- Kategori
- Tarih
Başkomutanlık Meydan Savaşı
Büyük Taarruz,
Sakarya savaşının zaferle sonuçlanmasından sonra Kurmay heyetimiz sıkı bir hazırlıkla hep savunmada kalmış ordumuzu büyük bir taarruza geçme kararı aldı. Sakarya savaşında çok subay kaybeden Milli ordu, Hamza grubundan İstanbul'da bulabileceğiıp 1500 e yakın küük rütbeli subayı tesbit edip, Anadou'yageçirmelerini ayrıca uzun bir malzeme listesi verip, Ankara'ya göndermesini istedi. İstanbul’dan kaçırılan telsizler, sahra topları cephane ve her türlü mühimmatla eksikler gideriliyordu. Ülkeyi terkeden İtalya ve Fransa'dan da kamyonlar, uçaklar, makinalı ve piyade tüfeği, her türlü savaş malzemesi, cephane kalmıştı. Bu mühmmatla tam techizatlı güneyde ve kuzeyde birer ordu ve bir mürettep kolordunun donatılması gerekliydi. Yunan ordusunda tekrar saldırı düşünülmediği için tekrar savaşın zamanı Türk ordusunun insiystifinde kaldı. Kurmaylar acele etmeksizin tüm ihtiyaçları giderdikten sonra son bir taarruz ile işi bitirme planları yapıyordu.
Türk ordusunun kurmay heyeti ;
Başkomutan Gazi M.Kemal, Genel kurmay başkanı Fevzi Çakmak , Batı cephesi komutanı İsmet Paşa, Milli Savunma bakanı Kazım Paşa güneyde 1.ordu komutanı Nurettin Paşa , kuzeyde 2.ordu komutanı Yakup Şevket Paşa ve 5.Süvari kolordu komutanı Fahrettin Paşa idi. Kurmay heyetin anılan ilk 3 komutanı gizli tutulması kaydıyla 1922 Haziran ortalarında taarruz kararı aldı. Amaç;
1-Hızlı
2- Baskın
3- Çevirme ve imha tarzıyla Yunan ordusunu çökertmekti.. Çok riskli bir tarz olan bu planı diğer komutanlar , özellikle 2. ordu komutanı Y.Şevket Paşa kabullenmekte zorlandı. Başka bir çare olmadığını belirten Başkomutan M.Kemal tüm sorumluluğu üzerine alınca anlaştılar.
Yunan Genel kurmayı ise Başta Başkomutan Hacianesti ve 1. Kolordu komutanı Trikupis Türklerin bir taarruz yapma kabiliyetinin kalmadığını, bir süre sonra barış isteyeceklerini düşünüyorlardı. 5 tümeniyle 1. Kolordu ve Karargah Afyonda konuşlanmıştı. Yunan ordusu Gemlik, Bilecik, Eskişehir, Afyon, Menderes savunma hattını dikenli tellerle çevirip tahkim etti. Denetleme yapan bir İngiliz subayı ‘ Türkler bu tahkimatı 6 ayda geçebilirlerse 6 günde geçtik bilsinler’ tarzında ifadeler kullandı.
26, Ağustos gecesi 5.süvari kolordusu Ahır dağlarında düşmanın boş bıraktığı Ballıkaya mevkiinden düşman hatlarının sağından gerisine sızdı ve Sinanlı ovasına indi. Hemen Afyon-Uşak demiryolunu ve telgraf hatlarını kesti.. Aynı gece Türk ordugahı Şuhut ilçesinden Kocatepe’ye taşındı. Türk topçusu Yunan hatlarına saat 4.30 da yoğun topçu ateşini başlattı ve 2 saat sürdü. Afyon’un güney batısında bulunan 1.ordunun piyadeleri saat 6.00 da hücuma kalkıp Tınaztepe, Belentepe, Çiğiltepeleri yani düşmanın birinci hat mevzilerini ele geçirdi. Yunan cephe gerisindeki 5. Süvari kolordusu düşmanı çevirip taarruzlarda bulundu. Afyonun kuzey ve doğusunda bulunan 2.ordu ise oyalama taaruzları yapıp düşmanın güneye asker kaydırmasını önlüyordu.
27,Ağustosta Türk birlikleri tüm cephelerden süngü hücumu ile saldırıya geçip Afyon’u geri aldı ve Ordu karargah Afyon’a taşındı. Kurmay heyeti ateş hattında savaşı yönetiyordu. 28 ve 29 Ağustos’ ta düşmanın 5. Tümeni çevirme harekatıyla tamamen ele geçirildi ve kaçış yolları kesilip çarpışmaya zorlandı. 30 ağustosta düşman ordusu Dumlupınar’da tutunmaya çalıştı. Fakat 2.ordunun da taarruza başlamasıyla Yunan kuvvetlerin dört yanı sarılarak yok edildi bir kısmı esir düştü ve Kütahya geri alındı. Kesin olarak zafer kazanılmış oldu.
Düşman orduları dağılmış kaçıyordu. Murat dağından düşmanı kaçarken, ateş hattında gözetleyen M.Kemal Paşa ‘Hacianesti gel de ordularını kurtar’ diyerek ‘Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir ‘ talimatı verdi. Dağınık olarak kaçan düşman 9 eylüle kadar takip edildi ve düşman İzmir'de denize döküldü. Yunan kurmay heyeti başta başkomutan Trikupis olmak üzere Uşak’ta esir olarak teslim alındı. Yunan ordusuyla beraber işbirlikçiler ve yerli Rumlarda kaçtı.
Çarpışmalar havada da devam etti.‘6 Ağustos’ta Afyonda keşif uçuşu yapmakta olan Pilot Yüzbaşı Fazıl Bey 3 düşman keşif uçağını kendi cephe gerisine inmek zorunda bıraktı ve bir uçağını da Hasanbel civarında düşürdü.
11 ekim 1922 de İngilizlerle yapılan Mudanya ateşkes anlaşmasıyla doğu Trakya da hiç silah kullanılmadan ele geçti.
Tarihçi Friedman ‘Dört gün içinde bütün Yunan Küçük Asya ordusu ya yok edildi ya da denize döküldü.’’ İfadesiyle tarihe not düşmüştür.