Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '07

 
Kategori
Anılar
 

Başkalarının gücüyle pehlivanlık yapılmaz!

Başkalarının gücüyle pehlivanlık yapılmaz!
 

Münih Hava Alanı'ndaki garsonluk serüvenim kovulma ile son bulunca yine Münih şehrinde bu sefer bir diskotekte çalışmaya başladım. Diskotek garsonluğu biraz daha farklı tabii.

1971-73 yıllarında kendi diskoteğim olduğu için pek yabancılık çekmedim. Cıvıl cıvıl kızlar. Bunlarla flört etmek çok zevk veriyor. Garsonların da en güzel kızlarla flört etme şansı var. Yalnız biraz hoşgörülü olacaksın. Kızları sahiplenmeyeceksin.

Neticede onlar garsonları tavlamak için gelmiyorlar diskoteğe. Eğlenmek, arkadaşlıklar edinmek, macera yaşamak için geliyorlar. Garsonlarla sadece macera yaşayabiliyorlar. Ertesi akşam başka bir diskoteğe veya eğlenceye gitmek istese, garsonlar gelemez. Zira her akşam çalışıyorlar. Bu yüzden genç kızlar garsonlarla ciddi ilişkilere girmekten çekinirler.

Türkiye'deki durumu pek bilmiyorum. Zira DAMSIZ GİRİLMEZ, gibi, bağnaz ve ilkel bir sistem var. İlle yanında dam olacak. Sanki erkekler bina da yağmurdan korunmak için damları olmalı. Yanında refakatçi bayan olmayan erkekler potansiyel kavgacı olarak algılanıyor.

Bu sebepten pek gece hayatım yok. Zaten yaşım da ilerledi. Üstelik işlerim bozuldu ve ekonomik durumum iyi değil. Ama gördüğüm kadarıyla garsonların çoğu kendileriyle flört eden kızları sahipleniyorlar ve müşterinin o kızlarla flört etme imkânını kısıtlıyorlar.

Almanya'dan 2000 yılı yazında İzmir'e gelen arkadaşım CHRISTOPH ile Kuşadasına gitmiştik. Barlar sokağında müzikli bir lokale girmek istedik. DAMSIZ GİRİLMEZ diye almadılar bizi. Christoph'a bunu açıklamakta zorlanmıştım. Turistik yörelerde bile yanındaki turist de olsa, kız olmayınca müzikli bir lokale almamaları komik bir anlayış.

CIN CIN'in anlamını bilmeyenler vardır belki. ŞEREFE gibi bir şey. İtalyanlar kadeh tokuştururken CIN CIN diyorlar.

Bu diskoteğe de çok İtalyan genci geliyordu. Bu İtalyan gençleri çok çapkın.
Daha içeri girer girmez bir Alman kızı kapıp dans etmeye başlıyorlar. İçki filan ısmarladıkları yok. 10-15 dakika dans ediyorlar kızla. Bu arada fısıldaşarak iş bitirmeye çalışıyorlar. Netice alamazlarsa hemen dansı yarıda bırakıp başka bir kıza dalıyorlar. İçki siparişi almak için peşlerinden koşmak lazım.

Yine böyle bir İtalyan müşterinin davranışını eleştirirken iş uzadı ve münakaşaya dönüştü. Oğlan,

- Erkeksen çık dışarı, dışarıda konuşalım!'' dedi.

Eee... Erkeğim ya... Öyleyse çıkayım bari... İnsanlar daha önceki tecrübelerinden bir şeyler öğrenip ders almazlarsa, hayatları boyunca yeni tecrübeler edinirler ve bu tecrübeler de bir işlerine yaramaz. Öldüklerinde tecrübe sahibi biri olarak ne şekilde karşılanırlar öbür tarafta bilemem. Belki bir faydası olur.

Neyse, çıktım dışarı. Kapıda da ızbandut gibi bir görevlimiz vardı. MENEKE diyorduk biz ona, Berlinli olduğu için. O da sıkıştığı zaman kapı kenarındaki düğmeye basıyor ve içeriye ışıkla sinyal veriyordu. Bunun üzerine tüm garsonlar ona yardıma gidiyorduk.

"Bu adam benim dayak yememe seyirci kalmaz" diye düşündüm. Ama yanılmışım. Bunu da kapıya çıkar çıkmaz İtalyanların grup halinde üzerime saldırmaları ve Meneke'nin seyretmesi sonunda anladım. Beni epey bir hırpaladılar yani.
İki hafta boyunca bir gözümün etrafı kızardıkça kızardı.

Biraz geç kalmıştım anlamakta. Ama olsun, tecrübelerime bir yenisini daha katmıştım. Kimseye güvenerek pehlivanlık yapmayacaksın. Pehlivan kendi gücüne güvenir.

Aslında bu işi meslek olarak seçmemişsen hiç pehlivanlık yapmayacaksın. Problemleri medenice, konuşarak halletmek en doğrusu.

Mustafa Mumcu, 03 Haziran 2007 Saat: 15:05

 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..