Başka Yolu Var mı?

Ben İstanbul seçimini AKP'nin ketenkereye getireceğini zannetmiyorum. Sağduyu düşüncem böyle söylüyor, zira olası ketenkere durumu AKP seçmeninin Erdoğan'a sırtını döneceği aşikar.

Evet Erdoğan'ı seven hatta tutku derecede bağlı olan yüksek oranda seçmenin varlığı söz konusudur ama haksızlık karşısında desteğini büyük oranda geri çekeceğini düşünmekteyim.

Usulsuzluk ve kaynaklara gelince, güzel bir atasözümüz var 'gülü seven dikenine katlanır' diye.. Usulsuzlük varsa adalet gereğini yapacak, kaynaklar da yerinde kullanılacaktır.

Kaynak dedim de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kaynakları saymakla bitmez. İstanbul adeta bir ülke konumunda ve bütçe geliri döner sermaye ile idame ettirebilecek kapasitededir. Düşününüz ki yerli yatırımcıların yanı sıra yabancı sermayenin de yatırım yaptığı ülkenin en önemli merkezi. Katma değeri ele aldığınızda ülkenin bütçesine bile katkı yapabilecek kapasiteye sahip İstanbul.

İstanbul seçmeni çok şey istediği yok zaten. İnsanların yüzleri gülsün, tanımadığı kişilere bile 'merhaba' demesini öğrensin istiyor. Gerçi geçiş dönemini yaşadığımız kapitalizm surecinin getirmiş olduğu bireyci yapılanmadan kaynaklı bir durumdur insanların birbirlerine olan bencilce davranışları ama özellikle bir çok medeniyetleri bir arada barındırmış ve özel bir kültüre sahip İstanbul'un 25 yıl içinde kaybetmiş olduğu o eski dayanışma kültürünü kazanmak istiyor hepsi bu.

Bir de daha çok sanat istiyor İstanbul'lu..

Konumuza dönersek, dün de yazdım ülkenin geleceği için Erdoğan ile İmamoğlu uzlaşı içinde hem İstanbul'u hem de ülkeyi birlikte yönetmelidirler.

Başka yolu yok bunun.