Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ekim '06

 
Kategori
Edebiyat
 

Başka türlü bir şey...

Başka türlü bir şey...
 

Kimi zaman her şeyi yıkıp gitmek gelir içinizden. Her şeyi öylece bırakıp gitmek… Nereye olduğunu bilmeden, pek de önemsemeden. Böyle anlarda ‘gitmek’ başlı başına anlamlı bir eylem gibi görünür gözünüze. Gitmek… Üzüntülerden, çıkmazlardan çıkıp gitmek…

Acıyorsunuz belki de bazen kendinize. Yol olarak gördüğün gitmek, daha çok anlamsız ve işe yaramaz bir kaçış gibi gelir. Montaigne hep kafanızın içinde: ‘Nereye gidersen git kendini de yanında götürsün’ der, ‘Zincirlerin de seninle gelir’.

Kendinizden kaçabilir misiniz? İnsan olmanın acizliğinden, bireyselliğin zayıflığından… Öylesine bırakıp gidebilir misiniz yıllarca kurmaya çalıştığınız dünyanızdan? Bazılarının cesaret ettiği gibi, bir sabah işe diye çıkıp başka bir dünyaya adım atabilir misiniz? Çözümsüzlüklerinizden, zincirlerinizden kurtulabilir misiniz?

Mutlu insanları, kalabalıkları deli gibi kıskanıyorsunuz belki de. Kucak açsınlar size, sarıp sarmalasınlar, içlerinde eritip bitirsinler istiyorsunuz; yeni bir ‘sen’ yaratsınlar gerçek ‘senin’ cesedinden.

Ne istediğini bilmemek ne büyük ızdıraptır, bilemezler. Hep içinden ağlamak… Vazgeçememek acizlikten, kendisi üzerindeki kontrolünü bütünüyle kaybetmek. Kararsızlıklarının boğazını sıkıp soluksuz bırakmak istersiniz. Dünyanızı, ait olduğunuz o dünyayı bulamıyorsanız ayıp mı?

Can Yücel, insanlığın kronik doyumsuzluğunu şu dizelerle en güzel şekilde ifade ediyor. Özlem duyulan ütopik bir dünyanın hayali var bu dizelerde; yani olmayan bir dünyanın…

başka türlü bir şey benim istediğim:
ne ağaca benzer, ne de buluta.
burası gibi değil gideceğim memleket
denizi ayrı deniz,
havası ayrı hava..

nerde gördüklerim?
nerde o beklediğim
rengi başka
tadı başka...

Blog Foto:www.haber7.com

 
Toplam blog
: 132
: 3374
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Odtü mezunu; edebiyat ve sinema düşkünü biriyim. AFSAD’ta fotoğraf, Sinematek’te film yapımı üzer..