Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ocak '09

 
Kategori
Siyaset
 

Başka bir 2009

Bu sabah yine pespembe bir dünyaya uyandım.
Kedi ve köpekler için bakım evleri açılacakmış, sokakta kedi kalmayacakmış hiç. Mutlu yaşamaları lazımmış onların da! Tabii ya! Sokakta yaşayan insan olmadığına göre o hayvancıkların ne günahı var? Bunu düşünenlere ne kadar teşekkür edilse azdır.

Bir güzel haber de Hakkari'den var TV'de. Hakari'de güvercin okulu açıyormuşlar. Beyaz, kahverengi, gri, taklacı, paçalı güvercinler eğitilecekmiş. Her 6 ayda bir de gösteri düzenleyeceklermiş bu güvercinler. Binlercesi, alkışlar ve tebessümlerle, gönüllerince kanat çırparak gözleri ve zihinleri süsleyeceklermiş. Bu fikrin sahibi Hakkari'nin köy çocukları olduğunu söylediler. Güzel bir düşünce, çevremde olan güzellikler arasında top 10 yapmaya kalksam ilk sıralara koyardım herhalde.

Üzücü haberler de çarptı gözüme; Diyarbakır'da bir çocuk düşüp dizini incitmiş. Ağlıyordu TV'de. Bu çok kötü bir şey. Arkadaşları üflüyordu dizine. Neyse ki 5 dakika sonra yine gülmeye başladı acısı geçince dizinin. Herkesin mutlu olduğu bir dünyada ağlayan birilerini görmek insanın içini burkuyor.

Evden işe gitmek için çıktım. Belediye otobüsündeki her zamanki yerime oturup gazete okuyarak işe gitmeye bayılıyorum. Otobüse girince şoförle selamlaştım yerime gitmek için hareketlendiğimde başkası oturuyordu. Selam verdi. oraya doğru alışkanlıktan gelen hareketlenmemden her zamanki yerim olduğunu anladı. Gülümseyerek kendisi başka bir yere geçti. Şehre yeni gelmiş, bilmeyerek oturmuş. Onların köyünde otobüste herkese ayrı yer uygulaması yokmuş. İsteyen istediği yere değişerek oturuyormuş her gün. Tabii. Ne de olsa köy.Her şey başka güzel. Misafir koltuklarından birine geçti. Ben de okumaya başladım.

Manşette bir çocuk vardı. Sapanla kuşlara taş atıyormuş. Neyse ki hiçbirine değmeden durdurmuşlar onu. Çok üzgündü. zaten çıktığı mahkemenin hakimi de bunu biliyor olsa gerek, ona tatlı dille anlatmış. Herhangi bir canlıya zarar verebilecek her türlü mühendislik çalışmasının yasak olduğunu anlatmış. Çocuğun yaşından olsa gerek, hata yapmış işte. Hakim için de ilginç bir durummuş. 6 aydan beridir karşısına gelen ilk dosya imiş. En son 6 ay önce karşısına getirilen kişiden bahsediyordu. Çimlerde piknik yaparken yanlışlıkla 3 karıncaya basmış. tedavi için ne kadar uğraşsalar da ölmüşler zavallılar. Gelen kişi çok üzgünmüş ama kanunların uygulanması lazım. Ona 6 ay boyunca siyah bir bant takma cezası vermiş. Bu çok üzücü bir durum.

Otobüs Kızılay durağına gelince Başbakan bindi. hep oradan biner zaten. Şoförle selamlaşıp yerine geçti. O pek gazete okumazdı. Neden okusun ki? Bizim bir gün sonra haberimiz olan mutlu haberlerden onun bir gün önceden haberi olurdu. Bazen bize tüyolar da vermiyor değildi hani. En son insanlara sürpriz yapmak için hiçbir hayvancığın yaşamadığı kumlu ve susuz bir yere yeşil doğa alanı yaptıklarını bir hafta önceden ağzından kaçırmıştı bize. Çok güzel bir yerdi orası. Herkesler gitti görmeye orayı, Hatta orayı görmek için tatil verildi 3 gün herkese. Ama ben gidemedim hala.

İşyerine geldiğimde, dışarıda çalışma yapılıyordu. Nedir diye merak ettim. Meğer yemeklerimizi artık orda yiyelim diye piknik alanı yapıyormuş bizim patron bize. Demek son bir aydır sinsice bu sürprizi planlıyormuş bize.

Hüzünlendim bu olaya biraz, ben hayatımda hiç bu kadar büyük bir kitleyi mutlu edemedim. Aynı anda mutlu ettiğim kişi sayısı en fazla 10 dur. Ama patron 400 kişiyi mutlu etti bu onun rekoruymuş. Dışarıda öyle dedi. Tabi bu rekor Milletvekilleri, Bakanlar, Başbakanla kıyaslandığında okyanusta bir iğne parçası kalır. Bazen meclisten 1 hafta çıkmadıkları oluyor. Neler yapılırsa daha çok insan mutlu olur diye. Muhalefet partisi de iştirak ediyor bazen onlara ama onlar daha çok kendileri seçilsin de onlar yapsın bu sürprizleri ve rekorları onlar kırsın diye meclis dışında bizleri ikna etmeye çalışıyor. Ama hükümetin bir çok mutluluk projesine de katıldılar. Siyaset işte, içlerindeki heves bazen böyle hırs yapıyor.
Ben pek ilgilenmiyorum siyasetle, daha 11 kişiye mutluluk tattıramamışken milyonlarca insanı mutlu etmek benim yapacağım şey değil, onlar büyük insanlar.

Ama içten içe bir gün bende birçok kişiyi sevindireceğim, gülücükler daha çok daha çok olacak diye hayal kurmadan da edemiyorum.
Başbakan olsam ne mi yapardım? Bilmiyorum. Örnekleri çok var güzel ülkemde, ama herhalde çocuklar için bir oyun şehri de ben yapardım. Orası çocuklarla dolardı, ama orda köpecikler, kedicikler, kuzucukların yaşaması daha güzel olur: Ne de olsa bizler insanız, düşünebiliyoruz, konuşabiliyoruz, karar alabiliyoruz, ama onlar; Düşünemiyorlar, Konuşamıyorlar, Karar Alamıyorlar. Onların daha çok hakkı değil mi?

Yine kahramanlığım tuttu, ben kim böyle büyük mutlulukları insanlar ve diğer dostlarımıza yaşatmak kim. Ben yine mutluluk verdiği insan sayısı ömrü boyunca 100''ü geçmeyecek sıradan bir adamım.
Umarım 2009''da daha farklı şeyler olur da daha çok kişiyi mutlu edebilirim.
Umarım bu "Başka bir 2009" olur.

 
Toplam blog
: 4
: 460
Kayıt tarihi
: 21.01.09
 
 

Kendi fikri olan binlercesinden biri! Üniversite mezunuyum! Branşım Dil Bilim. Çevirmenim, İlgi alan..