Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ocak '10

 
Kategori
Basketbol
 

Basketbol ve iş hayatındaki başarı

Basketbol ve iş hayatındaki başarı
 

İş hayatında da "sayı" atmak önemli


Sporlar ile iş hayatı arasındaki paralellik ile ilgili pek çok çalışma ve yayın var ama basketbolun oyun “yapısı” ile özel bir yeri var bence Geçenlerde bir gazetede bunu doğrularcasına iş dünyasındaki bir çok patron ve üst düzey yöneticinin geçmişte amatör veya profesyonel olarak basketbol oynadığı ile ilgili bir haber vardı. Yazıdan Birkaç isim vermek gerekirse; Anadolu Holding Grubu İcra Başkanı - Tuncay Özilhan, Intel Türkiye Genel Müdürü - Çiğdem Ertem, Mey İçki CEO'su Galip Yorgancıoğlu , Darty Türkiye CEO’su -Nedim Esgin, Garanti Bankası Eski Genel Müdürü – Akın Öngör Söz konusu isimler; Basketbol’un kendilerine genel olarak kazandırdığı değerler olarak. Strateji geliştirme, ekip oyunu, takım ruhu ve rakipleri analız etmeyi özellikle vurguluyorlar. Bende bundan esinlenerek Basketbolu “özel” kılan ve iş hayatındaki başarıya katkı sağlayan bazı “yönlerini” kendimce değerlendirmek istedim. Dinamizm ve Kurallar : Basketbol kesinlikle zaman geçirmeye, durmaya ve mevcudu korumaya uygun bir oyun değildir. Elinizden topu çıkarma (5 saniye) , kendi sahanızdan topu çıkarma ( 8 saniye ) , üç saniye koridorundan çıkma ( 3 saniye) topu çembere atma ( 24 saniye ) gibi sınırlayıcı kurallar ile bu dinamizm sağlanır. Yani hareket etmeniz ve mutlaka bir aksiyon almanız kaçınılmazıdır. Maç içinde dengeler çok kısa bir sürede değişebilir. Bir takım farklı önde bile olsa “aksiyon” almak zorundadır. Ayrıca basketbol kuralları “fazlaca” olan bir oyundur. Bazen bir kural lehinize iken 10 saniye sonra aynı kural aleyhinize bir durum yaratabilir. Örneğin rakibin faul hakkının dolması sizin için serbest atış hakkı iken, serbest atışları kaçırıyorsanız, rakip için topu sayı yemeden ele geçirme fırsatıdır. İş hayatından sürekli yeni aksiyonlar almak zorunludur. Piyasadaki güçlü durumunuz kısa sürede değişebilir. Kurallar ve kanunlar çeşitli nedenlerle değişebilir veya rakipleriniz kurallardaki bir boşluğu değerlendirebilir. Kısaca “hiçbir şey yapmadan” durmak ve kazanmaya devam etmek mümkün değildir. Çok yönlülük ve Strateji : Başka sporlardaki gibi skor yapmak için ileride bekleme veya geride savunma için kalma şansı yoktur. Guard, forvet, pivot pozisyonunda olmak fark etmez, topluca hücum edilir, topluca savunma yapılır. Skor için pozisyondan bağımsız oyun gereği yakından veya uzaktan şut atmanız, turnike bırakmanız, top sürmeniz veya asist yapmanız gerekir. Bunu iyi yapan takımlar ve oyuncular başarılı olur örn: Yugoslavya ve Lituanya ekolleri. İş hayatında da hem hücumu hem de savunmayı beraber yapmanız gerekir. Sadece kendi stratejiniz üzerinde çalışmak yetmez. Rakiplerinizi de analiz etmeli ve onların olası hamlelerine önlem almanız gerekmektedir. Piyasa ve ürün çeşitliğine sahip olmak “fark yaratır” ve başarı getirir. Takım Olgusu ve Alternatifleri Yaratma: Basketbol’da ilk 5 diye bir kavram olsa da kesinlikle Futbolda ki “aslar” ve “yedekler” gibi bir yapı yoktur. Oyuncu değiştirmede sınır olmaması nedeniyle sahadaki 5 oyuncu, maçın gidişine göre sürekli değişir. Bazen oyunu hızlandırmak için kısa bir takım kurmak veya son şutu atmak için alternatif bir oyuncuyu kullanmak gerekebilir. Bu basketbolun değişen koşullar için alternatif yaratma zenginliğidir. Ancak alternatifleri değerlendirmek için kadronun güçlü olmasından öte birbiri ile uyumlu olması ve birbirlerine güvenmesi gerekir. Bu da iyi bir “coaching” ve takım ruhu ile sağlanabilir. Basketbol tarihinde en büyük başarılar kağıt üstündeki “en güçlü kadroların” değil, “ güçlü takım” olmayı başarmış olanlarındır İş hayatında hem iyi ekipler kurmak hem de bu ekipleri iyi yönetmek başarının anahtarıdır. İş hayatı iyi liderlerin –yöneticilerin başarı hikâyeleri ile doludur. Ama başarı hikâyelerinin arka planına baktığınızda birçoğunda beraber çalıştığı ekibin ve kurumun katkısı açıkça ifade edilir. Şirketlerin ekip ruhu ve kurumsal kimliğe bu kadar “önem” vermesi debundandır. Yukarıda elimden geldiği kadar basketbolun neden iş hayatına benzediğine ve basketbolun benim için neden özel olduğunu anlatmaya çalıştım. Eminim başka sporlar ve başarı hikâyeleri de vardır. Yine de bu kadar insanın “I love this game- Bu oyunu seviyorum” demesi boşa olmasa gerek. Bu yazıyı okuyan basketbol severlerden de böyle yeni başarı hikayeleri çıkması dileğiyle..I love this game…
 
Toplam blog
: 46
: 780
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Günlük hayatta karşımıza çıkan bir çok olayın bende bıraktığı etkileri sadece söylenerek deği,l yaza..