Başka bir bakış açısından Hasanoğlan -1

“Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır”

Biri bana sen kötü adamsın desin..

Biri bana senin işin gücün fitnelik desin..

Biri bana sen önyargılısın desin..

Biri bana,

Varsa yüreği yeten; sövsün..

Hasanoğlan’da buluştuk,

Dostlarımızı gördük, sevindik,

Eğlendik.

Kah çocukluğumuza gittik,

Kah çocukluğumuz bize geldi, bu yaşta çocuklar gibi şendik..

Sinema binasının restore edildiğini gördük,

Seyrettiğimiz filmler geçti gözümüzün önünden

Daldık..

Bekli de kozmosun ötesine geçtik.

Bu ve benzeri şeylerdi gördüklerimiz..

Bazılarımız yıkılan binaları gördü,

Hüzünlendi.

“Ne binasıydı?”

“Kimin atölyesiydi?”

Sorularından öteye kaç kişi geçti?

Dedim ya kötü adamım.

Bir de kötü adamın gözünden bakalım.

•Hamamın arkasındaki “tehlike arzettiği” için Kültür Bakanlığının izni ile yıkılan 1941 yılı yapımı bina enkazındaki “yığma tuğlalar” nerede?
•Bu tuğlalar restore edilen sinema binasında kullanılıyorsa (ki, kullanılıyor), bu restorasyon işi için daha kaç binanın yıkılması gerekecek?
•Restorasyon pahalı bir iştir. Buralardan alınan/çalınan malzemeler hakedişlere yansıtılıyor mu?
•Spor salonu yanında bulunan “işlik” binasının, yanma/yakılma (ayrı bir yazı konusu) ve yıkılmasında restorasyon çalışmasının bir etkisi var mı?
•Bu bina için de(!) Kültür Bakanlığından izin alınmış mıdır?
•Bu enkazdaki ateş tuğlalarının da istiflenmesi bir tesadüf müdür?

….

Tonguç Baba’ya, Gölköy Köy Enstitüsü’den bir paket gelir.

Paket açılır.

İçinden 5 adet tuğla çıkar.

Bir de not.

“Tuğlayı pişirmeyi başardık!”

Tonguç Baba’nın gözleri buğulanır..

Baktıkça düşlere daldığı,

O beş tuğla,

Masasının üstünde,

Bir biblo zarafetiyle aylarca durur.

…