Basketbol üzerine

Basketbol köşesini az sayıda blog yazarı arkadaşımız ile paylaşıyoruz. Benim şahsen bu köşede yazmamın nedeni, çok sevdiğim bu spor dalı konusunda bildiklerimi ve tecrübelerimi daha çok gençler ile paylaşmak, onlara bu sporu sevdirmek, eğer bu spora faal olarak başlamışlarsa doğrulara daha çabuk ulaşmalarını sağlamak.

Tabi gençler deyince, onları bu sporu yapmaya teşvik edecek olan, maddi manevi destek verecek veliler de işin içine giriyor. Veliler bazen kendi çocuklarına direkt olarak destek olur. Onları spor okullarına yazdırır, götürür,getirir, bütçesinden spor yapan çocuğuna bütçe ayırır.Bazen de spor kulüplerinde idari, fahri görevler üstlenerek endirekt destek de söz konusu olabilir. Bu işler de ancak ilgili spor dalından biraz anlayarak başlar.

Basketbol, zorluğu üst düzeyde spor dallarından biri. Bir de talep ettiği asgari fizik özellikler var. Spora yatkın olmanın yanısıra, boy uzunluğu gerektiriyor. Bu talepler bazen spor dalına başlarken şart olarak önünüze konuyor. Bazen de ilerleyen yıllarda bu spora devam etmek için gerekiyor. Bu yüzden özellikle spor kulüpleri altyapılarına oyuncu adayı alırken anne-babanın ve ailenin fizik özelliklerini sorgularlar. Bu durum, başlangıçta ailelere ters gelir, çoğunlukla tepki de verirler. Ama basketbolü maalesef toplum genelinden uzun kişiler oynar.

Gelelim seçilen ve basketbole bir şekilde başlamış oyuncu adaylarına. Basketbolün zorluğu; 1)Takım oyunudur. Sadece sizin iyi olmanız ve bireysel performansınız yetmez. 2) İki yönlü olarak iyi olmanız gerekir. İyi basketbolcü iyi savunma yapan ve iyi hücum edebilen oyuncudur. Birinci madde yine geçerlidir. Bunu takım olarak iyi yapmalısınız. 3) Zeki olmanızı gerektiren, çok varyasyonlu bir oyundur. Onlarca hücum/ savunma setlerini gerek bireysel ve gerekse de takım olarak pratiğe geçirmiş olmanız gerekir. Her hücüm, her savunmada ayrı bir taktik uygulanabilir. 4) Bunları yapabilmek için basketbole başladığınızda bu işi iyi özümsemiş antrenörlerden temel basketbol bilgilerini çok iyi derecede almış olmanız gerekir. Altyapısı zayıf bir oyuncunun başarısı sınırlı kalır. 5) Basketbolü çok sevmelisiniz. Ancak unutmamalısınız ki, sporda profesyonellik ve spordan para kazanarak geçinmek Milli piyango'dan büyük ikramiye çıkması kadar düşük bir olasılıktır. Sporu spor için yapınız. Sporu yaparken asla derslerinizi ihmal etmeyin. Eğitimde başarının sırrı çalışmaktır,çalışan kazanır. Spor size hayatta başarı için gerekli altyapıyı, azmi, özgüveni, disiplini verecektir. İlerleyen yıllarda aktif sporculuğu bıraksanız da, en azından branşınızdaki bir spor dalını izlerken başkalarından daha büyük keyif alarak izleyeceksiniz. Bu durum sizi aşırılıklardan, fanatizmden uzak tutacaktır.

I LOVE THIS GAME...

Bu oyunu seviyorum...

Küçüklere sevgi, büyüklere saygılarımla...