl, Reyhan Yamanlı, Müşerref Ayhanoğlu, Ersin Kırali, Müzeyyen Güçlü, Cemil Özdemir, Nur Damar, Muammer Turcer, Murat Çetin, Günhan Kartay, Bircan Günal, Tansel…

Adım söylendiğinde; bir başka yaklaşımlı, öğretmen temalı seslendirdiğim şiirim:

 

                                                            İnandırdın Öğretmenim

“Her yer sımsıcak.” demiştin 
Üşüyorum öğretmenim 
Dik durmamı istemiştin 
Düşüyorum öğretmenim. 

Çarşı başka, pazar başka 
Yeni kuşak mı, bambaşka 
Alan kaçar, var pılışka 
Şaşıyorum öğretmenim. 

Pazarda seni görünce 
İçim yandı ince ince 
Sen: “yumurtaaa!”  deyince 
Pişiyorum öğretmenim. 

“Haklılar kazanır.” dedin 
Haksızlıktan söz etmedin 
Boşuna ümitlendirdin 
Taşıyorum öğretmenim. 

“İnsanlara güven olmaz 
Mağdur kişi hakkın almaz 
Çalışanlar darda kalmaz.” 
Aşıyorum öğretmenim. 

Sen yine de görev yaptın 
Bizim için neler yaptın 
Sana sitem eder miyim 
Coşuyorum öğretmenim.

                                                           Muhsin Durucan

 

                                                                         ***

 

                                                          Yahya Bilican Kimdir?

1958 yılında Ardahan Posof Âşık Zülali Köyü’nde doğdu. İlkokulu köyünde, orta öğrenimini İstanbul’da Yüksek Öğrenimini ise çalışırken Eskişehir A. Ü İş İdaresi bölümünü bitirerek tamamladı. Ardahan Lisesi’nde öğretmen olan dayısı Recep Durgun (ne yazık ki bu yıl aramızdan ayrıldı. Mekânı Cennet olsun!)’un 1971’de İstanbul’a giderken O’nu da yanına alması hayatının dönüm noktasıdır. Okumasında ve bugünkü hayata gelmesinde dayısının emeği ve katkısı çok büyüktür. 2007 yılında 27 yıl çalıştığı özel banka yöneticiliğinden kendi isteğiyle emekli oldu.

Halk müziğine ve ozanlığa merakı çocukluk yıllarına dayanır. Ortaokul ve lise yıllarında şiir yazmaya ve saz çalmayı öğrenerek besteler türküler yapmaya başlamıştır. Yaşadığı dönemin önde gelen şair ve halk ozanlarından; Nazım Hikmet, Ahmet Arif, Enver Gökçe, Âşık Mahsuni Şerif, Pir Sultan Abdal’dan etkilenmiştir. Serbest şiiri de sever ancak ağırlıklı olarak 8 ve 11 heceli şiirleri mevcuttur. 2007 yılında ilk albümü “Talan Var”ı çıkardı. Köylü Baba türküsüne çektiği kliple büyük beğeni topladı. Uzun bir aradan sonra “Neler Gördüm” isimli yeni albümüyle yeniden dinleyicilerin karşısına çıkan ozan, evli ve iki çocuk babasıdır.

Ozan Yahya Bilican’ı etkinlikte Taner Karataş’ın tanıştırmasıyla tanıdım. Duyarlı bir yaklaşımla  bana iki armağan uzattı  Bilican! Birisi Gönülde Birikenler adlı şiiri kitabı, diğeri Neler Gördüm /2003 adını verdiği ve 17 türküsünün yer aldığı CD’si…

Şiir kitabı okunmaya değer, türküler dinlenmeye…İşte gerçek ozan ve halk şairi...Kimileri ben ozanım, diyor ama saz çalamıyor. Şairim diyor, ne ki kaliteli şiir yazamıyor. Bilican'da bu nitelikler var. Şiirlerini tad alarak ya da içselleştirirek okudum. Çalıp söylediği CD'deki 17 eseri hoşlanarak dinledim. Anlatılmaz, okunur. Anlatılmaz dinlenir, diyorum. Bir şiirini de vermeden edemiyorum:

 

                                                              Servetim

 

Dünya’daki tek canlıda var olan

Serde taşıdığım gizdir servetim

Hiçbir sarraf ayarını ölçemez

Benliğimi saran özdür servetim

 

Dünyayı titreten güç benim olsa

Altından yakuttan taç benim olsa

Başımda ağarmaz saç benim olsa

Sonunda üç arşın bezdir servetim

 

Derya olsam n’olur göl olsam n’lur

Sırrı bilinmeyen çöl olsam n’olur

İrem bağındaki gül olsam n’olur

Bıraktığım eser izdir servetim

 

Toprağa bir fidan ektiğim zaman

Bir dostun elini sıktığım zaman

Gönülden gönüle aktığım zaman

Duyduğum en güzel hazdır servetim

 

Bilican el uzat gökte buluta

Hikmetini anla bak da buluta

Âlemi seyreyle çık da buluta

Dersin en kıymetli gözdür servetim.

 

Yahya Bilican                                                                      

                                                                              

Yahya Bilican.Bir yandan aygıtımda türküleri dinlerken nitelikli çalışmalarından dolayı Yahya Bilican’ı kutluyorum ve başarılarının sürmesini diliyorum.

 

                                                Yahya Bilican iletişim:

E-posta: yahya.bilican@hotmail.com

Tlf: 0532 495 95 42

Site: yahyabilican.com

 

 

 

 
Toplam blog
: 782
: 1295
Kayıt tarihi
: 18.08.08
 
 

Kırşehir Erkek İlköğretmen Okulu'nu, İzmir Buca Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü, İstanbul Çapa M..