Başkanlık sevdası yakacak !...

Başkanlık sevdası yakacak  !...  

Benim particilikle hiçbir işim yoktur…

Tüm partileri uzaktan izlerim. Atatürkçü ve cumhuriyetçiyim…

Atatürkçü oldukları için CHP’ye de, MHP’ye de sempati duyarım.

AKP ve HDP’ye karşıyım. Nedenini söyleyeyim.

Çünkü… AKP, Atatürk ilke ve devrimlerini yıkmaya,

HDP de ülkenin birlik ve bütünlüğünü bozmaya çalışıyor da ondan…

Türkiye, AKP ile çağların gerisine taşınır, HDP ile de bölünüp parçalanır!

Bence bu yapıdaki partileri desteklemek, Türkiye’yi sevmemektir!

Hal böyle olunca “ehveni şer” kabilinden iki parti var: CHP ve MHP.

Her seçim döneminde yeniden hatırlanan bazı tartışma konuları var.

Bunlardan biri de “kimlik siyaseti mi, hizmet siyaseti mi daha çok kazandırır?” tartışmasıdır.

Doğu ve Güneydoğu halkı hizmet siyasetine değil, kimlik siyasetine oy veriyor.

Yollar, hastaneler, okullar, barajlar vb. somut hizmetlerin en sıradan sloganlar kadar etki gücüne sahip olmadığını görüyoruz.

Oy verme tercihlerinin futbol kulübü taraftarlığı seviyesinde bir fanatizmin boyunduruğunda bulunması demokrasi için tehlikelidir.

CHP’nin Yüksek Seçim Kurulu’na verdiği aday listesinde

Benim görüşlerime göre sürprizler olduğu belirtmeliyim.

Ben particilikten uzak olduğum için bunları değerlendiremem. Ancak…

CHP’nin en çalışkan birkaç milletvekilinden azılarını liste dışı kalmasına gerçekten şaşırdım.

Çünkü yıllardır onların Meclis’teki gayretlerini takip ediyorum ve…
 

Çok çalışmanın böylesine cezalandırıldığını ilk defa görüyorum.

Gelelim, asıl konuya.. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başkan olma sevdası bir saplantı haline geldi!..

Günde üç ayrı yerde üç posta konuşuyor, “Başkanlık” diye tutturuyor…

O, “Başkanlık” diye tutturdukça, AKP’nin oyları hızla eriyor!..

Başkanlık saplantısı bir bakıma diğer partiler için çok da iyi oldu,

Zira halk artık “İllallah” demeye yaka silkmeye başladı!..
 

Başkanlık kimsenin karnını doyurmuyor; Millet aç ve işsiz.

Artık çekilmez oldu, çevremdeki insanlara soruyorum, “Başkanlık dedikçe midelerine kramp girdiğini” söylüyorlar…

Taksici, simitçi, tesisatçı, dönerci, manav, bakkal, tezgahtar, garson…

“Ne başkanlığı abi? Biz ekmek derdindeyiz, o başkanlık derdinde” diyorlar…

Her gün “Başkanlık da başkanlık” diyerek halka psikolojik baskı uyguluyor…
 

Nasıl bir başkanlık?..Onu kendi de bilmiyor!..

Eski yol arkadaşı Bülent Arınç, “Montaj başkanlık olmaz” demişti, bu “Kendimize göre yapacağız” diyor…Yani, kendine özel başkanlık sistemi…

Enflasyon yükseliyor, ekonomi tepetaklak, dolar dün yine 2.63’ü buldu…
 

Emeklileri utanmadan günde 20 lira zamma layık gördüler…

Emekli sefaletin pençesinde, kirasını, elektrik, su, faturalarını ödeyemezken…

Sayın Tayyip Erdoğan başkanlık derdine düştü!.. Millet nerde, o nerde ?.

Gel de 780 liralık asgari ücretle geçin bakalım.

Bunların başını bu başkanlık ihtirası yiyecek!..

Oyları eriyor!.. Haberleri olsun. Benden söylemesi…

ozcanvural33@hotmail.com