- Kategori
- Edebiyat
Başkomutanlık Meydan Savaşı ve şair Şinasi Özdenoğlu'nun bir şiiri üzerine
30 Ağustos Zafer Bayramımız ilçemiz Söke'de ve bütün yurtta coşkulu törenlerle kutlandı. Şanına yakışır törenler yapıldı. Caddelere, sokaklara, parklara, otolara, apartmanlara ve balkonlarımıza şanlı bayrağımız asıldı. Her yana Atatürk’ün resimleriyle donatıldı. Şiirler okundu, konuşmalar yapıldı, Yazılı ve görsel basında da genişçe yer verildi.
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silahlı kuvvetlerimizde görevi sırasında, vatan uğuna vefat eden gazi ve şehitlerimizi şükranla andık.
26 Ağustos 1922‘de Kocatepe Sırtlarında Gazi M.Kemal Atatürk’ün komutasındaki kahraman Türk ordusu düşman birlikleriyle göğüs gögüse çarpışarak 30 Ağustos 1922 günü sabahı bu zaferi kazanmışlardır.
Her zaman olduğu gibi bu güzelim vatanımızda birlik ve beraberlik içinde mutlu, rahat huzurlu ve bağımsız yaşıyorsak her şeyden önce birlik ve beraberliğe ihtiyacımız vardır. Bunu yapmak zorundayız. Çünkü millet olarak hepimiz bir gemideyiz. Bu gemi delinirse ulus olarak, fert olarak hepimiz zarar görürüz. Bayramların kutlamanın da amacı bu olsa gerek.
Geçen gün benim posta kutumda yine bir sürü gazete, dergi, kitap ve mektup çıktı. Bu mektuplardan biri Aydın eski Milletvekillerimizden eğitimci şair ve yazar Sayın M. Kemal Yılmaz’a aitti. Mektubu heyecanla açtım ve okudum. 30 Ağustosla ilgili düşüncelerini, duygularını belirten bir yazısı vardı.” <ı>30 Ağustos Büyük Zafer Bayramı Milletimize Kutlu Olsun”ı> başlıklı yazısı gazetemizin 29 Ağustos 2009 tarihli sayısında yayımlandı. M. Kemal Yılmaz adına, gazetemiz çalışanlarına teşekkür ediyorum.
Bu mektubun ekinde, Ankara eski Milletvekillerimizden şair ve yazar Şinasi Özdenoğlu’nun “ <ı>Başkomutan Meydan Savaşı- Ateş Hattındaki Mangaları>” adını taşıyan uzun soluklu bir şiiri var bu mektubun içinde.
Şair Özdenoğlu, Cumhuriyet dönemi Şair ve yazarlarımızdandır.29 Ekim 1922 Gümüşhane doğumludur. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (1944) yine aynı fakültenin Hukuk Bölümü’nü de bitirmiştir (1952). Anadolu’nun birçok ilçelerinde Maiyet Memuru ve Kaymakamlık yapmış, Emniyet Genel Müdürlüğü’nde yönetici, Ankara Barosu’nda Avukat ( 1954), Kurucu Meclis Üyesi (1960), Ankara Milletvekili olarak, (1969–1973 ) Parlamentoda onurlu bir şekilde hizmet vermiştir. Şairimizin şiir, öykü, deneme ve araştırma gibi konularda yazılmış 20’ye yakın kitabı vardır.
Sayın Şinasi ÖZDENOĞLU’nun sanat ve kültür çalışmalarından dolayı birçokta ödülü var. 1981 Yılında Atatürk Marşı Ödülü, 1956 yılında yazdığı “Hür Macarlar” adlı EPOPE –Destanî şiiriyle ONUR MADALYASI’NI almıştır. M. Kemal Yılmaz’ın bana gönderdiği şiirini sizinle de paylaşmaktan onur duyarım.
Son günlerde siyasilerimizin en çok kullandıkları bir kelime vardır. “ AÇILIM ”diye.Bu vatan hangi şartlarda kurtarıldı. O acı dolu, yokluk dolu savaş günlerine, Sayın büyüklerimizi Dumlupunar’a, Çiğiltepe’ye götürmek istiyorum. 16 ve 60.Piyadelerimizin neler yaptıklarını, Aslıhan’ da, Çalköy’ de, ateş hattında, düşmana karşı nasıl savaştıklarını görmelerini duymalarını dilerim.
Şimdi sizleri biraz olsun, İstiklâl Savaşımızın büyük kahramanı Albay Reşat Bey’in avucundaki tabancayı şakağına nasıl ve neden aldığını, bir ibret levhası bağlamında o günlere götürmek istiyorum. Bu mutlu ve kutlu zafer günlerimizin anısına, Şair Özdenoğlu’na selam ve saygılarımızı sunuyor, adı geçen şiirini sizlerle de paylaşmak istiyorum.
- I -
Yer: Dumlupunar
Gün: 1922’nin Otuz Ağustos’u
Tarihin dönüm noktasıydı zaman
Aslıhanlar- Çalköy hattında kıstırılmış
Büyük kuvvetleriydi düşmanın
Sessizliğin döşünde pusu kuran…
Güneyde üç tümenimiz
Ayrıca Kafkas Tümeni
Kuzeyde On altıncı ve Altmış Birinci Piyade
Toplam altı tümenimiz
Tarihin en çetin kavşağında kaderimiz…
*** ***
Ölüm ıslığı çalarak
İnsan biçiyordu makineli tüfekler
Şaka değil
Yalan değil
İnsan biçiyordu makineli tüfekler
Mehmet’lerdi, Arif’lerdi, Hasan’lardı, bir anda hiç olan,
Mehmet’lerdi, Arif’lerdi, Hasan’lardı, bir gün geldi ki
Boş bir kovan gibi geriye atılan…
Başlıyordu ölüm ülkesinde bahar
Yürüyordu tek sıralı saflar halinde
Hücum hattında
İnsanlar ki namlulara karşı
Göz kırpmadan…
*** *** ***
Ne işiniz vardı benim topraklarımda?
Kimin çağrısıydı geldiniz?
Eski sarhoşluktan kalma o çılgınca arzular
Ve postallarınızda kanlı bir deniz…
Çekin ellerinizi benim çiçeklerimden
Ve benim dağlarımdan
Ve şimdi “Marş…Marş..” Gerisin geri! “
Bu benim toprağımda size ölümü tattırmak...
Hangi kralın emri?
Ne kadar komlaydı bir bakıma
Ölmek ve öldürmek
Bu ateş hattında…
Kime yansın ki?
Biryanda evlat
Biryanda toprağımız, onurumuz
Bu ateşin altında…
- II -
Gem götüren huysuz, doru atların,
Köpükle yıkanmış sağrıları
Kaçan, yakan, öldüren düşmandı
Mehmet’lerde, Ariflerde, Hasan’larda nihayet,
İnsandı..
Düşmüştü Çiğiltepe en sonunda
Görememişti yiğit mutan o çetin zaferini
Albay Reşat Bey, ’in sağ avucunda tabancası
Barut kokan destandı…
Anaların saçları yanan bayraklar misali
Genç kızların yemenisi alevden yeleydi
Silkindi, katlı ayağa Anadolu İnsanı
Ülkemiz bu yaman horonda el eleydi…
**** *** ***
Uçuyor zatlar, uçuruyor Mehmetleri
Yol boyu düşman esirleri,
Otuz’u Otuz bir Ağustos’a bağlayan gece
Titrek ışığında isli bir lambanın
Okuyor Başkumandan, yaveri Muzaffer Bey’e
O büyük emri:
“Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri !”
ŞİNASİ ÖZDENOĞLU
Müdafaa-i Hukuk Dergisi Ankara,
Sayı: 48, Ağustos 2002. s.7
NOT: Önümüzdeki günlerde ( 6 Eylül 2009 ) Söke’mizin düşman işgalinden kurtuluşunun 87. yıldönümü de yine törenlerle kutlanacaktır. Söke’nin kurtuluşunda emeği geçenleri ve şehit olanları rahmetle yâd ediyorum. Sevgili hemşerilerimizin bu mutluluk dolu zafer günlerini saygıyla ve sevgiyle kutluyorum.
Gazetemiz SÖKE EKİSPRES 48.yaşına giriyor. Yerel basında yaklaşık yarım asırdır hizmetini onurlu bir şekilde sürdürüyor. Başta Yılmaz Kalaycı olmak üzere, tüm çalışanlarını ve yazı ailesini tebrik ediyor, daha nice başarı dolu yarınlara diyorum.